O…

28-10-2019 3496 1 yorum. Yorum Ekle

Bu ay yazmak gelmiyor içimden, neden bilmiyorum. Ya yazdıklarıma etki ve tepki bulamamaktan ya da aynı şeyleri tekrarlamaktan… Enteresan, enteresan olduğu kadarda vahim..!!

Olaylarla dolu bir coğrafyada, olayların göbeğindeki ülkede, yine olayların tam içinde insanlar arasında. zorlanmak..!!

Oysa daha dün, eski bir Milletvekili büyüğümüzü ziyarete gitmiştim, bir arkadaşımla. İçimde büyüyen bir yumağı, bir ucundan tutturup küçültmek hatta tamamen bitirmek için. Lakin, bitirmekten vazgeçtim, çözmek şöyle dursun, folyo ile kaplandı. Oturdu bedenimin tam ortasına..!

Yanlış yollara saptığımı biliyordum ama bu kadar da değildi. Konuştukça anladım. Benim bildiklerimden çok fazlasını bildiğini, öğrendim.

ÜÇ MAYMUN’u çok net gördüm. Biliyorum, idealist insan işi değil bu. Bu saatten sonra karakter de formatlayamam. Sahi ya, neye uğraşayım ki; geriye kalan kısa yılların yetmeyeceğini bile bile… de diyemiyorum..!!

Çünkü, bir şey yakaladım sohbette..!!

O’nun, bilmediklerini. O’nun şikayetçi olduğu ortak bir iki noktamızı ve O’nun benimle ilgili bilmediklerini yakaladım. Oysa  O bende her şeyden haberdar, bilen ama yaş itibarı ile unutkanlıkları var diye düşünüyordum.

Öyle değilmiş. Hem de hiç.

Şikayetçi olduğu ortak noktamız, en önemlisiydi. Temsil ettiği bölgelerde halkın tamamını kapsayan bir yayın organının, saçmalıkları, kandırmacaları, menfaatçileri, hazırcılığı ve daha kötüsü omurgasızlığı idi.

İki saatlik görüşme dışında kalanlar da vardı aslında… Zamana bıraktım…

O’nun benim ‘’Sivri’’ dilim ile ilgili uyarısını dikkate –nazara alacağım…kendi üslubumca..

Ama yine önerilerim, projelerim ve hatırlatmalarım olacak. O şimdi beni daha bir can kulağı ile dinleyecek. Belki de yorum getirecek.

Bekleyip göreceğiz.

Dedim ya bu ay yazmak gelmiyor içimden, nedense…

Özetle, O…

Görme, Duyma, Konuşma…diyor… Yani, Sen, Sen olma… Olmak istesem de olamayacağım bir şey istediği…

Birkaç husus dışında…Neyse, yaşayıp göreceğiz. Allah nasip ederse.

Oysa çok şey var kaleme alınacak.

*Barış Pınarı Harekatı ve sonuçları..

*ABD-AB-RUS kıskacı..!!

*Türkiye’ye kinleri hiç bitmeyen Avrupalıların Mehmetçik selamına tahammülsüzlükleri

*Türk Milli Takımımızın yükselen çıtası

*Şenol Güneş Hocanın Türk Futbolunun en iyi hocası olduğu…

*Yabancı çöplüğüne dönen Futbolumuzun izlerken verdiği eziyet…

*Ahmet Ağaoğlu’nun sportif akıl kulüp yöneticiliği

*Trabzon Spor‘un altyapı üzerine yoğunlaştırdığı kulüp yapısı.

*Doğuş Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ozan Derviş’in Beykoz Belediyesi katkılarıyla düzenlediği ve benimde katıldığım Geleneksel 8. Beykoz Şiir Akşamı’nın Güzelliği…

*Tatile gideceklerin otel masraflarına eklenecek vergi

*Kurak geçen sonbahar ayları

Gelecek yazıda görüşmek dileğiyle, esen kalın.

Yorumlar

Gökalp Ekşi 29-10-2019

O Başlıklı yazınıza yorum

Tekin bey,

Eleştiri kesinlikle yanlışlardan arınma ve doğru yolu bulma konusunda çok önemli bir yöntem.

Eleştirinin olmadı ğı toplumların gelişmişlik düzeyleri ortada.

Bununla birlikte eleştirinin zamanlaması, eleştirinin tarzı, eleştirinin yüz yüze ya da toplum içerisinde rencide edici şekilde yapılması , eleştiri tarzının yapılan eleştirinin içeriğinin önüne geçiyor olması dikkat edilmesi gereken bir husus olarak görüyorum.

Eleştiride muhabbetin ve iletişimin devamlılığını engelleyecek tarza yapılan eleştiri eleştiri olmaktan çıkıp ve hatta amacından uzaklaşıp kalp kırmaya dönüşeceği kanaatindeyim.

Hele amacı topluma yararlı olan ve ancak ortaklaşa yapılabilen sivil toplum kuruluşları gibi homojen bir yapıya sahip olmayan her türden ve eğitim düzeyinden oluşan mecralarda karşı tarafın söylem ve tavırlarından elite olup kavramları konuşmak yerine tamamen kişileri konuşmaya başlamak iş üretmek yerine kısır çekişmelerin oldu dedikodu ortamlarının ana gündemi teşkil ettiği bir kısır döngüye neden olacağı görüşündeyim.

Dolayısıyla o diye ifade ettiğiniz ve yazınızın başlığını oluşturan kişinin size ifade etmek istediği şey eğer sivil toplum kuruluşlarında iş yapmak istiyorsan insanlara takılma olaylar ve kavramlar üzerinden hareket et insanların senin çalışmalarını aşağıya çekecek gereksiz eleştirilerini yaptığın işin merkezine oturtarak seni faydalı işlerde uzaklaştıracak bir tavır içerisinde olma demek istemiş olabilir.

Görme duyma şu anlama da gelebilir etrafında ne olursa olsun duyma tepki verme ve kendi çıkarını düşün.

Görmek duymamak Bir de şu anlama da gelebilir trafikte sana küfür eden magandayı duyup görmemek edilgen bir durum değildir bilakis iradedir.

Alman edebiyatçı bertolt brecht'in söylediği gibi

Eleştiriyorsun tamam da eleştirdiğin ne
İyisin ama iyiliğin kime
Okuyorsun ama okuduğun ne
Çok arkadaş canlısın arkadaşın kim.

Dolayısıyla insanın kalitesini ortaya koyan şey eleştirel olmasından öteye neyi eleştirdiği nasıl eleştirdiği ne zaman eleştirdiği eleştirisinin hedefe ulaşıp ulaşmadığıdır.

Bence yazındaki o size çok güzel bir nasihat vermiş. Gerektiği yerde kızmak yerine sakin kalabilmenin erde binden bahsetmiş.

Bazı insanlar tepki insanıdır
Bazı insanlar etki insanıdır

Selamlar

Toplam 1 yorum bulundu.
Ozan Derviş

BEYKOZLU OLMA ZAMANI

27-03-2024 Yorum yok. 484
Neyir Erkan Şişman

Oylar Sandığa

27-03-2024 Yorum yok. 459
Tekin Toklucu "Ters Köşe"

TÜRK FUTBOLUNDA BİTMEYEN KAOS….

27-03-2024 Yorum yok. 464
Feride Gündüz "Hoş Kalem"

HEY ON BEŞLİ ON BEŞLİ

27-03-2024 Yorum yok. 393
Erdal Uzuner

SEÇİME GİDERKEN

27-03-2024 Yorum yok. 409
Yaprak Akın

KONUT ALMALI MI !

27-03-2024 Yorum yok. 381
Cüneyt Pulant

Alaattin Köseler Gerçeği

27-03-2024 Yorum yok. 403
Hacı Arıcı

BEREKET İKLİMİ

27-02-2024 Yorum yok. 455
Asiye Çakır

ZAMAN VE HAYAT

27-01-2024 Yorum yok. 1068
Tuncay Ünde

SEVGİLİYE MEKTUP

26-12-2023 Yorum yok. 923
Adem Öztürk "Beykoz Sevdalısı"

Ortadoğu Müslüman mı?

25-11-2023 Yorum yok. 785