İKİ BAYRAM ARASI NİKÂH

27-06-2021 2174 Yorum yok. Yorum Ekle

"İki bayram arası nikâh kıyılır mı?"

Günümüzde çok yaygın olan batıl bir anlayış, kulluğun (ibadetin) sadece dikey boyut eylemleri olan namaz ve hac gibi temsili ibadetlerle sınırlı sanılıp; hayatın diğer alanlarının (evlilik, aile, iş, siyaset, devlet vs.) ibadet (kulluk) kapsamı dışında görülmesidir. Hem ibadet hem de muamele yönü dolayısıyla, İslâm Hukuku'nda özel bir yere sahip olan nikâhın, sıhhat şartları arasında “iki bayram arasında olmaması” gibi bir kayıt bulmak mümkün değildir.

Dinimizde “ruhbanlık” olmadığı için evlenmek teşvik edilmiş ve evlenmemekten hayırlı kabul edilmiştir. Hatta ibadet edebilmek için, evlenmeme düşüncesine kapılanlar, bizzat Peygamber Efendimiz tarafından uyarılmış,

“Benim sünnetimi terk eden, Benden değildir" (Buhari, Nikah 1; Müslim, Nikah 5; Nesâî, Nikah 4; ârimî, Nikah 3) diye çok ciddî şekilde tehdit edilmişlerdir.

Öte yandan bakılacak olursa, aslında iki bayram arası olmayan gün de yoktur. Ramazan Bayramı ile Kurban Bayramı arasında iki ay on günlük bir zaman varsa, Kurban Bayramı ile gelecek yılın Ramazan Bayramı arasında da (kamerî yıl 354 gün olduğuna göre) yaklaşık dokuz ay on gün vardır. Biri 2 ay 10 gün olduğu için “iki bayram arası” kabul edilirken; ötekisi 9 ay 10 gün olduğu için mi “iki bayram arası” kabul edilmez? Tabii böyle kabulün anlaşılır ve mantıklı bir tarafı yoktur.

İki bayram arası ile kastedilen Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı arasında düğün ve nikâh yapmanın ise, bir sakıncası yoktur. Hattâ iki bayram arası Şevval Ayı'nda düğün yapmak sünnettir. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) Hz.Aişe Validemiz ile Şevval Ay'ında evlenmişlerdir.

(Müslim, Nikâh, 73)

Halk arasında söylenen "iki bayram arası düğün yapılmaz" sözü ile ise, kastedilen hâdise şudur;

Bilindiği üzere, Ramazan ve Kurban gibi yıllık iki bayramımızın yanında bir de haftalık bayramımız olan Cuma günü vardır. Yani Ramazan veya Kurban Bayramı, Cuma gününe rast gelir, düğün de bugünlerde yapılırsa; bu arada nikâh kıyma ile meşgul olunur da, Cuma namazına yetişememe gibi bir tehlike baş gösterirse, o saat içinde nikâh kıymak caiz olmaz. Çünkü bu saat içinde nikâhla meşgul olmak farz-ı ayn olan bir ibadetin terkine sebep olmaktadır. Hayır yapalım derken, şerre sebebiyet verilebilir. Fakat böyle bir sıkışıklığa meydan verilmeden Cuma namazından bir müddet önce veya namaz kılındıktan sonra nikâh kıyılırsa pekâlâ olur, bir mahzur da kalmaz. Zaten böyle bir hâl de, pek vukû bulmamaktadır.

"İki bayram arasında nikâh olmaz" sözünün bâtıl da olsa târihî bir geçmişi vardır. Bu inanç İslâm öncesine kadar uzanan ve Cahiliye Dönemi Arapları arasında yaygın olan bir batıl inançtır. Cahiliye döneminde, Arabistan Yarımadası'nda Ramazan Bayramı'ndan sonra, yani Şevval Ayı'nda bir veba salgını başlamıș. Hastalık pek çok kişinin ölümüne neden olmuş. Bu nedenle Şevval Ayı'nın uğursuz olduğuna inanmıșlardı. Bundan dolayı da onlar Ramazan'dan sonra başlayan Şevval Ayı'nda evlenmeyi uğursuz sayar, düğünlerini başka bir tarihte yaparlardı.

Her Cahiliye âdetinde olduğu gibi, bu âdeti de bizzat Peygamber Efendimiz yıkmış ve geçersiz kılmıştır. Resûl-i Ekrem Efendimiz Hz. Âişe validemizle Şevval Ayı'nda nişanlanmış, üç sene sonra da yine Şevval Ayı'nda evlenmiştir. Böylece iki bayram arası olan Şevval Ayı'nda düğün yapmak ve nikâh kıymak sünnet olmuştur.

Zamanla hurafeye dönüşen bu inanışın yanında başka bir sebep daha vardır.

Yoksulluğun hüküm sürdüğü yıllarda genellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanların yıl içinde alışveriş yaptığı iki dönem vardı; dini bayramlar ve düğünler. Yeni kıyafet, eşya alışverişleri sadece bu zamanlarda yapılırdı. Bu iki harcama dönemini çakıştırmak, maddi açıdan mümkün değildi. Bu nedenle düğünler iki bayram arasında değil, farklı bir dönemde; çiftçiler için hasat zamanından sonraki bir tarihte yapılırdı.

İşin İslami boyutunda yanlış yorumlama olduğu görüşü hakimdir. Şartlar ve imkânlar müsait olduğu zaman, senenin bütün gün ve saatlerinde düğün yapılabilir, nikâh kıyılabilir. Yani nikâh için belli bir zaman ve vakit yoktur. Bu sebeple iki bayram arasında düğün yapmakta ve nikâh kıydırmakta dinimiz açısından hiçbir sakınca bulunmamaktadır.

O halde bu tür asılsız söylentilere iltifat etmemeli, nikâhın ne zaman kıyıldığına değil; hangi şartlarla kıyıldığına ve kurulan yeni yuvanın dinî açıdan aranılan şartlara sahip olup olmadığına dikkat etmelidir. Çünkü “Allah’ın emri, Hz. Peygamber’in sünneti üzere" sözleriyle başlatılan evlilik hayatının, kuruluş ve  devamının da Allah’ın emri, Hz. Peygamber’in sünneti üzere olması gereklidir. Yapılan evliliklerin Allah'ın emirlerine uygun yapılabilmesi temennisiyle...

—HACI ARICI—

Ozan Derviş

BEYKOZLU OLMA ZAMANI

27-03-2024 Yorum yok. 575
Neyir Erkan Şişman

Oylar Sandığa

27-03-2024 Yorum yok. 1072
Tekin Toklucu "Ters Köşe"

TÜRK FUTBOLUNDA BİTMEYEN KAOS….

27-03-2024 Yorum yok. 532
Feride Gündüz "Hoş Kalem"

HEY ON BEŞLİ ON BEŞLİ

27-03-2024 Yorum yok. 443
Erdal Uzuner

SEÇİME GİDERKEN

27-03-2024 Yorum yok. 495
Yaprak Akın

KONUT ALMALI MI !

27-03-2024 Yorum yok. 437
Cüneyt Pulant

Alaattin Köseler Gerçeği

27-03-2024 Yorum yok. 635
Hacı Arıcı

BEREKET İKLİMİ

27-02-2024 Yorum yok. 493
Asiye Çakır

ZAMAN VE HAYAT

27-01-2024 Yorum yok. 1114
Tuncay Ünde

SEVGİLİYE MEKTUP

26-12-2023 Yorum yok. 975
Adem Öztürk "Beykoz Sevdalısı"

Ortadoğu Müslüman mı?

25-11-2023 Yorum yok. 839