Değerli dostumuz Talip Ercan’ın P.Bahçe esnaflarından ve bir dönem Belediye Meclis Üyeliği yapan Mustafa Akay’ın Beşiktaş Teknik Kadrosunda görev yapan oğlu Levent Akay ile yaptığı söyleşiyi okuyucularımıza aktarırken, arkadaşımız Talip Ercan’a teşekkür ederiz. Doğuş Haber

İnsan hayatında öyle anlar vardır ki tabiri caizse Allah bir kapıyı üzerine kapatırken diğer kapıyı ardına kadar açar. İşte bunun belirgin bir örneğini Süper lig Şampiyonu Beşiktaş’ın Teknik Analisti Levent Akay’da yaşamak mümkün. Paşabahçe spor’da başladığı futbol yaşantısı ile pek çok kulübün dikkatini çekmesini başaran Levent, bu teklifleri elinin tersi ile iterek Beykoz 1908 A.Ş.Takımının yolunu tutar. Yıllardır maçlarını tribünden izlediği sarı-siyahlı ekipte adının unutulmazlar arasına girme amacındadır. Kendisine güveni tamdır, yetenekleri tartışma götürmez. Şenol Fidan Yönetimindeki Beykoz Takımında istediği şanı bulamaz. Önü tıkanır. Kaldı ki O Şenol Fidan’dır ki Beykoz Takımının altyapısından A Takıma geçip Beşiktaş gibi bir takımda forma giyeme şansını bile bulabilmişti. Ancak ona gülen şans Levent’e gülmez. Çok sevdiği ve ileriye dönük büyük hayaller kurduğu takımdan Fidan’ın raporu doğrultusunda ayrılmaz zorunda kalır. Beylerbeyi ve birçok amatör takımda forma giyer genç Levent.



Yukarıda ifade ettiğimiz gibi Allah bir kapıyı kapamıştır ancak öbür kapı ardına kadar açılır, Beşiktaş Futbol Takımında Teknik Analizci olur, o kendisini Beykoz’dan uzaklaştıran Şenol Fidan’ın oynadığı dönemde yaşayamadığı sayıda başarıyı fazlası ile bu camiada yaşar. Kaderin bir cilvesi de bu olsa gerek. 3 Türkiye Kupası ve 1 Süper Lig Şampiyonluğunu yaşar. Tigana, Ertuğrul sağlam ve Mustafa Denizli dönemlerinde başarılı çalışmaları ile başarının perde gerisindeki isimlerinden olur. Beşiktaş’ın Fransız Teknik Direktörü Tigana zamanında Beşiktaş kulübüne adım atar 2005–06 sezonunda. Fransa’ya gönderilir. Fransız Milli futbol takımını haftalarca takip eder, maç analistli eğitimi alır.4 ay sonra dönüşünde Beşiktaş macerası daha da sağlam bir hal alır. Yetenekleri ve başarıları tartışılmaz Teknik Direktörler döneminde yaptığı başarılı çalışmalar karşılık bulur ve dediğimiz gibi şampiyonlukların, kupaların perde gerisindeki yıldızlarından birisi olur.

Peki diyoruz, -Beşiktaş Futbol Takımındaki görevini biraz açar mısın ? ne tür bir çalışma yöntemi izliyorsun ?-



Benim görevim Beşiktaş Takımının karşılaşma oynayacağı rakip takımlarla ilgili her tür verileri, bilgileri takip edip akabinde bir rapor halinde Teknik Kadroya iletmek. Mesela Beşiktaş bir hafta sonra Konyaspor ile mi oynayacak, gider Konya maçını takip eder, kamera kaydını yapar ve sonrasında birkaç gün o takımı, oyuncularını, artı ve eksilerini ortaya koyarım. Bu o kadarda kolay bir hadise değil, maç kasetlerini ve özel çekimlerimi defalarca izler ve zayıf yönleri bulmaya çalışırım. 1 dakikalık bir pozisyonu bir saat geri alıp alıp izlediğim olur. Allaha şükür ki şimdiye değin hazırlayıp teknik kadroya ilettiğim raporlarım büyük ölçüde rakip takım özellikleri ile uyuşuyor ki yıllardır ve birçok tanınmış teknik adamla çalışmaya devam ediyorum.

-Levent, Beykoz’da konuşulan bir olay var hani Tigana ile geçen… göreve ilk başladığın zaman denk gelen Kupa Maçında Fenerbahçe’yi yendiğiniz maçta saha atlayıp doğruca kupayı alıp kutlamaya başlayınca Tigana’da şaşırıp bu da nerden çıktı ? kim bu demiş galiba ?

-Abi o kısma arkadaşlar biraz espri katmışlar. Tabii ki ben Tigana tanımadan onun ekibinde görev yapamam mümkün değil. Şimdi göre3ve başlayalı birkaç ay olmuş ve Fenerbahçe ile Türkiye Kupası finali oynuyoruz. Maçı 3-2 kazanıp kupanın sahibi olurken ben de tribünlerden indim teknik kadro ve futbolcularla birlikte başladım kutlamalara. Bir ara kupa benim elime geçti dakikalarca kimseye vermemişim, farkında bile değilim. O sıra Tigana ,-Levent artık yeter galibiyet golünü atan Nobre bile, bu kadar kupayı tutamadı. Galibiyet golünü sen mi attın?-diye takıldı. Dediğim gibi bu olay döndü dolaştı arkadaşların esprisi ile o halde yansıdı.

-Bu çalışmaların Beşiktaş’ın Avrupa Kupalarındaki rakipleri için de geçerli mi ?

-Evet, Kupa maçları öncesinde Liverpool maçı öncesinde İngiltere’ye,Metalist Karkiv için Ukrayna’ya,Marsilya maçı için Fransa’ya ve CSKA maçı öncesinde Bulgaristan’a gidip çalışmalarda bulundum,raporlarımı hazırlayıp Teknik kadroya verdim. Benim için gerçekten de çok olumlu çalışmalar oldu bu ziyaretlerim. Kendimi geliştirmem için de büyük avantaj sağladı.

-3 Fort is Türkiye Kupası ve 1 Lig şampiyonluğu… Pek çok kişinin yaşayamayacağı bir başarı olsa gerek?



—Allah bana bu başarıları görev aldığım bir ekipte yaşama sevinci yaşattı. Beşiktaş gibi büyük bir ailenin içerisinde olmanın gururunu yaşıyorum. İnşallah daha uzun süre burada görev yapmaya devam ederim. Çok mükemmel bir ortam var, Beşiktaş için bütün servetini verebilecek kadar kulübünü seven bir başkanımız var. Beykoz Takımında görev yapan Kaleci Zafer Öğe rabim ile çok iyi diyaloglarımız var. Zaman zaman Beykoz spor’u konuşuyoruz, maç skorlarını yorumluyoruz. Zafer abi de kısa süre kaldığı Beykoz takımını ve Beykoz’da dostluk kurduğu insanları unutamıyor.

—Levent, bundan sonra da Teknik analistlik mi yapacaksın yoksa başka hedeflerinde var mı?

—Talip Abi ben burada o kadar yoğun bir çalışma içerisinde oldum ki konunun bu yönüne bakmaya zamanım bile olmadı. Ancak önümüzdeki günlerde açılacak Antrenörlük Kursuna katılmak istiyorum. Kendimi bu yönden de geliştirme düşüncesindeyim.

—Peki son olarak Beykoz ve dolayısı ile yaşadığın semt Paşabahçe’de seni tanıyan-tanımayan kişilere ne mesaj vereceksin?

—Ben futbolla yatıp futbolla kalkan biriyim. Geldiğim yeri kesinlikle unutmuyorum. Gerek Paşabahçe gerekse Beykoz’daki arkadaşlarımla irtibatımı hiç kesmedim. Elimden geldiğince de onlara yardımcı oluyorum. Beykoz takımında 100.yılında şampiyon olan takımda forma giyen bir insan olmak isterdim, ancak rüzgâr bizi Beşiktaş kulübünde tahmin edemeyeceğim bir göreve taşıdı. Görevim nedeni ile beni başarılı bulup onurlandıran Teknik Direktörlere teşekkür ederim. Şampiyonluk töreninde hep iç içe idik. Hatta gazetelerde, TV ekranlarında kupa töreninde en öndeki görüntülerde hep ben çıktım. Beşiktaş kulübünde her görevin anlamı her görev yapanın da değeri ve önemi büyük Beşiktaş için derler ya hep aile takımı, bir kolej takımı onu yaşayarak gördüm. İnşallah beni yetiştiren Paşabahçe spor ve İlçemin takımı Beykoz 1908 i daha üst liglerde görmek nasip olur.

Talip Ercan