Kaybettiği işi için,P.Bahçe Devlet Hastanesi önünde 118 gündür direniş yapan Türkan Albayrak,İst.İl Sağlık Müdürlüğü'nün iş teklifi ile evine yakın Sarıyer Toplum Sağlığı Merkezinde işe başlayacağını direniş çadırı önünde yaptığı açıklama ile duyurdu

Yılmadan 118 gündür direnen Albayrak, direnişinin son 7 gününü açlık grevi yaparak sürdürdü. P.Bahçe Devlet Hastanesi'nin temizlik taşeronluğunu yapan Piramit A.Ş elemanıyken işten çıkarılmasına karşılık, taşeron firma ve hastane yönetimi Albayrak'ın haksız olduğunu kendisine bildirirken, konu hakkında ilçe basınına bilgi verme konusunda da taraflı davrandı.Türkan Albayrak'ın mücadele ettiği karşıtları, kendisiyle ilgili diyalog bile kurma gereği duymadan Albayrak'ın başlattığı yasal süreci bahane ederek özellikle P.Bahçe Devlet Hastanesi Yönetimi, hastanenin acil servisi önünde böyle bir direnişin hasta psikolojisi açısından sakıncalıdır ve kaldırılmasını istiyoruz diye bir müracaatı ilçe basına intikal etmedi.

Albayrak karşıtlarının sessizliği, direnişe olan desteği her geçen gün arttırdı. Sivil Toplum Kuruluşları, Siyasi Partiler, Sanatçılar, televizyonlar, gazeteler, Halk ve benzer direnişte olan emekçiler tarafından defalarca ziyaret edilen Albayrak, direnişi ile Ulusal Basının bile öncelikli konusu oldu.Direniş, Sağlık Bakanlığı'nın Türkan Albayrak'a evinin yanındaki, Sarıyer Toplum Sağlık Merkezinde çalışma teklifi ve direnişteki günlerinin çalışmış gün olarak kabul edilecek olması gelişmesi ile bu sıkıntı böyle aşılabiliyordu da 118 gündür acil servise gelen hasta ve yakınlarının, Albayrak ve Ziyaretçilerinin günahı neydi?118 günden sonra keyiflerin yerine gelmesinin sebebi nedir?
Direniş konusunun bu bölümleri vatandaşlar tarafından oldukça merak edilen ayrıntılar olarak göze batmakta.

Her ne olursa olsun, zaman her şeyin ilacıdır sözcüğünün tecelli etti ve Türkan Albayrak haklılığını kabul ettirerek hakkını aldı. Türkan Albayrak televizyonlara verdiği açıklamada, "ben zaten taşeronda çalışıyorum ama direnişi taşerona değil, Sağlık Bakanlığına yaptım ve kazandım" demesi buna benzer yaşanacak taşeron sıkıntılarına ışık tutacağı izlenimi verdi.
En önemlisi Bakanlık, Hastane Yönetimi ve Taşeron Firma arasında yaşanan sıkıntı, kendilerine direkt müracaatlar olmasa bile toplum huzuru açısından konuyla ilgilenmek zorunda kalan, Zabıta ve Polis gücünü oldukça zorda bıraktı.
Özellikle çadıra yapılan 1.müdahaleden sonra zabıtanın devreden çıkması ile konunun muhatabı, toplum huzuru açısından Beykoz Polisi oldu. Gerek direnişçi ve destekçileri, gerekse Belediye ve Hastane Yönetimi arasında kalan Beykoz Polisi bu süreci oldukça hoşgörü sınırı içerisinde takip ederek, sorunsuz neticelenmesine en büyük katkı koyanlardan oldu.