Beykoz’un en güçlü sivil toplum kuruluşlarından olan “BEY-DER CAN SİMİDİ DERNEĞİ “ oldukça hararetli geçen bir genel kurul sonrasında, Derneğin Kurucu Başkanı Nuri Yeşilbaş yeniden Başkanlığa seçildi.

Seçim öncesi çıkan haberlerde, Bey-Der genel kurulunun iki liste ile yapılacağı, mevcut Başkan’ın karşısına Bey-Der Yönetiminde bulunan Yusuf Koç’un Başkan adayı olacağının belirtilmesi üzerine, yapılacak genel kurul günlerce öncesinden ilçede gündem konusu oldu.

Genel Kurul öncesine kadar, Yusuf Koç’un gerek web sitesinde gerekse gazete de kendisi ile ilgili çıkan haber ile ilgili yorum yapmaması, ilçe kulislerinde adaylığının kesin olduğu yönünde algılanmaktaydı. Genel kurul günü Yusuf Koç’un çok sakin ve hiç konuşmayan halinden, seçim ile ilgili her türlü çalışmanın önceden bitirildiği ve divan tarafından aday listeleri sorulduğunda da listelerini verecekler beklentisi oluştu.

Çok fazla ilginin olmadığı genel kurulda protokol davetlisi neredeyse hiç yoktu.Mustafa Aslan Başkanlığında, Ayhan Kazancıoğlu ve Abdulkadir Soylu’dan oluşan divanın oluşmasıyla genel kurul başladı. Divan Başkanı gündemi geriye dönük tecrübesiyle çok rahat uyguladı. Genel Kurul üyelerine sunulması gereken bilgileri, yönetim kurulu üyelerinden birisi yerine, divan kâtibinin okuması yadırgandı. Seçime geçildiğinde iki listenin olduğunun öğrenilmesi ile listeler adına birer kişiye söz hakkı verildi.

Nuri Yeşilbaş listesinin lideri olarak yaptığı konuşmasında, yenilenmiş kadro ile hizmetleri daha ileri
götürmek istediklerini belirterek derneğin kuruluşundan itibaren tüm yöneticilerine, Belediye Başkanına, yardım severlere teşekkür etti.
Hatay Mete liderliğindeki liste adına Ahmet Alay yaptığı konuşmada, yönetim içerisinde kopuklukların olduğunu, derneğin birçok yakın ailelerden fazlaca üye edindiği için aile imparatorluğu şekline dönüştüğünü, artık Bey-Der bir Yeşilbaş aile kuruluşu olduğu ve yardım alanların şaibe altında olduklarını açıkladı. Bu arada konuşmacıya Yeşilbaş ailesi fertlerinden kişisel sataşma gerekçesi ile tepki gösterildi.

Listeler açıklandığında, Hatay Mete’nin listesinde beş kişinin bulunmasına tüzük gereği en az dokuz kişi olması gerekli denilerek yapılan itiraz üzerine, divan başkanı listelerin yeniden düzenlenmesi için süre vermek istemesine rağmen, Hatay Mete listesini geri çektirerek seçime girmeyeceği açıklandı. Yapılan oylamada Nuri Yeşilbaş’ın listesi, divan başkanı seçilirken ki ölçü ile eş değerde, listenin 4/3’nün oyunu alarak Bey-Der Can Simidi Derneğinin yeni Başkanı oldu.

Seçim Sonrası dilek ve temenniler bölümünde, konuşmacılar söz alarak duygularını paylaştılar. İlk konuşmayı eski yönetim kurulu üyesi Lütfiye Şatıroğlu yaptı. Şatıroğlu konuşmasında, herkesin gönlünün kırık olduğunu, insanların bir anda silinip atıldığını gördüğünü, derneğin aile şirketine döndüğünü, Acarlar mahallesinden getirdikleri 20 kişinin her ay 100.00 YTL( yüz milyon) ödemelerine rağmen üye yapılmadıklarını, herkesin birbirinden korktuğunu, kendilerinin derneği almak gibi bir düşüncelerinin olmadığını ve burayı çalıştırmak istediklerini belirtti.

Daha sonra söz alan derneğin kurucu üyesi Dr. Özer Odabaşı, derneğin kuruluş amacında topluma açılma şansının olduğunu, kurucu arkadaşlarını görememenin üzüntüsünü yaşadığını, ikinci listenin çıkması yadırganmaması gerektiğini, yeri geldiğinde hizmetin nerede bırakılmasının bilinmesi gerektiğini, konuşulan küfür, hakaret, alaycı davranış ve en önemlisi kıskananlar çatlaşın sözcüğünün yanlış olduğunu, aile şirketi yakıştırmasının tehlikeli ve olumsuz olduğunu, Beykoz’da çok farklı hizmet verecek yeni derneğin hizmete başlayacağını, Gülay Demirel’in kurduğu dernekle harikalar yarattığını, hizmet etmek için alanın çok olduğunu sözlerine ekleyerek, Nuri Yeşilbaş’a yaptığı başarılı çalışmalar ile Allahtan cennete gitmesini dileyerek, yaptıkları çalışmaları takip edeceklerini söyleyerek konuşmasını bitirdi.

Geri çekilen listenin lideri, eski yönetim kurulu üyesi Hatay Mete yaptığı konuşmada, yoğun ve üretken çalışmalarının birçok örnekle bilinmesine karşın son dönemde kendisini dışlamaya kalktıklarını, burs verilen öğrencileri tanıma isteğinin engellendiğini, çalışmalarının kadiri ve kıymetinin bilinmediğini, Ahmet Hocanın dernekten kovulduğunda dernekten çıkmalarının gerektiğini kendilerine yakıştıramadıklarını, kısaca çok üzdüklerini ve karşılığında özür beklediklerini dile getirerek, kuracakları derneğin haberini verdi. Derneğin eski yönetim kurulu üyesi ve Başkan Yardımcı Gülay Demirel konuşmak yapmak istediğini divana net iletmesine karşın söz hakkı verilmemesi de yadırgandı.

Konuşmaların sonunda yeni seçilen Başkan Nuri Yeşilbaş, genel kurul başındaki konuşmasını klasik şekilde tekrarlayarak, herkese teşekkür etti. Yeşilbaş çok önemli bir açıklama ile her Bey-Der genel kurulunun yeni dernekler kurulmasına vesile olmasıyla da ayrı bir özelliğinin olduğunu belirtmesi acı-tatlı karışımı gülüşmelere sebep oldu.
Divan Başkanının sonucu yeniden ilan edip genel kurulun bittiğini ilan etmesinin ardından Nuri Yeşilbaş yanlısı olan gurubun müzik eşliğindeki sevinç gösterileri, bir dönem birlikte çalıştıkları arkadaşlarına karşı nispet havası estirdi.
Genel Kurul misafirleri ile yaptığımız sohbetlerde ortaya oldukça ilginç düşünceler çıktı. Tüm katmanları işleyen bir genel kurul geride bırakılırken, toplum içerisinde çok sevilen bir derneğin kendi içerisinde bu denli çekişiyor olması oldukça şaşırtıcı bulundu. Birçok güzelliklere imza atan dernek bu güzellikleri eski yöneticilerine ve kurucularına daha farklı davranarak gösterebilseydi. Bey-Der yoluna eski ve yeni yöneticileri ile birlikte yürümüş olurdu. O zaman bu yürüyüşün önünde hiçbir gücün duramayacağı da özellikle vurgulandı.

Neticede her şeye rağmen ortada bir genel kurul var, yeni bir başkan ve yeni bir yönetim var. Yeni yönetimin Bey-Der hizmet çıtasını eskisinden daha yükseklere çıkartmasını temenni ederek, bundan sonraki genel kurulların yapılan hizmetlerle eş değerde bir ortamda geçmesini diliyoruz.