Radyo Programcılığım, Yayıncılığım ve
Gazeteciliğim otuzuncu yılına merdiven dayadı. Şöyle bir geri dönüp
baktığımda “basın uğraşımın bende deli
bir sevda” olduğunu gördüm.
Allaha bin şükürler olsun ki, geride
bıraktığım radyo ve gazetecilik yıllarımda, ne mikrofondan, ne de gazetemden
pişman olduğum bir şey yapmadım. Gazetemin birinci sayısındaki iddialı sözüm
halen geçerli.
Geride kalan otuz yılda, bir kişi bile sen
mikrofondan yanlış söz söyledin veya gazetenden yanlış yazdın desin onu tatmin
edemezsem, otuz yıl önce söylediğim gibi tüm kepenklerimi indiririm. Çok şükür
geride kalan süre içerisinde böyle bir şey olmadı. Allah bana güç kuvvet
verdiği sürece devam edeceğim yayıncılığımda da inşallah olmaz.
Ortaokul ve lise yıllarımdaki edebiyat ve
kompozisyon derslerimdeki başarımı, tesadüfen basın dünyası ile tanıştığımda,
gazetecilik etik kuralları ile birleştirdiğimde, yayın ilkem doğrultusunda
ortaya benimde keyif alacağım yıllar çıktı.
Radyo ve gazeteciliğimin ilk yıllarımda
çocuklarımın küçük olması ve eşimin Devlet Memuru olması hasebiyle uğraşlarımı
uzun yıllar tek başıma sürdürdüm. Asla bir gün bile aman deyip yorgunluk
hissetmedim.
Asla ilçemizde yayın yapan diğer gazeteler ve
gazeteciler için laf söylemedim ve söyletmedim. Tüm arkadaşlarımın yayın
ilkelerine en yüksek perdeden saygı duydum. Ve hepimiz habercilik adına olan
çalışmalarımızı Halka sunduğumuz için bu konuda tek karar mekanizması da Halk
olmalı mantığından baktım.
Ve geride bıraktığımız süreçte mesleğe iki
tane evladımı mesleğin içerisinden bireyler olarak yetiştirdim. Kızım Neyir
mesleğini yapma gereği duymasa da, köşe yazılarıyla ve yazı düzenlemeleriyle katkılarını
devam ettirmekte. Ne var ki Oğlum Derviş tam kapasite ile omuz vermeye devam
ederken meslekteki lisans tahsilini bitirip Akademik Kadro Eğitimciliği
planlamasıyla bu yıl Yüksek Lisans Eğitimine başlıyor.
Yani dostlarım üzerimde artık uzun yıllardır iki tane akademik elin desteği var. Ulusal basın jargonundan uzak, kendimce ve okuyucularımın da daha sıcak bulduğunu düşündüğüm, edebiyat ve kompozisyon kokan yazılarımı, üzerimdeki sihirli eller sayesinde daha keyifli hale getirdiğimi düşünüyorum.
Çocuklarımdan gördüğüm destek sayesinde, çok
farklı bir yayın ilkesi uygulayabilme şansı bulduğumdan, asla gazetecilik
kimliğimden taviz vermeden, ilçemizde resmi ve özel kurum ayırtmaksızın tüm
kurumlar ile çok yakından ilgilenip onlara çalışma hayatlarında katkı sunmaya
çalışmaktayım.
Ve son olarak, basın ile uzaktan yakından
ilgilenen neredeyse herkesin yakından tanıdığı oğlum Derviş’in beni ve ailemizi
çok mutlu ettiği Yüksek Lisans Eğitim dönemiyle, ülkemizin 2020-2021 Eğitim
Öğretim yılının hayırlı olmasını dilerim.