Yaşadığımız olağanüstü günlerin
ardından kapımızı çalan Seçim sürecinde, siyasi tercihlerimizi yaparken medeni
davranış biçiminden uzaklaşmadan ve siyasi kutuplaşmasının oluşmasına izin
vermeden süreci yaşamalıyız.
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki
yaşadığımız acılardan dolayı seçim düşünecek halde değiliz. Lakin bu sürecinde
yaşam standartlarımızın artması ve dünya genelinde kendimizi koruyacak
ölçümüzün devam ve sürdürülebilmesi açısından da oldukça gerekli.
Maalesef ki, siyasi yelpazeden ve
içerisinde bulunduğumuz seçim sisteminden de açık şekilde görüldüğü gibi ortada
ciddi bir bloklaşma ve restleşme var.
Buda genel olarak bir siyasi partinin
veya bir siyasetçinin zaman içerisindeki söylevlerinde bazı değişkenlikler oluşturmakta
ve bu olumsuzluklar genel olarak geçim derdinde olan vatandaşlarında kafasını
allak bullak etmekte.
Seçim takvimi yaklaştıkça bloklar
arasındaki siyasi mücadelenin daha da sertleşeceği aşikâr vaziyette görülmekte.
Onlar siyasetçi tabi ki beğeniriz beğenmeyiz bildikleri yöntemleri
uygulayacaklar.
Günümüz dünyasında siyaset ile yeni
tanışan gençlerimiz dışında artık her bireyin üç aşağı beş yukarı bir siyasi düşüncesi
oluşmuş durumdadır. Tam da buradan çıkarak inanın bazı akşamlar tüm siyasi
yelpazeyi içerisine alarak gece yattığınızda istişareler yapsanız ve seçim
sürecine on beş gün kala gazetelerin ve televizyonların birbirlerine muhalif
olan yayınlarını takip edebildiğiniz kadar gözden geçirseniz. İşte o zaman
ortaya yanılma payı oldukça az olan bilinçli bir vatandaş oyu çıkmış demektir.
Tabi ki süreç değerlendirilirken,
konu partileşmenin dışında da değerlendirilme noktasına geldiğinde ise tıpkı
Yerel Seçimlerde olduğu gibi bölge adayları tamamen farklı yöntemlerle ve
tanımış olmanın getirisiyle hizmet noktasındaki inandırıcı becerileri
doğrultusunda değerlendirilmelidir.
İşin özünde ortalık ilerleyen süreçte
siyasi açıdan çok daha hareketli geçecek, önemli olan bu rüzgâra kendimizi
kaptırmadan sağlıklı düşünmek ve uygulamaktır.
Dostuz ya küçücük bir tesviye Kalın
Sağlıcakla…