EN GÜZEL MESLEK…!

21-12-2021 1691 Yorum yok. Yorum Ekle

Eskiler çok daha iyi bilirler,

Benim oğlum doktor olacak, mühendis çıkacak diyenler, kızımızı ne doktorlar ne mühendisler istedi de vermedik diye böbürlenen aileler. Hatta seksenli yıllarda bunu daha da pekiştirircesine SSK var mı sorusunu ilk sual edinenlerde çoğunlukta değil miydi?

SSK çok değerli bir güvence, bunu anadan babadan miras kalmayıp zorlanan insanlar bunun kıymetini çok daha iyi anlıyorlar. Demek ki eskiler ileriyi daha iyi görebiliyorlarmış ki, evlatlarının güvence içerisinde olmalarını izdivaçlarında dahi ‘’Çeyiz ‘’ olarak görmüşler. Ne yazık ki, ülkemizde bazı özel şirketler her çalışanın en doğal hakkı olan bu güvencesinden türlü bahane ve kalem oyunları ile mahrum etme cüretini gösterebiliyorlar. Oysa öncelikle Devlet kurumları ve kurumsal şirketlerde bu art niyet hiçbir biçimde barınamamaktadır.

İşte bu yüzden eskiler, yukarıdaki mesleklerin, Devlet veya ciddi kuruluşların bünyesinde yer aldığı düşüncesi ile evlatlarına bu meslekleri, haklı olarak yakıştırmışlardır. Gel zaman git zaman, bu söylem ve temenniler artık insanlarımızın dağarcığında yer almamaya başladı. Gelişen teknoloji ile birlikte, global bir ticaret havuzu haline gelen Dünya ülkeleri adeta iç içe çalışmaya başlamış, meslek grupları sayılamayacak miktarda artarken, hemen her insanın hedefinde ticaret yer tutmaya başlamıştır. Ülkemiz de bu interaktif yaşama ve teknolojiye hızla ayak uydurmaya başlamış, insanlarımızın dünyanın her köşesinden ticaret yaptığı kurdukları ilişkiler ile Dünyayı ayaklarına kadar da getirmişlerdir.

Dünya ya açılmak, her dil, din, ırk insan ile iletişim için piyasada kalıcı olmak için öncelikle iyi bir eğitim şart. Başka türlüsü ise sizleri üçüncü şahısların insafına bırakır. Günümüze geldiğimizde ise Ülkemizde çok geçerli bir meslek daha var. Okulu olmayan, okullu olmadan, bu mesleğe soyunan, ağzı iyi laf yapan, eğilip bükülen, menfaati için eğri ye doğru, doğru ya eğri diyen.

Makam mevkii uğruna, haklıyı haksıza ezdiren. Yaptığı her işe ‘’yalanı’’ sermaye yapan, garip gurubaysa umut dağıtan, önceleri karın tokluğuna birilerine kuyruk olup, kapı kapı dolaşan, ayağın da yok üstünde yokları yaşayanlar, insanların inançları üzerinden hamaset ile din kisvesi giyen, sözde Allaha inanıp korkan ama fiiliyatta bunun yanından bile geçemeyecek vicdansızlığa sahip olan şahsi menfaatleri uğruna, kutsallarına düşmanlık yapan, kutsallarına değil, insana biat eden bulunduğu makama gelinceye kadar vatandaşı kullanan, maddiyat olarak başladığı nokta yeryüzünde, geldiği nokta uzay mesafesinde olduğu halde oradan inmeyen… Meslek…

Siyasetçi…

‘’elbette şerefi namusu ile siyaset yapanları tenzih ederek bunları yazıyorum’’

Eskilerin dediklerinin yerini ise şimdiler de hangi söz aldı biliyor musunuz?

*Hiçbirşey olamıyorsan,siyasetçi ol...

Ol ki, fak-ru ferah içinde yaşa ve yaşat, her kapı sana açılsın, her yerde adamın olsun, her yerden her iş den haberin olsun. Ne nerede ucuza kapatılır, ne nasıl kaçırılır. Kısacası, elini cebine atmadan nasıl yaşanır gör. Hiçbir ücretli çalıştırmadan köşe dönüşleri onlar da işçi hak ve hukukunu korumak onun görevi iken, işçiyi sokağa davet edenler de yine onlar.

Bugün ak dediğine birkaç saat sonra kara diyenler de yine onlar. Bütün bunlar durup dururken ve kendi kendine olmuyor elbette. Böyle başa böyle tıraş cinsinden, günü kurtaran insanlar sayesinde bu devran her geçen gün daha da büyüyor, hızla da dönüyor..

Hatta en az 50 yıldır evladına, emniyetine, askerine, memuruna, toprağına, Bayrağına kurşun yağdıran terör örgütlerine tavır alamayan menfaatçiler de bunlar. Bütün bu ihanetleri bildiği ve yaşadığı halde onlar ve siyasi uzantıları ile bağ kuran, kapalı kapılar ardında çeşitli pazarlıklar peşinde olanlar da bunlar...

Ve onları cezalandırmayan Halk…

Umarım bir gün uyanırlar, uyanırlar da, ‘’yönetilen değil, yönetecek ‘’ siyasetçilerini kendisi yetiştirir de,

Yani, uydu siyasetçi değil, Başkan veya başkalarının yörüngesinde olmayıp doğru bildiklerini uygulamaya koyabilen Ülke menfaatlerini her şeyden üstün tutan siyasetçiler yetişmeli ve halk bunlara yetki vermeli.

Umarım, eğitimli ve güzel ahlaklı, prensip sahibi insanlar ülkemizi yönetmeye başlarlar da

Kurtulur bu güzel Ülkem...

Saygılarımla