Saadet Partisi Beykoz İlçe Teşkilatının bir dönem en etkin isimlerinden olan Av.Cabir Soylu Kavacık Et& Mangal da yakın çalışma arkadaşları Davut Erdem Şaraldı, Selim Yavuz Öksüz, Bekir Öztürk, Mustafa Soylu ve Buğra Başar Bayındır ile düzenlediği basın toplantısında Beykoz İttifakı’nın Bağımsız Beykoz Belediye Başkan Adayı olduğunu açıkladı.
Seçim
Kampanya Koordinatörlüğünü, Davut Erdem Şaraldı’nın, Tanıtım Sorumluluğunu
Selim Yavuz Öksüz, Gönüllüler Ekip Sorumluluğunu Mustafa Soylu ve Saha
Sorumluluğunu Buğra Başar Bayındır’ın yaptığı çalışma ekibinde bir dönem Saadet
Partisi Beykoz İlçe Teşkilatı’nın önemli isimlerinin olduğu dikkat çekti.
Sivil
toplum ve siyaset yaşamının yakından tanıdığı Av. Cabir Soylu, ana teması
hazırlamış olduğu basın bildirisine uymak kaydıyla yaptığı açıklamalarına,
Beykoz’un iyi tanımış olmasının getirisiyle sohbet niteliğinde spontane
görüşlerini de ekledi.
Seçim
üzeri Bağımsız Belediye Başkan Adayı Av. Cabir Soylu’nun açıklamalarını
okuyucularımıza anlaşılır şekilde aktarabilmek için serbest sohbetten birkaç
maddeyi başlık halinde aktardıktan sonra, hazırlanan basın açıklamasını
orijinal hali ile aktaracağız.
-AK
Parti ve MHP biz Beykoz’dan aday bulamadık anlamında davranmasıyla,
Cumhurbaşkanının işte size aday diyerek Murat Aydın’ı gönderdi.
-CHP ve
İYİ Parti biz Beykoz’u istemiyoruz der gibi, ilçedeki sıkıntıyı genel
merkezlerine iyi anlatamadılar.
-MHP
korku havası estirerek söylediği Türkiye’nin BEKA sorunu var söylevi yanlıştır.
Asıl Beykoz’da BEKA sorunu vardır.
-Beykoz’da
rant çalışmalarında Belediye halktan yana mı yoksa inşaat firmaları ve
bürokratlardan yana mı olacak.
-Milliyetçilik
üzerinden siyaset yapmak yanlıştır. Çünkü Beykozlu Beykoz’a Başkan seçecektir
ve Başkanın nereli olduğunun hiç önemi yoktur. Önemli olan Beykozlu
olabilmesidir.
-Sahte
ittifakların ve menfaatlerin olduğu ortamda Beykozlu kendi içerisinden Başkan çıkartacaktır.
-
Rantçılara dur demeden, daha ne kadar oynanan tiyatroya seyirci kalacaksınız.
Bağımsız Beykoz Belediye Bakan Adayı Av. Cabir Soylu’nun Basın
Açıklaması Orijinal metni
Saygıdeğer Beykoz Yerel Basın
Temsilcileri ve Kıymetli Arkadaşlar !
Davetimize icabet ederek bizi
onurlandırdınız. Hepinize şahsım ve heyetim adına teşekkür ederim.
Bilindiği üzere 31 Mart yerel seçimleri
için ülkemiz ve Beykoz’umuz seçim atmosferine girmiştir. Birçok Beykozlu
arkadaşımızla birlikte aday tespit sürecini en başından bu yana gözlemledik.
Süreci mevcut partilerin; Beykoz’u,
Beykozluyu tanıyan, Beykozlunun sorunlarını bilen, çizgisinde dik duruş sahibi,
bizleri aydınlık bir geleceğe taşıyabilecek adayları tayin edecekleri umuduyla
takip ettik. Maalesef gelinen noktada üzülerek gördük ki siyasetimizdeki
çıkmazların ve kirlenmişliğin getirdiği sorunlar aynı şekilde devam etmekte. Adaylar
tespit edilirken seçmenin hassasiyetleri görmezden gelindi. Parti
teşkilatlarının dahi fikirleri birçok yerde göz ardı edildi. Kapalı kapılar
ardında, bir takım üst akılların dayatmasıyla, liderlik sultaları tarafından
aday tespiti yapıldı.
Bu tespitler sonucunda geldiğimiz
noktada;
Bir tarafta üç dönemdir tüm sorunları
çözme vaadiyle Beykoz’u ve Beykozluyu oyalayan bu dönemde ise dışarıdan/ithal
bir adayı Beykozlunun önüne koyan daha doğrusu dayatan iktidar partisi
öncülüğünde Cumhur İttifakı…
Diğer bir tarafta Türkiye genelinde
birliktelik kurduğu halde “Beykoz’da matematiksel olarak seçim kazanma ihtimali
varken” ittifakı yıkarak Beykoz’da seçimi kazanmak istemediğini beyan eden,
seçim kazanma konusunda samimiyet sınavını yitiren Millet İttifakı partileri…
Ve yine bir tarafta Milli Görüş
temsilcisi olduğunu iddia edip, “Çare Var” diyerek yola çıkan fakat
denenmişleri aday gösteren; ithal adaya karşıyız diyerek başka partiden ithal
ettikleri adayı çıkaran Saadet Partisi bulunmakta.
Sonuç olarak önce millet deyip her
defasında kandırıldık diyenler bu kez de Türkiye’nin beka sorunu var diyerek
milletten korkutma yolu ile oy istemekteler. Buradan kendilerine sesleniyoruz
ve diyoruz ki GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN DEĞİL FAKAT BEYKOZLUNUN BEKA SORUNU VARDIR.
Bırakın da Beykoz’u Beykoz’un çocukları
yönetsin! Tabi daldan dala atlayanlar değil…
Beykoz’umuz da imar faaliyetinden
doğacak büyük bir rantın olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu noktada dışarıdan ithal
bir aday getirilmesini anlıyoruz. Çünkü biliyoruz ki “Beykozlularla kişisel
hukuku olan bir başkan, Beykozluyu mağdur etmek pahasına salt rant sahiplerinin
menfaatlerini kollayamaz. Bu sebepten dolayı iktidar partisinin daha önce bu
konularda pratiği olan bir belediye başkanını Beykoz’da aday göstermelerini
manidar buluyoruz.
Bu süreçte Beykoz özelinde üzülerek
şahit olduğumuz ve en sıkıntılı konulardan biri de mikro milliyetçiliğin
yükseltilmeye çalışılması gerçeğidir. Beykoz halkının bu tür bir yaklaşımı
desteklemediğini biliyoruz. Bu yaklaşımı ucuz siyasi manevra olarak
değerlendiriyoruz. Mikro milliyetçilik yaklaşımını birkaç STK yöneticisinin
siyasi emellerini gerçekleştirmek için öne çıkardığını görüyoruz. Bizler
Giresun veya Kastamonu illerimize değil Beykoz’a başkan seçiyoruz. Biz mikro
milliyetçiliğin tehlikeli olduğunu, yersiz şekilde gerilimi tırmandırdığını
düşünüyor ve Beykoz’un tüm değerlerini memleket ayırmaksızın kucaklayacak bir
yönetim anlayışının egemen olması gerektiğine inanıyoruz.
Tüm bu tespitler ışığı altında Beykoz’a sevdalı insanlar olarak, Beykoz İttifakı gönüllüleri olarak yeni
bir alternatifi Beykoz’dan, kendi içimizden çıkarmak zorunda olduğumuzu gördük.
Beykozlunun bilinmez mahfillerde seçilmiş, dayatma ve samimiyetsiz adaylara
mahkûm edilmesi bizim için isyan edilmesi gereken asla kabul edilemez bir
durumdur. BEYKOZ’A VE BEYKOZLUYA YENİ VE GERÇEK BİR ALTERNATİF, UMUT KAYNAĞI
OLMAK ÜZERE gücünü yalnızca halktan alan Beykoz İttifakı şahsımı aday gösterme
kararı almıştır.
Kıymetli Basın Temsilcileri!
Şimdi sizlere sormak istiyorum:
Daha ne zamana kadar, 5 senede bir
kandırılması gereken oy deposu olarak görülmeye razı olacağız?
Ne zaman uyanacak, semtimize
“yuvalarımıza sahip çıkarcasına” sahip çıkacağız?
Beykoz’umuzun ne hale getirildiğini;
yüz binlerce insanımızın hakkının 3-5 rant sahibine dağıtıldığını; kardeşlik
iklimi bozarak karanlıklar devşirildiğini görüyoruz.
Bizler havamızın, suyumuzun,
toprağımızın, alın terimizin, daha önemlisi ruhumuzun çalınmasına artık müsaade
etmeyeceğiz ve gür bir sesle haykırıyoruz: artık yeter!
Biz Beykozlunun bitirilmesinin değil
Beykoz’un başlamamış hikâyesini yazmak için bu yola çıktık. İnanıyoruz ki her
bahar bir çiçekle başlar. Büyük fırtınalara bazen kelebek sürülerinin topluca
kanat çırpmalarının yön verdiğini ve bir kenti büyük felaketten kurtardığını da
biliyoruz. Beykozlunun beka sorunu
vardır. Yok olmama mücadelesi vereceğiz ve bu mücadeleyi bu seçimlerle
başlatıyoruz. Beykozlunun geleceğini yine Beykozlunun azim ve kararlılığı
kurtaracaktır. Bu mücadeleyi Kurtuluş Savaşı yıllarında olduğu gibi halkın
gösterdiği, bağımsız ruhlu, güdümsüz yöneticiler yapabilir.
Dün Paşabahçe Cam Fabrikası’nın tüten
bacasını söndürenler yarın bizim ocaklarımızı, yuvalarımızın bacasını söndürmez
mi sanıyoruz? Bir Uygur atasözüne göre “Bugün göz yumduklarınız yarın bize göz
açtırmayacak olanlardır.” Açıkça ve son kez haykırıyorum: Beykozlunun beka
sorunu vardır. İstiyoruz ki insanımız bu meseleleri bizimle birlikte düşünsün.
Mevcut köhneleşmiş, dayatmacı yahut samimiyetsiz siyasi partilere mahkûm
değiliz. Gerekirse bize de oy vermesin halkımız ama mevcut, kirli siyasetin
seçtiklerini de seçmesin! Hiç kimseye angaje olmamış, birilerine bağımlı
olmadan, halkın hem içinden hem de yanında kimseleri seçelim. “Ya biz
Beykoz’u alacağız ya da Beykoz bizi”
dercesine inançla ve kararlılıkla çıktığımız bu yolda halkımızın oyuna,
desteğine ve duasına talibiz.
Değerli basın mensupları!
Halkın haber alma hakkının
gerçekleştiricisi olan emeklerini ticari kaygı ile değil idealist duygu ve
düşüncelerle ortaya koyan sizleri bu yolda en değerli yoldaşımız olarak
görüyoruz. Bu mücadelede diğer adaylarla birlikte bizim paylaşım ve
etkinliklerimizi tam bir eşitlik ve objektiflik için Beykoz halkına
aktaracağınızdan şüphemiz yoktur. Beykoz’u gerçek Beykozlulara teslim etme
yolundaki bu mücadelemizde yanımızda olacağınızı umut ediyor, katılımınız ve
desteğiniz için bir kez daha teşekkür ediyorum.
Son çağrımızı da sizin aracılığınızla
mevcut siyasi parti yöneticilerine yapmak istiyorum. Buyursunlar, dayatma
adaylar ve samimiyetsiz seçim kampanyaları ile ilgilenmek yerine Beykoz
İttifakının bu hareketine destek versinler ve Beykoz’umuzu hep birlikte layık
olduğu yerler getirelim.
Beykoz İttifakı
Bağımsız Beykoz Belediye Bşk. Adayı
Av. Cabir Soylu
Av.
Cabir Soylu Kimdir?
1984 Beykoz doğumlu aslen Gümüşhanelidir. Sırasıyla Beykoz Fatin Hoca İlkokulu, Beykoz Ziya Ünsal Ortaokulu, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. 10 yılı aşkın süredir İstanbul Barosuna kayıtlı olarak serbest avukatlık yapmaktadır. Tüketici Koruma Derneği, Hukuki Araştırmalar Derneği başta olmak üzere çeşitli STK’larda görevli ve yönetici olarak çalışmıştır. 2011-2013 yılları arasında Şile Belediyesi’nde Hukuk İşleri Müdürlüğünde görev yapmıştır. Evli ve iki kız çocuğu babası olup İngilizce bilmektedir.