Geçtiğimiz
sene bu zamanlar yaz tatili geride kalmış, okullar açılmıştı. Yaz tatili
alışkanlıklarından sıyrılmak için evde anne olarak, okulda eğitimci olarak uzun
süre bilgisayar ve cep telefon kullanımının zararları üzerine uzun konuşmalar
yapardım.
2019’un son
günlerinde Dünyayı ele geçirmeye başlayan virüs Mart 2020 itibariyle bizi de es
geçmedi. Daha öncede yazılarımda belirttiğim üzere 2020 yılı bize 1 dönemde
kapanan eğitim –öğretim yılı deneyimletti ki bu sadece başlangıç oldu. Geride
bıraktığımız pandemi ile 6 aylık süre
sonunda virüs tüm hızıyla devam ederken anaokulları ve 1.sınıf öğrencilerimiz
hariç çocuklarımız ve gençlerimiz maalesef okullarına kavuşamadı.
Geçtiğimiz günlerde
bir karikatürde yer alan ‘Kar tatili de anlamını yitirdi ‘cümlesi gülümsetmek
yerine hüzünlendirdi beni. Okullardan ilk kez bu kadar uzun süre ayrı kaldık.
Takvimlere çizip tatil olarak atfettiğimiz bayram günleri, Valimizden gece
açıklaması olarak ‘yoğun kar yağışı nedeniyle eğitime 2 gün ara verildi ‘haberi
ilk kez bu kadar önemsiz, heyecansız kaldı. Çocuklarda, öğretmenlerde,
velilerde okulları çok özledi.
Ve pandemi,
hayatımızdan okul yaşamını alırken, uzaktan eğitim sürecini hızla dahil etti.
Bununla birlikte de şartların gereği olarak, Mart ayına kadar ısrarla
sınırlamalar getirmek konusunda hem fikir olduğumuz bilgisayar ve cep telefonu
kullanımı tam tersi yönde etkilendi ki belki de zorla, kendi ellerimizle o camların
önüne çocuklarımızı koyar olduk. Hatta bu güne kadar bu konuda aşırı titiz olan
ebeveynler daha önce çocuklardan gelen taleplere ısrarla karşı koyarken kalem,
defter yerine gidip koşa koşa çocuklarına yeni sürecin eğitim materyalleri olan
akıllı telefon, tablet almak zorunda kaldı.
Çocuklarımızın
sağlığı her şeyden önemli olduğundan belki bir süre daha öğretmen ve
öğrencilerin buluşma ortamı bu ekranlar. Peki, bir taraftan olumsuz etkilerini
de bildiğimiz bu dijital dünyanın sağlıklı kullanımı konusunda nasıl bir denge
kurmalıyız?
Tablet,
akıllı telefon, bilgisayar çocuklarımızın pek çoğu ve hatta bizler için şu
günlere kadar =eğlence
Eğlence
algısını, eğitim ile değiştirmek kabul ediyorum ki çok kolay değil. İnterneti
amacına uygun olarak yani bilgi edinme özelliğiyle kullanımını kalıcı olarak hanelerimize
işlemek, pandeminin bir kazancı olarak görebilmek için, ders saatleri
kullanımları dışında kalan zamanlarda mümkün oldukça çocuklarımızı ve
gençlerimizi bu ekranlardan uzaklaştırmamız önemli. Fakat burada yaş grubu ne
olursa olsun çocuklarımıza sınırlandırma konusunda sözel uyarı vermek yerine
dikkatlerini farklı yöne çekmek çok daha yapıcı olacaktır. Tüm gün onun
başındasın yeter !(çocuk içinden veya sesli olarak zevkimden mi diye düşünebilir,
söyleyebilir hatta internette ders ile geçen süreye eğlencenin yerini aldığı
için –bu kadar saat oyun oynardım vb-tepki geliştirip reddetme sürecine
geçebilir ki, derse dikkat vermeme, ders anlatan öğretmeni ve ortamı bölme, dağıtma)
yerine internet ortamında dersi biten
çocuğumuzun geride kalan zamanı yaşına
ve cinsiyetine uygun olarak çeşitli aktivitelerle doldurmak, küçük yaş
gruplarında oyuncakla oynanması, mutfak etkinlikleri, mümkünse sosyal mesafe
hijyen koşulları çerçevesinde bahçe, yeşil alan gibi açık havada kısa süreli
zaman geçirilmesi, kız çocuklarının el sanatlarına yönlendirilmesi(örgü, dikiş
takı yapımı hatta bunları hediye etmesini organize ),erkek çocuklarına basit tamir,
tadilat işlerinin verilmesi(çivi çakılması, ufak bir alanın boyanması var ise
bahçenin ot ve yapraklardan arındırılması ) ) ,atık materyallerden(kutular,
şişeler ,ipler ,kumaşlar) tasarım yapmaya teşvik ,mümkün ise evcil bir hayvanın
sahiplenilmesi, bakımın çocuğa verilmesi veya sokakta bulunan hayvanlar için en
azından kapı önüne su ,yiyecek koyma konusunda görevlendirilmesi ,aile içi kutu
oyunları oynanması ,bitki bakımı
konusunda görevlendirme ve mutlaka aile içinde sohbet saati. Sanal dünyanın
zaten gönüllüleri olan çocuklarımıza kitap kokusunu ve okumanın hazzını kazandırmak,
unutturmamak. Gelecek için anı, duyguların ifadesinin sağlanması, kurallara uygun
yazı yazma gibi faydaları nedeniyle günlük yazılmasının teşviki Doğrusunun
klavye yerine öncelikle kâğıt, kalem olduğunun altının çizilmesi.
Biliyoruz ki
geçici bir süreçteyiz tüm bunlar bittiğinde okullarımızın hüzünlü çehreleri
gerçek sahipleriyle aydınlanacak. İşte o güne kadar dersler internetten, maske
–mesafe-hijyen kuralına uyarak Corana ile savaşmak bizlerden.
Sağlıkla
kalın