Bayram geldi
nereye kaçsak…
Benden büyük
okurlarım bu satırlara göz gezdirirken sen ne biliyorsun ne yaşadın asıl biz
anlatsak diyebilirler, çokta haklılar…
Ramazan
ayının ikinci yarısı bayram hazırlıkları ile hareketli geçerdi çocukluğumda.
Bayramlıklar için Beykoz‘da seçenek fazla olmadığından Üsküdar genelde ilk rota
olurdu.
Anlatıldığı gibi
yastık altına koymasam da bayram günü iple çekilirdi onları giymek için. Diğer
günler alınan giysilere karşın o gün kendimizi daha özel hissederdik.
Alışverişler tamamsa annemin bayram temizliği başlardı. Önce anneannemin evi
sonra bizim ev. Temizliği, tatlı ve yemek yapımı takip ederdi. Bilirdim annem
çok yorulurdu. Hepsi yaklaşan bayramın hazırlığıydı. Evler ayrı kokardı sanki.
Bayram sabahı babam ve ağabeyim namazdan gelene kadar kahvaltıyı hazırlardık annemle.
Cami ve kabristan dönüşü evin büyük ve küçük erkeği sıcak ekmekle eve giriş
yapınca başlardı bayram coşkusu. Keyifle yapılan kahvaltı sonrası süslenme
heyecanı Bayramlaşma, anneannem ve dedemin evinde. Annemde bir telaş kimse
gelmeden gitmeliyiz ikramları yapmak için erkenden orda olmalıyız. Gelen, giden
yapılan ikramlar, dağıtılan çoraplar, mendiller, bayram harçlıkları... Çocuklu
misafirler akşama da kalırsa tadı apayrı.
Yıllar geçti
bayram seremonilerimiz değişti. Bayramlık diye bir telaş kalmadı artık. Bayram
temizliği, tatlı ve yemek yapımı da. Anneannem dedeme yetişmek için yine acele
ediyoruz ama artık ellerini öpüp çorap ve harçlığımızı alma şansımız yok. Annem
yine yemek, tatlı için uğraşsa da ne yazık ki ona artık gelen yok denecek kadar
az (onlar tatilde, bunlar şuraya gitti gelemez yurtdışında) kendini yorma demek
zorundayım. Üzülmesin diye dağıtması için her daim çorapları hazırlamaya gayret
etsem de şeker tadında o bayram
dilekleri yerini iyi tatiller dileklerine bırakalı çok oldu.
Bayram
hazırlığı yerini tatil hazırlığına bıraktı. Düşünüyorum da modernlik mi
yaşadığımız kültürel yozlaşma mı? Geçmişten günümüze kucaklaşmanın, bir arada
olmanın sembolü olan bayramlar kopuşmaya olabildiğince uzaklaşmaya yerini bıraktı.
Biletler bitmiş durumda otobüs, uçak, Rezervasyonlar full. Hatta bunların
fiyatları bayram muhalefeti nedeniyle ekstra pahalı. Ama çoğu tükenmiş durumda.
Kişiler de kalıplaşmış yeni moda soru bayramda neredesiniz. Cevap annem babam
akraba ziyareti ise karşı taraftan bir acıma ve sıkıcılık ifadesi…
Ne oldu bize…
Nasıl değerlerimizi bir anda rafa kaldırdık. Hatta rafa kaldırmak yerine toptan
yaktık.
Çocukları gençleri
pek çok konuda eleştirirken hemen övdüğümüz gençlik çocukluk duruşumuz nasıl
olurda istediğimiz zaman kendini sözde çağın gerekliliğiyle bu hale getirdi!
O zaman bize
ne demek düşer kapanışta? Geleneklerine bağlı okurlarımıza şeker tadında
bayramlar, bu arayı tatil fırsatı olarak değerlendiren okurlarımıza iyi
yolculuklar, mutlu tatiller…