Bir önceki yazımda belirttiğim gibi, Devlet Bahçeli olağanüstü kongre için yargıyı bekleyeceğine delege sayısının yarısından çoğunun imzası ile olağanüstü kongre kararı isteyen üst kurul delegelerinin kararına saygı duysaydı daha yerinde davranmış olurdu. Ne oldu, yargı da kongre kararı verdi. Şimdi de kolduğu bırakmamak için 850 kişi evet demezse başkanlığı bırakmam tavırlarında.
Sayın Bahçeli; ben halkın içindeyim. Sizin etrafınızı çevirip, size doğruları göstermeyen bu gruptan bir an önce uzaklaşıp sade vatandaş gibi bir sokağa çıkın, sıradan vatandaşları dinleyin. Eminim ki daha objektif göreceksiniz. Medeni cesareti göstererek genel başkanlığa aday olmuş arkadaşlarınıza anlamsız sözler söyleyerek partinizi yüceltemezsiniz. Şu “ben” sevdanızdan vazgeçin. “Biz” demeye alışın artık. Bugünkü düşüncenizde ısrar ederseniz bir sonraki seçimde barajın altında kalabilirsiniz. Kendinizi koltukta tutmak için partinizi tasfiye sürecine götürmeyiniz.
Bir daha söylüyorum, karşılığı olmayan nutuklarla siyaset nereye kadar gider? Bugünkü iktidarın bile iç ve dış politika ile ilgili hamaset nutuklarına baktığımızda, parti seçmenleri son derece memnunken gerçeklere baktığımızda ise ülkenin etrafının kuşatılmış olduğunu ve bu tür söylemlerin ülkeye zarar verdiğini hep beraber görmekteyiz.
Siz ise partinizi büyütemediniz. Kendinize rakip gördüğünüz siyasi arkadaşlarınızı tasfiye etmek için bu metodu kullanıyorsunuz. Böyle söylemler belki kısa vadede size fayda sağlayabilir fakat bilin ki; bugün MHP’nin düştüğü bu durumu kendiniz sağlamış oluyorsunuz. Gelin bu sevdadan vazgeçin. Daha mutlu bir Türkiye için adınıza yakışır büyüklüğü göstererek delege iradesine saygı duyun.
Eğer iktidara talipseniz, iktidar partisiyle olan diyaloglarınızı, parti kurumlarınıza ve halka çok iyi anlatıp bununla birlikte parti içi demokrasiyi sağlamanız gerekli.
Saygılarımla...