Ortadoğu’da oynanan oyunların sonucunun, Ortadoğu’yu bölmeye çalışanlar dahi bu
kadar belirsiz olacağını sanırım öngörememişlerdir. Fakat artık ülkelerin
yöneticilerinin “benim desteklediğim terörist iyidir, seninki haindir” teorisi
bitmiştir. Şöyle ki; Ortadoğu’daki IŞID Harekâtı’nın en büyük
destekçisinin ABD ve Avrupa olduğu biliniyor. Bu destekçilerin bugün onlarla
Ortadoğu’da işlerinin bittiğini düşündüklerinde, kanla beslenen bu haydutlar
kimler tarafından desteklendiyse artık sıranın onlara geldiğini görmelilerdir.
İşte Avrupa’da olan terör olayları, Amerika’da olan terör olayları...
Artık besleyenlerin kendi ülkelerine sıçradı.
Fakat
benim Ortadoğu’da gördüğüm; henüz hiç bir devletin bu bölgeyle ilgili
düşündüğü planların hiç biri kesinleşmedi. Fakat keşke Ortadoğu
bölünmese ve eski haliyle kalsa. Yoksa bu bölgede terör kolay kolay bitmez ve
bitirilmez. Türkiye’nin bu konudaki son politikaları tamamen doğruyken
düzeltilmesi son derece güç bir mücadelenin içindeyiz. Zira hiç istemediğimiz
halde Rusya, İran ve Irak’la beraber gözükmeyen yeni ortağımız Suriye ile...
Artık uluslararası ilişkilerde hak, hukuk, adalet denen bir şeyin sadece
söylemden ibaret olduğunu görüyoruz. Bu ölçekle baktığımızda sadece menfaat,
menfaat, menfaat...
Amerika’nın
Ortadoğu’da ne yapmak istediği artık herkes tarafından biliniyor. Rusya ise
şimdilik berabermiş gibi gözükse de her an her şey olabilir. İşte Rusya; yeni
bir toplantı için P.Y.D’yi de dahil ettiği bir toplantıya çağırıyor ve ülkemize
de dolaylı mesajla “gelmeyen masada yer bulamaz” diyor. Böyle bir ortamdayız.
Mevlam ülkemizi korusun.
Ülkemize
baktığımızda; son dönemlerde referandum sonucunun biri olan başkanlık sistemine
geçme kararı alındıktan sonra yeni demokratik kazanımlar oldu. Artık belediye
başkanları seçimle gelip yapılan halk istişaresi sonucu emirle görevlerinden
istifa ediyorlar. Yaşasın yeni demokratik kazanım.
Son
olarak bir konuya daha değinmek istiyorum; seçim zamanı yaklaştıkça siyasi
üslup da sertleşiyor, anlamsızlaşıyor. Her zaman yazılarımda belirttiğim
gibi, ülkeyi - insanları ayrıştırarak belki oy alıp hedefimize
varabiliriz. Fakat kin ve nefretin yaşandığı ortamda huzur olmaz. Bir düşünür
ne güzel demiş: “Bu ülkenin sahipleri yalnızca bu ülkeyi karşılıksız
sevebilenlerdir”. Mevlam bizi böyle düşünenlerden yapsın.
Saygılarımla