İP KÜTÜPHANESİ

16-04-2018 3158 Yorum yok. Yorum Ekle

Geçenlerde yaşadığım bir olay sayesinde bir kez daha; okumanın, yeniden yeniden ve yeniden öğrenmenin bizlere kattığı değeri düşünür oldum.

Elbette ki hepimiz az ya da çok okumanın kıymetinin farkındayız. Kitap okumayı sevmeyen aileler bile çocuklarına nasıl kitap okuma alışkanlığı kazandırabileceğini düşünüyor.

Okullarda Öğretmenlere “kitap okumuyor” diye öğrenciler şikâyet edilirken, velilerin de takkelerini önlerine koyma zamanları gelmedi mi?

Çocukların kitap okumaya alışmalarını sağlamanın en güzel yöntemi, ebeveynlerin kitap okuması ve çocuklarının da onları örnek alarak aynı ortamda büyümesi...

Bu Ölçekte Başlatılan Okuma Yazma Seferberliğini sonuna kadar destekliyorum.  Küçük yaşlarda çalışmak zorunda bırakılan ve okullarından koparılan belki de hiç okula gönderilmeyen geçmişin küçükleri, bugünün büyüklerinin nasıl okuma aşkıyla dolu olduklarına bir kaç kez şahit oldum.  Nasıl şevkle okumak yazmak istediklerini, bir harf öğrettiğinizde gözlerindeki memnuniyeti ve aynı zaman da minneti gördüm.

Okumak bin bir kapıdan geçmek gibi, hele de bu devirde bilgiye erişim bu kadar kolay hale gelmişken neden dünyanın nimetlerini elimizin tersiyle itelim ki...

Yakın zamanda okuduğum bir haber hem yüzümü güldürdü hem de hala ümidimi taze tutmamı sağladı. Afyon’a bağlı Anıtkaya İlkokulu Kütüphanesinde öğrencilere okumayı sevdirmek, ilgilerini çekebilmek için, kitapları iplere mandallarla tutturan Öğretmenler, çocuklardan kitaplarını bitirenlerin kitapları tekrar iplere tutturduğunu böylece sorumluluk duygularının da geliştiğini söylüyorlar. İp Kütüphane uygulamasının şimdiden çocuklar tarafından çok sevildiği de haberin fotoğraflarından okunuyor gibiydi.

Umarım bu tarz okuma alışkanlığını kazandırmaya, pekiştirmeye, hayatın parçası haline getirmeye yönelik projeler artarak devam eder.

Okumanın öncesi, sonrası, ertelemesi olmaz! Okuyalım...