Beykoz Sevdası veya Vicdanız ile Okuyunuz!.
Hani bazı içecek kutuların üzerinde, içindeki
içeceğin tadını tam alınabilmesi için "Soğuk İçiniz" diye yazar ya..
Bu yazıdaki vahameti anlamak için de ya gerçek Beykoz sevdanız ile yada
vicdanız ile okumak gerekiyor..
Tarih 10 Ağustos 2021 öğlene doğruydu. Evden çıkıp
işe giderken alt sokakta bir evin bahçesinde daha önce okul ziyaretlerine
gittiğim zaman sınıflarda gördüğüm, öğrencilerin oturduğu sandalyeler gözüme
çarptı. Bahçe sahibine " Sandalyeler çok güzel nereden aldın"
dediğimde, adresini de tarif ettiği hurdalıktan satın aldığını söyledi. (Foto
1ve2)
Hemen tarif ettiği hurdalığa gittim. Birde ne
göreyim. Daha bir kaç hafta önce öğrencilerin üzerinde ders yaptıkları
derslikler, öğretmen masaları, koltuklar kamyondan üst üste boşaltılmış ve
çalışanlar tarafından cinsine göre ayrılıyordu. Hurdalığın sahibini ikna ederek
önce fotoğraf çektim daha sonra kendisi ile konuştuğumda Hacı Numan
Ortaokulundan ücret karşılığında evrak imzalayıp aldığını söyledi (Foto 3ve4)
Bununla da yetinmeyerek hurdacının almadığı diğer
eşyaların da akıbetini yerinde görmek için adı geçen okula gittim. Tüm sınıflar
boşaltılmış, dersliklerin ağaç kısımlarını hurdacı almadığı için hepsi
parçalanmış bir şekilde odunluk olarak dağıtılmayı bekliyordu.(Foto 5 ve6)
Sanırım iki gün sonraydı. Bu konuda ilçemizde üst
seviyede yetkili bir makamı başka bir konuda ziyarete gittiğimde bu konuyu da açtım.
Resimleri müdüre göstererek "Müdürüm biz zengin bir ülke değiliz. Gün
geliyor bağışlarla, yardımlarla okullar açılıyor, eşyalar, malzemeler alınıyor,
velilerden bile destek isteniyor. Mademki bu okulun yıkma kararı alındı,
derslikler, malzemeler neden bir depoya gitmedi veya ihtiyacı olan okullara
verilmedi" dediğimde bana söylediği "Bu konuda çok haklısın, ilginç
bir durum. Fakat biliyorsun ben ilçeye daha yeni atandım bu olaydan şimdi
haberim oldu, şimdilik aramızda kalsın ben araştıracağım" oldu.
(Okul inşaatı zamanında bitmiş olsaydı bu köşe
yazımı bir yıl sonra şimdi de yapmamış olacaktım)
Müdür sözünü tutmuş ve okul yetkililerini aramış
olacak ki çok geçmeden onlar da beni aradılar. Önce bana sitem ettiler ve sonra
konuyu anlattılar.
Bir kaç gün önce İl bazında üst bir yetkili okula
gelmiş ve okul müdürüne en geç iki hafta içinde okulun bir şekilde boşaltılması
gerektiğini, yıkımın başlayacağını ve yeni eğitim dönemine kadar yenisi
yapılacağını söylemiş. Elbette ki emir büyük yerden olunca müdür de tüm
eşyaları BİR ŞEKİLDE DAĞITMIŞ Okulu boşaltmış.
Ve dendiği gibi iki hafta olmadan 20 Ağustos
tarihinde yıkım başladı. (Foto 7)
Yıkımdan sonraki; okul yapılacak, yapılmayacak..
millet bahçesine dahil olacak, olmayacak.. kimler istiyor, kimler
istemiyor.. vs. gibi süreci yazmaya
gerek duymadan günümüze geliyorum.
2022 yılı Haziran ayının üçüncü haftası inşaat
alanına büyük bir kamyon gelir. Demirleri, çimentoları, inşaat malzemelerini
yükler ve diğer inşaat araçları ile birlikte giderler.
Müteahhit ile ben konuşmadım fakat bir kaç kişiden
teyit aldım ki, anlaşmanın yapıldığı zamandaki inşaat malzemeleri fiyatları ile
şu anki arasında çok fark olduğunu ve zarar edeceği için inşaatı bıraktığını
söylemiş..
Foto 8 bu yazıyı yazdığım 2022 yılı Temmuz ayı..
Okul yıkıldıktan sonra bir yıl sürede ancak temeli atılmış hali!..
Önümüzdeki eğitim dönemine yetişmesini bırakın
inşaata ne zaman devam edileceği meçhul!.
Bilindiği gibi hak dinlerinde müsriflik günahtır.
Bizlere tasarruf yapmamızı söyleyen
yöneticilerimizin aceleye getirip toplam 58 öğretmen 815 öğrenci kapasiteli 36
derslik okul eşyalarını müsriflik ederek hiç etmesine mi yanarsınız!? Yoksa
bine yakın öğrencinin evlerinden uzak bir başka okullara gönderilecek
olmalarına mı!?
Bu yazımda olayla ilgili kurum ve kişi isimleri
vermedim. Çünkü benim için kimlerin hata yaptığından ziyade kimlerin, yani
halkın, yani bizlerin zarara uğraması, çocuklarımızın mağdur olmuş olması. Ve
bunu gündeme getirerek telafi edilebilmesi veya tekerrür etmemesi için üstüme
düşeni yapmak.
Peki, sizce değişen bir durum olacak mı?
Doğru söylemek gerekirse ben sanmıyorum!.
Nedenini de şöyle sıralayabilirim..
Zamanında işin ehli doktorların olduğu, çoğu
ameliyatların yapılabildiği Beykoz Devlet Hastanesinin şimdi ki durumu nedir?
Ve Beykoz halkının kaçı memnun?
İki yıl önce hastane durumunu ve yaşanmış vahim bir
olayı yazdıktan sonra "Hastane yetkilileri benim dostum, arkadaşım
vs." diye hatayı görmek istemeyenler veya siyasetten beslenen, şirin
görünerek günü kurtarmak ile yetinen Beykoz sevdalısı(!) kişilerin çoğaldığı...
Hem iktidarı beğenmeyen hem de iktidar karşısında
birlik içinde olmayarak ilçemize kendi içimizden bir başkan bile seçtiremeyen,
fakat sorarsan Beykoz için var olan(!)
muhalefet siyasetçilerin olduğu...
Beykoz halkının çoğunluğunun "Çayırıma
dokunmayın" demesine rağmen Beykoz’un nimetlerinden faydalanıp halkı değil
de merkezi dinleyen il ve ilçe meclisinde iktidara sahip birtakım
siyasetçilerin bulunduğu..
..İlçemizde
olumlu değişen bir durum maalesef olmaz!.. Hatta hastane misali daha da kötüye
gider.. Ben ve benim gibileri de sadece vicdanımızı kurtarmak ile yetiniriz.
Ve gün gelir yıllar önce kendi kendine yeten
Beykoz’u; sağlık için, öğretim için, iş için,
vs.. ilçe dışında çare arayan nesillere bırakırız.
Konu Beykoz olunca atadan bir Beykozlu olarak yine
frenlerim tutmadı.. En iyisi daha fazla uzatmadan burada bitireyim.
Her şeye rağmen Beykoz’un güzel insanları için,
gelecek için güzel bir Beykoz umuduyla..
Bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.