İnsanın yaratılışı, sorumluluk esası üzerine kuruludur.
İslâm'ın yaratılış inancına göre, görülen âlemde, sorumluluğu yüklenme
bilincine sahip olan tek varlık insandır. Bu açıdan kâmil insan, ortaya koyduğu
davranışların sebeplerini bilip, sonuçlarının hesabını verebilen ve bu yönüyle,
birlikte yaşadığı diğer insanların da sorumluluğunu üstlenebilecek bir
karaktere sahip olan kimsedir.
Sorumluluk bilincine ulaşmanın en önemli vesilelerinden biri
ise, hiç şüphesiz Kur’an’ın yücelttiği Ramazan ayıdır. Bu mübarek zaman dilimi,
her şeyden önce kişiyi; kulluğun en önemli motivasyon kaynağı olan nefsini
denetlemesine sevk edip, geçmișinin ve içinde bulunduğu zamanın muhasebesini
yaparak, geleceğini düzenleme sorumluluğuna ulaştırmaktadır. Modern dünyanın
baş döndürücü kuşatması altında örselenen ruhlarımızı, bilhassa oruç ibadetiyle
teskin etmeye, kendimizi ve çevremizi algılayıp, anlamaya sevk etmektedir. Bu
manâda rahmet, bereket ve mağfiret ayı Ramazan, biraz soluklanmaya ihtiyacımız
olduğunu hatırlatıp, bizi mânevî yönden donatan, sorumluluklarımızın gereğini
yerine getirmeye zemin hazırlayıp, fırsat tanımakla bizi sakinlikle buluşturan
eşsiz bir zaman dilimidir.
Ramazandaki ibadetlerin gayesi de insanı, hevanın boyunduruğundan,
tutkunun esaretinden kurtarıp arındırmak ve irade hürriyetine kavuşturmaktır.
Oruç, sadece karnı aç bırakmaktan ibaret değildir. İnsanın
bütün organlarıyla her türlü kötülükten ve günahtan uzak durabilmesidir.
Ramazan vahiy ve Kur’an ayıdır. Kur’an ile ilişkimiz
derinleştirilmeli, manası tefekkür edilmelidir.
Ramazan müminlerin birbirleriyle empati kurdukları, hâllerini
anlamaya çalıştıkları, zekât, sadaka ve infakın en yoğun şekilde yaşandığı bir
aydır. Özellikle insanlık ailesi olarak geçirdiğimiz bu zor zamanlarda,
zenginliğin Allah’ın birer emaneti olduğunun bilinciyle hareket etmek;
malımızdan, canımızdan ve rızkımızdan paylaşmak daha da önem arz etmektedir.
Malımızın teminatı zekâtı, canımızın güvencesi sadakayı, rızkımızın emniyeti
infakı bugünlerde hassaten daha da artırmak lazımdır.
İslam dünyasından barut kokuları yükseliyorsa, acımız ortak,
derdimiz ortak, duamız ortak olmalıdır. Birliğimizi ve bütünlüğümüzü zedeleyen
her türlü ideolojiyle, ırkçılığa ve radikalizme kayan yaklaşımlarla mücadele
etmek önceliğimiz olmalıdır.
Son zamanlarda tüm insanlığın maruz kaldığı ve ülkemizin de
büyük mücadele verdiği Covid-19 salgını karşısında yetkililerin açıkladığı
bütün tedbirlere uymak ta, herkes için ihmal edilemez bir sosyal sorumluluktur.
İçinden geçtiğimiz bu zor zamanların bir an evvel geride
kalmasını Rabbim'den niyaz ediyorum. Rabbim, bu zor zamanlarda bize eşref-i
mahlûkat olma bilinci versin. Can emniyeti versin; akıl, beden ve ruh
sağlığımızı korusun. Rabbim, küresel çapta yaşanan bu sıkıntıdan, daha zor
durumdaki yurtlarından, evlerinden edilmiş tüm mazlumların ahlarını dindirsin.
Evlerimize sığındığımız bugünlerde evsiz, yurtsuz olan tüm mazlumları her daim
hatırlamamız ümidiyle…
Şimdiden Ramazan bayramınızı tebrik ederim.
Selam ve dua ile…