Mesleki ilerleyişim sebebiyle, fotoğraf okumayı iyi bilirim.
Tabi bahsettiğim fotoğraflar kaygısal yaklaşımlarla düzenlenmiş olanlar değil.
Bir haberin içinde yer alan bir anlık görüntü, ardından manşetlere taşınan tek
kare fotoğraf…
Uzun zamandır aklıma kazınan, derdini bu denli net anlatabilen
birkaç kareden biri. Öğrencilik yıllarımızda tek kare fotoğrafa bakıp
yorumladığımız günlere nazire edercesine, o an da takılı kaldım.
Ne de güzel anlatıyordu derdini ve ne güzel geçirmişti saf
duygularını hepimize. Alın terinin ne olduğunu öğrendiğim ailemde, bir emekçinin
bakışlarını hemen tanırım. Hem hakkını istiyordu hem de içinde bulunduğu durum
için üzüntülüydü bu mu emeğin karşılığı der gibi bileğindeki kelepçeleri
gösteriyordu.
O ana gidin gözlerine dikkatli bakın, ev geçindiren, çocuk
okutan, belki sağlık sorunlarıyla uğraşan, kesin her ay faturalarla boğuşan, ay
sonunu getirmenin derdiyle içi yanan bir adam göreceksiniz. Daha birçok madde
ekleriz, ekleyebiliriz biliyorsunuz, bu devir de nefes almak bile güç.
Kurum sahibinin Beykoz’da yaşıyor olması sebebiyle,
hareketliliğin ilçedeki akışını yakından takip ederken, eylem haberini de almıştık.
Eylemlerin ardından işçilere müdahale eden emniyet kuvvetleri de aslına
bakarsanız durumdan memnun değillerdi. Eleştirel anlamda yaklaşımlarım bir
yana, onlarında kalp taşıdığını bilerek, babası yaşındaki adamı hakkını aradığı
için kelepçeleyip arabaya koyarken, onlar da üzgündü. Olayın ardından konuyla
ilgili üzüntü dileklerini de kurum olarak paylaştılar. Öte yandan hak
aradıkları, eylemlerde yer aldıkları gerekçesiyle işten çıkarılan insanlar
vardı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından soruşturma açıldı.
Durum böyle seyrederken, Ahbap Derneği Başkanı Sanatçı Haluk
Levent, daha öncede aracı olduğu gibi meseleye el attı. Günlerdir uğraştığını
bir kez de kendi dile getiren Levent, 8 saatlik toplantının ardından işçilerin
tüm isteklerinin kabul edildiğini, boykot ve eylemlere katıldıkları
gerekçesiyle işten çıkarılan işçilerin, işlerine geri dönmeleri konusunda
mutabık kalındığını sosyal medyasından duyurdu.
Olayın çözülmüş olmasına çok memnun olsam da kafam da beliren
sorulara engel olamayarak, sizlerle de paylaşmak isterim.
Ya Haluk Levent olmasaydı? Bu işe hiç karışmasaydı?
Bürokratik işleyişi takip ederek nasıl bir sonuç alırdık düşünmeden edemiyorum.
Bu serzenişle zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğu her sisteme
karşıyım. Gerçek bir adil düzen, kimsenin variyetine göre şekillenmez. Bu
devirde kimse canı yanmadan elini taşın altına koymaz oldu. İşte tam da bu
yüzden çevrenizde çıkarsız, iyilik yapan insanlara sıkı sıkı sarılın. Bugün
size yardım ederler, yarın hakkını aradığı için kelepçelenen haberlerde
gördüğümüz o amcaya...
Sağlıkla Kalın….