Geri Dönüşüm / Yeni İş Alanı

27-01-2020 6151 Yorum yok. Yorum Ekle

Önceki yazılarımda da sosyal sorumluluk projelerinden ve yine bu projelerin ışığında gelişen geri dönüşüm hareketliliğinden bahsetmiştim.

Geri dönüşüm, yeniden değerlendirilebilme imkânı olan atıkların belirli işlemlerden geçerek üretim sürecine ve ardından tüketim sürecine dahil olması durumudur. Bu döngü çerçevesinde ilerleyen toplumların, atıklar yoluyla çıkan enerjiyi çoğunlukla olumlu yönde kullandıkları görülmüştür. Büyük ölçekte düşünmek bizi yoruyorsa, bizde geri dönüşümü hayatın içine nasıl entegre edebilirizi düşünmeliyiz.

Amaç, aslına bakarsınız hepimiz için aynı, yaşanılabilinir şartlara ulaşmak, kaynakların tükenmemesini sağlamak, çöp miktarını azaltmak…

Bu konu da ilk adım sınıflandırmadır, ardından değerlendirme safhası ve ürünü ekonomiye kazandırma gelir. Ülkemizde, yaşadığımız ilçeler bazında farkındalıklar devam ederken, Avrupa Birliği’nin 2018’de en fazla geri dönüştürülebilir atık ham madde ihraç ettiği ülkenin Türkiye olduğunu da sizlere paylaşmak isterim.

Ülkemizdeki farkındalık henüz yeni yeni şekillenmeye başlamışken, bir gazetede okuduğum haber, bu yazıyı tekrar kaleme alma sebebim oldu.

“Samsun'da 57 yaşındaki Temel Samangül, temizlik görevlilerinden 1 TL karşılığında aldığı şişeleri sanat eserine dönüştürerek dünyaya pazarlıyor.”

Temel Samangül; Türkiye'de ve dünyada turistlik bölgeleri küçük portatif hediyelik eşyaya çeviriyorum. Maket, şişe veya tablet üzerine tasarlıyorum. Kimyasal madde kullanmadan işlerimi yapıyorum. İnsanların kullandığı meşrubat şişeleri, mutfakta kullanılan şişeler gibi insanların kullanıp çöpe attığı şeyleri ben geri dönüşüm yapıyorum. Temizlik işçileri beni bildikleri için 1 TL karşılığında alarak onlara da katkı sağlıyorum. İnsanların çöpe attığı şişeler evlerinin en güzel köşesine dönüşüm olarak geri geliyor. Önemli olan bitik bir şeyi ayağa kaldırmak. Sadece şişeler değil tahta parçalarının üzerine rölyef çalışıyorum. Benim ürünlerim dünyaya gidiyor. Özellikle Fransız ve İtalyanlar bu tür işlere çok güzel yaklaşıyorlar. Bu sanatı, birçok öğrencim var, onlara da öğretiyorum. ”diyor.

Temel Bey’i, hem ekmeğini taştan çıkarmak deyiminin ta kendisi olduğu için kutluyor, hem de geri dönüşüm ve temiz çevre adına yaptığı çalışmaları destekliyorum.  Umarım bu farkındalık, artarak devam eder. Bir düşünün sevgili dostlarım, deyim yerindeyse herkes kapısının önünü süpürse tertemiz bir çevre de yaşarız.

Sevgiler…