Değerli dostlar, bugün sizlere iki konu hakkında yazacağım.
Birincisi başlıktaki selam şekli. Bizler çok şükür nerede nasıl davranılır,
nasıl selam verilir biliyoruz ama devletin en önemli kurumlarından ATAMIZIN
kurduğu diyanet ve şimdi başındaki beyefendi selamlaşmalarda nasıl
davranacağımızı kendi ufkuyla anlatmış. İnanın çok üzüldüm böyle talihsiz bir
beyana. Bırak insanlar istediği gibi selamlaşsın, ben selamın aleyküm diyene
aleyküm selam, günaydın diyene günaydın, merhaba diyene merhaba diyorum. Niye
aklımızı karıştırıyorsun, bence siz ülkenin kaybolup giden saygısını, sevgisini
nasıl geri getiririm onunla ilgili çalışma yaptırın.
İkinci önemli konu ise Beykoz Çayırı. Bizler o çayırda
oturmuş, sohbetler yapmış, gerektiğinde takımlarımız antrenmanlarını yapmış,
yaz geceleri sandalyesini alan orada hava almış. İstanbul’da harika bir yeşil
alan olarak kalmış nadir yerlerden birisidir. Siz belediye olarak bir şeyler
yapmak istiyorsanız, ilçemize Millet Bahçesi olarak kazandıracağınız o kadar
çok yer var ki, sizler sözde sporu seviyorum diyorsunuz ama bir tane spor
salonu yapın, bir tane kapalı yüzme salonu yapın, açık basketbol, voleybol ve
tenis kortları yapın. Beykoz Spor’a destek olun, öyle bende Beykozluyum demekle
Beykozlu olunmuyor. Sizden, bizlerin beklentisi bunları yapmanız ve yeni
tesisler kazandırmanız.
Ben Beykozlulara sabırlı olmalarını, sayılı günlerin
geçeceğini, Beykoz Beykozlunundur diyorum. Sevgilerimle