Mayıs ayında ülkemizde ve Beykoz’da gündem oldukça yoğun
geçti. 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimi yapıldı. TBMM
gidecek Milletvekilleri belli olmasına rağmen Cumhurbaşkanlığı seçimi 2. tura
kaldı. TBMM’de 14 farklı parti milletvekili ile temsil edilecek. Çok partili
bir meclis yapısı oluştu. Bu yapı ülkemiz için ne getirecek bakalım.
Beykoz ilçemizde de Milletvekili seçim sonuçlarına göre; AK Parti
yine birinci parti olmuş, ancak oylarında 8 puanlık bir düşüş yaşanmıştır. CHP’de
ise 2 puanlık yükseliş gerçekleşti. İktidar partisine verilmeyen oylar ana
muhalefet partisine gitmemiştir. Bu oylar seçime ilk defa giren partilere; %3.5
oranıyla Yeniden Refah Partisi’ne, %3.26 oranıyla Türkiye İşçi Partisi’ne ve
%2.84 oranıyla Zafer Partisi’ne gitmiş gibi görünüyor.
Beykoz ilçemizde de Mayıs ayının ilk haftasında yaklaşan
seçim nedeniyle peş peşe imar planları askıya çıkmaya başladı. Köylerde yıllardır
beklenen imar sonunda çıkmış oldu. Halkımız imar planlarında mülkleri hakkında
bilgiyi Beykoz Belediyesi’nden öğrenebilirler. Mağduriyet yaşayan halkımız
planlara askıya çıktığı tarihten itibaren 1 ay içinde itiraz edebilirler.
Merkez de bulunan ve nüfusun yoğun olduğu Boğaziçi alanında
ise henüz uygulama imar planlarından ses seda yok. Yeni bir gelişme olarak; İBB Şehir Planlama Müdürlüğü Boğaziçi alanı 1.
Etap (çubuklu, çiğdem…) 1/5000 ölçekli Nazım imar planını hazırlayıp meclise
gönderdi. 8 Mayıs’ta meclis gündemine girdi. Bakalım ne zaman çıkacak. Bu plan
2017 yılında onaylanmış ve askıya çıkmıştı. Ancak planın tamamına Çiğdem
Mahallesi Muhtarı, Çiğdem Mahallesi Güzelleştirme Derneği iptal davası açtığı
için ve 1/5000’lik Nazım imar planı iptal edildiği için yeniden plan yapmak
zorunda kalınmıştır.
Boğaz hattında bulunan yapı stoğunun % 80’i eski ve riskli
yapı durumunda. Bu nedenle bu bölgede yaşayan halkın can ve mal güvenliği
tehlike altındadır. İmar olmadan bu yapılar dönüşemez.
Askıda olan imar planları için Muhtarlara çağrıda
bulunuyorum. Planlarda mağduriyetiniz varsa itiraz edin, dava da açın. Ancak
planın tamamının iptaline yönelik itiraz ve dava açmak gibi bir hataya
düşmeyin.
Şunu unutmayalım. En kötü plan plansızlıktan iyidir.