ÖNCE SOHBET SONRA ŞİİR

27-06-2022 1890 Yorum yok. Yorum Ekle

Hani insan bazen, "keşke bu işin içine girmeseydim" dediği işler yapar ve sonra "şeytana uydum" der ya..

İçinde bulunduğumuz ay içersin de ben de buna benzer duygular yaşadım.

Hastane odasında masaya uzanıp kafamın derisinden önce tavuk yolar misali binlerce saç sökülüp daha sonra yine binlerce kez iğne kafa derime girip çıkınca " İnsan, doğal olarak dökülmüş saçlar uğruna kendi bedenine bunca acı çektirir mi" diye düşünüp, kendimi ister istemez günahkâr hissetmeye başladım.

 Ve daha önce tamamlayamadığım bir şiirin dizilerini, içinde bulunduğum ruh halime göre tamamlamış oldum.

Şiire geçmeden önce şunu da belirtmek isterim ki saç ekimi ülkemizde müthiş bir ticaret haline gelmiş. Özellikle de yabancı uyruklu müşteri pazarında. Önce internet ve medya üzerinden reklamlarla müşteri bulunup anlaşma sağlanıyor. Daha sonra kişiye operasyon günü belirleniyor ve o tarihte havaalanında karşılanarak hastaneye getiriliyor. Hastanede ki operasyon ardından iki gün kalacağı otele götürülüyor ve ikinci gün kafanın arka kısımda ki sargılar çıkarılıp kontrolden sonra havaalanına götürülüp yolcu ediliyor. Ve bunların bedeli 1500 Euro civarı. Yani benim verdiğim ücretin beş misli. Fakat şöyle bir durum var ki bu ücret bizim paramızla bize çok gibi gelse de onlar için ülkelerinde verilen bir aylık asgari ücretten daha da az.

Kısacası; yabancının gözünde ülkemizin şu anki durumu, son yılda yaşanan kurun  yükselmesinden ötürü para kazanmak için çalışmayacak kadar değersiz!.. Fakat döviz bozdurup harcayacak kadar fırsatlarla dolu bir ülke...

Peki ya bizler için!..

Yani bu toprağın her daim cefasını çekmiş, şehitler vermiş bu toprağın sahibi bizler için...

Neyse... Bundan sonrası siyasete gireceği için boşuna kalemi tüketmeden ben en iyisi şiire geçeyim...

**

Çok mu üzücü yani..

Saçlarımıza aklar düşmüş olması!.

Her bir telinde,

Ayrı bir yaşanmışlık varsa eğer

 

Ne olacak ki sanki..

Bizi sahipleniyor ise derin çizgiler!.

Şu hoyratça geçen hayatta,

Ak-pak olmayı başarmış alnımızda

 

Niçin kızalım ki..

Saygıyla hatırlanacak anılar biriktirdiysek,

Başına buyruk geçen zamana

 

Niye utansın ki..

Yaradan'dan ötürü sevmişse yaradılanı

Her yaşta pır pır eden bu gönül

 

Hızlıca hedefe yaklaşıyor diye şu can

Neden korksun ki..

Her daim hak hukuk ile yoğrulmuşsa eğer!

 

Üzüleceksek, kendimize üzülelim!.

Utanacaksak, kendimizden utanalım!.

Kızacaksak, kendimize kızalım!.

Hepimizin ham maddesi aynı iken,

Kaç günden ibaret meçhul şu ömrümüzü,

Kibir ile tüketmişsek eğer!

**

 

Bana zaman ayırdığınız için teşekkür eder

Sağlık huzur birlik içinde, sevdiklerimize sarılıp öpebildiğimiz nice bayramlar dilerim.

 

Tuncay Ünde