Hoş geldiniz…
Bu ay sizlere masal gibi bir paylaşımda bulunmak istedim...
Daha ilkokul çağındaydım. O anki çocuk gözüyle, mahallemizde her türlü sebzenin, meyvenin olduğu büyük bir manav vardı... Sahibi o anda müşteri olmasa da bir dakika bile oturmaz devamlı işi ile meşgul olurdu. Manava ne zaman gitsem bana meyve ikram etmeden göndermezdi. Bu yüzden olsa gerek genelde okul çıkışı hem mahalleden hem de sınıftan arkadaşım olan oğlu ile beraber önce manava uğrar sonra eve giderdim…
Bir gün yine
okul çıkışı arkadaşımla manava gitmiştim. Ben meyve ikram edecek diye beklerken
bana döndü..
"Bugün sana ikram olarak bilgi vereceğim… tamam mı" dedi. Aklım ve
gözlerim meyvelerde olsa da istemeden kafamı sallayarak "Tamam amca"
dedim...
Oğluna ve bana dönerek elindeki yeşilliği gösterdi. "Bakın şu gördüğünüz kıvırcık, dış yapraklarını böcekler, parazitler yemiş bozulmuş. Bu yapraklar zamanında koparıp atılmazsa içindeki diğer yapraklara da geçer ve hepsini atmak zorunda kalırız."
Daha sonra yanda ki domates sandığından bir domates aldı. "Bakın bu yüzü güzel gibi görünüyor ama diğer kısımdan bozulmaya başlamış eğer bunu bu sandıktan almazsam bunu gören müşteri, diğerlerini de aynı şekilde bozuk sanır."
Ve yüzümüze
bakarak konuşmaya devam etti… "İşte sizler de beraber olduğunuz insanların
yanlışlarını, hatalarını zamanında söylemezseniz o hatalar alışkanlık haline
gelir kıvırcık da olduğu gibi büyür yayılır ve hayatlarını kapsar."
"Bunun için hiç bir zaman sizi size samimiyetle uyaranlara kızmayın, her uyarıyı dikkate alın… Çünkü onlar, sizi size sadece övenlerden daha gerçekçidir." Aklım halen meyveler de olsa da, bir anda aklıma..
"Uyardığımız kişiler ya bizi dinlemezse" diye geldi ve hemen sordum...
Başını öne doğru sallayıp gülümseyerek cevap verdi..
"Bakın çocuklar hiç kimse kusursuz olamaz, fakat bu kusurlar; yalan gibi, iftira gibi ve ahlak dışı ise, tüm uyarılara rağmen sizi dinlemiyor ve aynı şekilde devam ediyorlarsa, şu domatesi sandıktan ayırdığım gibi yanınızdan ayırmalısınız. Yoksa zamanla size sirayet edemese bile onlar yaptıklarını her zaman doğru zannederler ve çevrenizdeki insanlar 'bir çürük domates yüzünden tüm sandığı çürük sanırlar."
O an dikkatimi çekmişti ama anlamamıştım. Şimdi çok iyi anlıyorum ki bu sözleri söylerken yüzünde ki tavırlar, mimikler, söylem tarzı, yaşanmışlığın tecrübenin ta kendisiymiş. Daha daha sonraları hep kendime şunu söyledim, "Keşke manava her gittiğim de bana meyve yerine bilgi verseymiş."
*********************************************************************************************************************
Masallar
genelde uyku öncesidir ve sonunda mışıl mışıl uykuya dalınır. Fakat bu masal
uyku sonrası için olsun!
Kim okuduysa
Aydınlık Dolu Günler
Saygı ve
Sevgilerim ile