CHP Beykoz Belediye Meclis Üyesi Cemal Sataloğlu, Beykoz Belediye Meclisi’nde gerçekleştirdiği konuşmasını Beykoz Yerel Basını ile paylaştı. Sataloğlu’nun konuşmasını orijinal haliyle okuyucularımızla paylaşıyoruz.
Sayın Başkan, Değerli
belediye meclis üyeleri, sizleri saygıyla selamlıyorum…
İki konu hakkında
görüşlerimi belirtmek üzere gündem dışı söz almış bulunmaktayım…
5018 sayılı kamu mali
yönetimi ve kontrol kanununun 30. maddesinde genel yönetim kapsamındaki
idareler bütçelerinin ilk altı aylık sonuçlarını ve ikinci altı aylık
beklentiler ve hedeflerini Temmuz ayı içinde kamuoyuna açıklar denilmektedir.
Açıkladığınız
bu verilere göre ilk 6 ayda harcanan tutar yani gider 206
milyon 68 bin lira. Gelir ise 185 milyon 554 bin lira olarak kayıtlara geçti. Aradaki
fark 20 milyon 514 bin liradır. Geçen yılın ilk altı ayına göre kıyasla
giderlerdeki artış oranı % 28.33’dür.
Giderlerdeki artışa rağmen
geçen yılla kıyaslandığında Beykoz’da değişen bir şey yok… Bu yılın ilk yarısında
hizmet
sunma noktasında hafızalarda kalan sadece, karpuz festivali var… su festivali
var ve Sayın Başkan sizin bisikletli fotoğraflarınız var…
Beykoz Belediyesi yönetimi
ilk altı ayda 206 milyon harcadı… Basın toplantısında, belediyenin yerel vergi gelirlerinin
düşüklüğünden yakınıyor Sayın Başkan.
…Sonuna kadar haklı…
…katılıyorum
…kesinlikle doğru bir
tespit…
Beykoz’da gelişmişliğin sağlanamamasının sonucu olan yerel vergi
gelirlerinin düşüklüğü gelecek yıllar için tehlike sinyalleri veriyor.
Çünkü yerel vergi gelirlerinin istenen düzeyde arttırılamaması idareyi
Hazineye bağımlı hale getirecek ve aşırı
şekilde borçlanma yoluna gitmelerine yol açacaktır..
Hızla artan borç stoku faiz giderlerinin de artmasına neden olacak,
finansman açığı yerel hizmetlerde aksamalara yol açacaktır. Bütün bunlar
kaynakların elde edilmesi ve kullanımında disiplin ve denetimin gerekliliğini
bir kez daha göstermektedir.
Beykoz’un geleceği için önemlidir bir husustur. Beykoz Belediyesi yerel
vergi gelirleri ile neredeyse çöplerini toplayacak durumda değil...
Peki bunca süre iktidarda
olan kimdi?
AK Parti iktidarda değil
miydi?
Siz yönetimi hangi
partiden aldınız? Beykoz’un bu
durumda olmasının sorumlusu Ak Parti yönetimleridir...
Beykoz Belediyesinde bir ilki gerçekleştirerek İlk
altı ayı 20 milyon zararla kapattınız.
Senenin birinci yarısında
yapılan harcamalardan bazılarını sizlere paylaşmak istiyorum:
-
Kiralama için ödenen tutar 8 milyon 53 bin
lira, taşıt kirası için ortalama aylık ödenen tutar 1 milyon 342 bin lira,
-
55 adet parkın bakım onarımı için ödenen
tutar 3 milyon 353 bin lira. Yani bir park için ödediğinizi iddia ettiğiniz
bakım onarım tutarı ortalama 558 bin 905 lira…
-
Halı saha, soyunma odaları, wc, çatı bakım
için ödenen tutar 9 milyon 831 bin lira,
-
Beykoz‘u tanımak için yaptırdığınız
araştırma ve analiz çalışması için 270 bin lira,
-
Strateji belgesi ile yönetim süreci analiz
projesi için 289 bin lira,
-
Temel bisiklet eğitimi ve bisiklet turları
için ödediğiniz organizasyonu için 251 bin lira,
-
İkramlık kutu çikolata için 219 bin lira,
-
Duvarların resimlendirilmesi için 207 bin
lira,
-
Liste daha da uzar burada şimdilik
kesiyorum ama son bir şey var ondan da bahsetmeden edemeyeceğim…
Geçen temmuz meclisinde
de bahsetmiştim kısaca hatırlatayım tekrar, AK Partili Beykoz Belediyesi
idaresinin başta kendi arsası diye
inşaat sözleşmesi yapıp fakat sonradan kendi yeri olmadığı yargı kararı ile
kesinleşen yeri almak için ilgili bakanlığa 50 milyon vermişti…
Kavacık’da benzin istasyonunun karşısındaki
binadan bahsediyorum. Bu binanın iç
mimari, çevre düzenleme uygulama projeleri ve keşif özetinin hazırlanması için
yapılan ihalenin tutarı 129 bin lira..
Bu işi yapacak kadrolar Belediye bünyesinde yok
mu? Bu belediyemizde yıllardır çalışanları yok saymaktır…
Bu şekilde kolay para harcanır mı? Paramız var
diye bankadaki paralar bu kadar kolay harcanırsa, Sayın Başkan elbette ki
bankadaki mevduat 2 yılda biter…
Beykoz’un hiçbir sorunu çözülememişken hazırda
duran paranın kolayca harcanmasına göz yummamalıyız...
Bir de çözülemeyen imar planı konusu var ki,
planları yapan AK Parti yönetimi, savunan AK Parti yönetimi planlar iptal
olunca planları eleştiren tekrar AK Parti yönetimi… Tam bir komedi…
Sayın Başkan,
Değerli Belediye Meclis Üyeleri,
Yeni bir başlangıç yapıyoruz, İstanbul ‘da
Beykoz’un yıllardır çözüm bulunamayan sorunlarını İstanbul
Büyükşehir Belediyesi Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu başkanlığında birlikte
çözeceğiz.
Farklı bir konuda
daha var ondan da kısaca bahsetmek istiyorum… Son günlerde
yapmış olduğu dikkat çekici faaliyetleri ile Beytaş’tan bahsetmek
istiyorum…
Beytaş’ın 2018
bilançosundaki verilere göre, geçmiş yıl zararı 19 milyon 369 bin lira idi.
Geçmiş dönemlerde Beykoz Belediyesi’nden aktarılan kaynaklar ile bu
şirketin iflastan kurtulduğunu
hepiniz hatırlarsınız.
Bu yıl ise temmuz
meclisinde gündeme getirilen ek bütçe talebi içinde diğer teşebbüslere aktarılması
planlanan 10 milyon lirada bütçede yerini aldı…
Beytaş bu yılda kurban
satış yerlerinin kiralama hizmetini sundu… Bu hizmeti sunma noktasında çok
şikayetler oldu yerel basına da bu durum yansıdı... Beytaş bu konuda da sınıfta kaldı…
Beytaş’ın faaliyetlerine
başka bir açıdan bakmak istiyorum. Beytaş’ın kurban satış yerlerinden elde
edilen gelirinin, Riva Plajının işletilmesinden elde edilen gelirin ve diğer
gelirlerin ne olduğunun Beykoz’lu tarafından bilinmelidir...
Ayrıca şunu da belirteyim
kurban çadırı kiralama ve kurulum hizmeti alımı için ödenen giderin ne
olduğu ve bunun ihalesi ile ilgili
bilgiler kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
Bu şirketin gelirinin ne
olduğunu bir türlü göremiyoruz. Beykoz Belediyesi’ne ait bilançoyu
göremediğimiz gibi…
Sayın Başkan’dan Beytaş
ile ilgili yeni bir başlangıç yapmasını bekliyorum, Beytaş ile ilgili
hesabınıza güveniyorsanız Beykoz kamuoyunu bilgilendirici bir raporun
hazırlanıp bu mecliste okunmasını sağlamalısınız... Hatta bu raporun
hazırlanması için bir komisyonda kurulmasını öneriyorum.
Her birimiz seçimle
gelerek buralarda oturan meclis üyeleriyiz. Sorumluluklarımız var Beykoz’a, Beykoz
Belediyesi’ne ait şirket ile ilgili atanmış yöneticilerin yapmış oldukları
tasarrufları izleyecek durumda olmamalıyız... Bu yapılanların hesabını istemek
bizlerin görevidir. Bunun takipçisi olmalıyız…
Demokrasinin en basit
tanımı, siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da
düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu,
toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı
yönetim biçimi…
Demek ki seçme var,
özgürce seçme var, temsilciler var, seçilmişin seçenin gücünü kendinde
toplaması var.
Sayın Başkan ve değerli
Belediye Meclis Üyesi arkadaşlarım,
Beytaş ile ilgili başka
bir konu daha var belediyemizin karşısındaki Beytaş’ın yıllarca işlettiği bir
yer vardı biliyorsunuz… Buranın inşaatı yıllardır devam ediyor… Kıyı sahil
şeridimizi dahi değiştirecek bir şekilde
yapılan bu inşaatın kimin tarafından yapıldığını, ne zaman ve kime ihale
edildiğini bilen var mı ?
4734 sayılı kamu ihale
kanununun kapsam başlıklı 2. maddesi uyarınca belediyelerin, doğrudan veya
dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip
bulundukları her çeşit kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler bu kanun
kapsamındadır.
Belirtilen nedenler ile belediye
iktisadi teşebbüsleri tarafından yapılan ihalelerdeki yasak fiil veya davranış
ile cezalara ilişkin hususlarda, 4734 sayılı kamu ihale kanunu, 4735 sayılı
kamu ihale sözleşmeleri kanununun ilgili hükümleri uygulanması gerekmektedir.
Şirketin zarara
uğratılması halinde, yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri kanundan ve esas
sözleşmeden doğan yükümlülüklerini, kusurlarıyla ihlal ettiği takdirde hem
şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklarına karşı verdikleri
zarardan sorumlu olduklarını siz saygıdeğer meclis üyelerine tekrar hatırlatmak
isterim…
Sizleri saygı ile
selamlıyorum...