Bu ay ki köşe yazımda;
Halka hizmet için memleketin her bir karış
toprağını kutsal sayarak, 33 yıl devletin çeşitli kademelerinde görev yapan ve
son beş yılını Beykoz Kaymakamı olarak dört duvar arasına sıkışıp kalmadan,
Beykoz halkının arasında, siyasi ayırım yapmadan, devletin ciddi yüzünün
yanında şefkatini, sevecenliğini, samimiyetini gösteren, "Sanatsız kalan
bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir" düsturu çizgisinde
sanata ve sanat ile meşgul olanlara önem vererek hizmet görevini tamamlayan ve
kendi isteği ile emekliye ayrılan Sn. Ahmet Katırcı’ya hizmetleri için bir
Beykoz'lu olarak teşekkür etmek istedim.
Beykoz Belediyesi’nin güzel bir icraatı olan, Beykoz'a ve boğaza yakışır bir
şekilde tamamlanan Gümüşsuyu Restaurant Cafe’de Sn. Kaymakam için hazırlanan
veda gecesinde kendilerinin tüm katılımcılar tarafından içtenlikle ne kadar çok
sevilip sayıldığını bir kez daha tanık oldum.
Gerçi o gecenin adı veda gecesiydi fakat diğer taraftan biz Beykoz'lular için
bir bakıma Sn. Ahmet Katırcı ve Ailesine Hoş Geldiniz gecesiydi...
Çünkü biz kendisini ve ailesini sevdiğimiz
gibi kendileri de Beykoz'u ve Beykoz halkını sevmiş olacak ki, Beykoz'un güzel
bir köyünden ev sahibi olarak hayatının bundan sonraki kısmını Beykoz ve
halkıyla geçirmeye karar vermişti.
Kim bilir; emekliliğin tadını, gururunu Beykoz'da yaşarken, belki bir gün bir
bakmışız ki Beykoz halkının isteği ve seçimi ile bu sefer başka bir kulvar da
kollarını sıvamak zorunda kalmış. Ve tekrar Beykoz halkı için her zamanki azmi
ve görev bilinciyle işe koyulmuş...
Tabi ki bu son satırlar benim düşüncem..
Fakat niye olmasın ki, burası Beykoz...
Asırlara dayanan bir ilçe ve Beykoz halkı
kendisi için en iyi olanı bilir!
Bana zaman ayırdığınız için teşekkür
ederim.
Saygı ve Sevgilerimle Sağlıcakla Kalın…