Bugün yerel bir gazetede Beykoz Belediye Başkanı Murat
Aydın'ın Beykoz Çayırı için yaptıkları planı savunan bir açıklamasını okudum.
Başkanın açıklamasında;
Tarihî çayırın, hazırlanan projeyle işgallerden kurtulacağını
ve 4 mahalle ile çevrili çayırın üzerinde ki yaklaşık 5 bin M2’lik binalar
kaldırılarak halkın kullanımına sunulacağını belirtiyor ve bu plandan şikâyetçi
olanlar için de " Sizi millete şikâyet ediyorum" diyordu.
Bu haberi okuduktan sonra plan ile ilgili kroki ve
fotoğrafları inceledim. Sonuç olarak,
dedelerden itibaren bu topraklarda bulunan bir insan olarak elbette ki
şaşırmamak ve üzülmemek imkânsız gibiydi.
Bu konuyla ilgili yazacaklarımdan kendisinin haberi olur
mu? Elbette ki bilemem. Fakat ben yine
de kendisine buradan seslenmek istiyorum…
Sayın Başkanım;
Beykozlu olmadığınızdan olsa gerek, bu çevreye uzak olduğunuz
kurduğunuz cümlelerden belli oluyor. Hadi siz çevreyi bilmiyorsunuz,
danışmanlarınızda mı bilmiyor? Yoksa siz
de, sizden öncekiler gibi danışmanlara danışmak için değil de görüntü olsun
diye mi maaş veriyorsunuz?
Neyse çarpık siyasete girmeyeyim, konuya geleyim…
1- Beykoz Çayırı’nın büyük kısmı Ortaçeşme Mahallesi içinde
olup, güney kısmında buranın en eski mahallesi olan Yalıköy Mahallesi ve batı
kısmında da derenin sınır olarak ayırdığı Çamlıbahçe Mahallesi bulunur.
Yani çayırı çevreleyen toplam üç mahalle vardır… Dört değil!
2- Çayır sınırı içinde bulunan ve işgalci binalar diye söz
ettiğiniz binalar hangileridir?
- Mahallede ki çocukların, gençlerin ve benim yaşta
insanların (ÇAYIRIN GERÇEK SAHİPLERİNİN) futbol, basketbol gibi spor yaptıkları
alanlar mı? veya Ortaçeşme Spor kulübü lokali ve sahası mı?
- Sadece çevre mahallelerde değil! İmkânları doğrultusunda
İstanbul'un bu yakasında ulaşabildikleri kadar engelli kişilerin (ÇAYIRIN
GERÇEK SAHİPLERİNİN) dertlerine derman olmak için çaba gösteren, içerisinde
engelliler için el işleri ve üretim atölyesi, bulunan Beykoz OFD binası mı?
- Yoksa, beş hekim, hemşireler ve hizmetlilerin görev
yaptığı, çoğunlukla Çamlıbahçe ve Ortaçeşme Mahallesi’nden kayıtlı olan yaşlı,
genç, çocuk, bebek olmak üzere toplamda 19.500’e yakın kişinin (ÇAYIRIN GERÇEK
SAHİPLERİNİN) sağlığı ile ilgilenen Sağlık Ocağı mı?
3- Bu saydığım ve şu an için alternatifi olmayan yapılar,
plan içinde işgalci binalar görünüyor ve yıkılması gerekiyorsa;
Tarihî Beykoz Çayırı içerisinde bulunup da sizin veya
görevlendirilen kişilerin yaptığı plana dâhil edilmeyen Happy Center adlı yapı
işgalci değil mi?
Üstelik bunun gibi büyük marketler her mahallede onlarca var…
Eksikliği bir süre sonra fark edilmez bile…
4- Belediye’ye göre Beykoz Çayırı üzerinde ki
"işgalci", bizlere göre "HAYAT VEREN" yapı ve kurumlara bu
plan ile ilgili resmi bir yazı, evrak gitmediğini biliyorum...
İlk başta plana dahil olan fakat sonradan doğru bir kararla
çıkartılan Millî Eğitim Bakanlığına bağlı Hacı Numan Okulu’nda yapıldığı gibi
yıkıma bir iki hafta kala, resmi haber verilip "binadaki eşya, araç ve
gereçleri ne yaparsanız yapın, yeter ki
boşaltın" mı denecek?
(Okulun bir hafta içinde boşaltılması için, eşya, araç ve
gereçlerin nasıl tarumar edildiğini çok iyi bildiğim ve belgelediğim için bu
örneği verdim)
Veya bu binaların akıbeti nasıl olacak?
Bu şartlar altında şikâyetçi olması gereken;
Belediye mi?
Yoksa sizin de dediğiniz gibi "çayırı kullanan, burada
yaşayan insanlar ve İstanbullular" yani ÇAYIRIN GERÇEK SAHİPLERİ Mİ?
Elbette ki bunu zaman gösterecek.
Fakat atadan bir Beykozlu olarak gönül ister ki;
Şikâyetçi olmak yerine, iktidar, muhalefet ve halk siyasetten
uzak olarak el ele vererek, ortak düşünce ile ilk başta Beykozluları düşünerek
en ideali ne ise o şekilde olsun.
Saygılarımla…