CHP Beykoz İlçe Kadın Kolları Eylem Sabırhoşgör, 5 Aralık Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı’nın tanınmasının 87. Yıl dönümünde basın açıklamasında bulundu. CHP Beykoz İlçe Kadın Kolları Başkanı Eylem Sabırhoşgör’ün Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte gerçekleştirdiği basın açıklamasını orijinal haliyle okuyucularımızla paylaşıyoruz.
05.12.2021
Bizler, ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde birçok gelişmiş ülkeden önce, 5
Aralık 1934 tarihinde seçme ve seçilme hakkını kazandık.
Başbakan İsmet İnönü o tarihte yaptığı
Meclis konuşmasında şöyle diyordu: “Bir memleketteki, yurdun her tarafı
istilâya uğradığı zaman, kadınlar ateş altında erkeklerle beraber omuz omuza
çalışırlar, memleketin geri kalan kısmını korumak ve beslemek için tarlanın
kara toprağından yiyecek çıkarmaya çalışırlar. Elbette bu mevcudiyetlerin
yurdun her köşesinde ve her tabakasında söz söylemeye hakları vardır. Türk
inkılâbı denildiği vakit, bunun, kadının kurtuluş inkılâbı olduğu beraber
söylenecektir.”
Kadınlar, eşit yurttaşlık kimliğine
sımsıkı sarılarak 1935 yılında gerçekleşen seçimlerde sandıklara koşup oy
kullandılar. Seçim sonucunda 17 kadın milletvekili Meclis’e girdi. 1936 yılında
yapılan ara seçimle birlikte kadın milletvekili sayımız 18’e yükseldi. O
zamanki parlamenter sayımıza göre bu oran yüzde 4,6’ya denk geliyordu ve parlamentoda
kadın temsil oranı açısından dünyada ikinci sırada yer alıyorduk. Bu bir
devrimdi…
Bu devrimin yankısı dünyada hala sürdüğü için Afganlı
bir kadın aktivist, ''Çok büyük bir hayranlık duyuyorum.
Türkler için muhteşem şeyler başarmış bir lider. Çocukluğumdan beri düşünürüm
bunu, ATATÜRK bizim liderimiz olsaydı Afganistan’da neler olurdu? Bugün nasıl
bir yaşamımız olurdu? Biz Afgan kadınları nelere sahip olurduk ve neler
başarırdık? Biliyor musunuz bunun hayali bile çok güzel” diyor.
Atatürk önderliğinde bu devrimi yaşayan Türk kadını,
aradan geçen 87 yıla rağmen, ilerlemek bir yana geri bırakılmaya
çalışılmaktadır. Öyle ki 1935 yılında parlamentoda kadın temsilinde ikinci
sırada olan ülkemiz, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi ve Parlamentolar
Arası Birlik tarafından hazırlanan rapora göre, 129. sıraya
gerilemiştir. Ayrıca Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ne üye
olan 41 ülke arasında, parlamentoda kadın temsil oranı açısından sonuncuyuz. Dünya
Ekonomik Forumu’nun yayınladığı 2020 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’ne
göre ise; 156 ülke arasında 133. sıradayız.
Kadın kimliğinin, ulusal meclislerde, yerel yönetimlerde
temsili için belirlenmiş olan kritik eşik yüzde 33’dür. Bu oranın altı, ciddi
bir demokrasi sorunudur. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadın milletvekili oranımız
yüzde 17, kadın belediye başkanı oranımız ise yüzde 3,2’dir. Kadın muhtar
sayımız son seçimlerde yüzde 66 oranında arttı. Bu artışla kadın muhtar oranı
sadece yüzde 2,2’ye yükselebildi.
Değerli Basın Mensupları,
Biz bu eşitsiz sistemi değiştirmek için
Cumhuriyet Halk Partisi olarak dev bir adım attık. Genel Başkanımız Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu’nun ilk imzacısı olduğu ve kadınların siyasette eşit temsil
edileceği yasa teklifimizi Meclis’e sunduk. Bu teklifle, hem genel hem de yerel
seçimlerde denklik uygulanmasını yasal güvence altına almak istedik. Aynı
zamanda aday listesinin belirlenmesinde fermuar sistemi uygulanacaktı,
yani listeler bir kadın bir erkek olarak sıralanacaktı.
Partimizin teklifi 30 Kasım 2021 tarihinde
Meclis Genel Kurulu’nda görüşüldü. Öncesinde tüm kadınları, kadın örgütlerini, eşitlikçi
erkekleri süreci takip etmeye davet ettik. Diğer siyasi partilerin de bu yasaya
destek vermesini istedik, sosyal medyada bir kampanya yürüttük. Tüm beklentilere rağmen, teklifimiz AKP ve MHP oylarıyla
reddedildi.
Ama asla vazgeçmeyeceğiz!
Ne bir eksik, ne bir fazla!
Meclis’te ve yerelde eşit temsil için
mücadelemiz sürecek.
Değerli Basın Mensupları,
Biz kadınlar, bir yandan eşitlik
mücadelesi verirken diğer yandan da yaşam hakkımızı savunmak zorunda kalıyoruz.
AKP Hükümeti’nin uyguladığı politikalar nedeniyle, ülkemiz adeta kadın
mezarlığına dönüştü. Bu cins kırımı durdurmak ve kadına yönelik şiddetle
mücadele etmek amacıyla Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak 5 Aralık
2020 tarihinde “YaşamHak” projemizi hayata geçirdik. Bir yıl önce
bugün, “Yaşama hakkı; dokunulamaz, devredilemez ve vazgeçilemez olan en temel
insan hakkıdır” diyerek yola çıktık. Logomuzda, şiddetin panzehri olan sevginin
sembolü kalp ile lokasyon işaretini iç içe geçirdik ve YaşamHak’ın “şiddetin
son bulma adresi” olduğunu ilan ettik.
İktidarda olmamamıza rağmen, Partimizin çözüm üreten
icracı kimliğini ortaya koyduk. İstanbul Sözleşmesi’nin gerekliliklerinden
birini yerine getirerek, genel merkezimizde Alo Şiddet Hattı kurduk. 444 82 85
numaralı hattımızdan 7/24 şiddet mağdurlarına ücretsiz hukuki ve psikolojik
destek hizmeti sunduk, sunmaya da devam ediyoruz. CHP Kadın Kolları olarak tüm
şiddet vakalarıyla tek tek ilgileniyoruz.
Projemiz kapsamında sivil toplum örgütleri, meslek
odaları ve barolar ile 55 protokol imzaladık. Şiddet gören kadınların
karakollarda, savcılıklarda, hastanelerde, adliyelerde yanında oluyoruz. Kadına
ve çocuğa yönelik şiddet davalarını, mağdurlar ve aileleri ile dayanışma içinde
takip ediyoruz. Şiddet mağduru çocuklara eğitim ve burs desteği verilmesine
aracı oluyoruz.
Bugünden itibaren tüm şiddet mağduru kadınlar ve
çocuklar bize bir tuş ile ulaşabilecekler. Cep telefonlarından indirilecek olan
YaşamHak uygulaması ile hem çağrı merkezimizle hem de kolluk güçleriyle hızla
temas kurabilecekler. Ayrıca uygulama sayesinde, en yakın mesafedeki kadın
kolları yöneticilerimizle bağlantıya geçebilecekler.
Projemizin birinci yılında, tüm şiddet mağduru
kadınlara ve çocuklara “Yalnız değilsin, biz varız” diyor, iktidarımızda
şiddeti durduracağımızın sözünü veriyoruz!
Saygılarımızla