Artan teknoloji ile birlikte hemen her olaydan anında
haberdar olduğumuz, etki ya da tepki yaşadığımız bu zaman da, eskiden bugüne ne
varsa ekranlar sayesinde önümüze geliyor. Hemen her ülkenin geçmişinin konu
alındığı filmler, dizilerden haberdar olmayan çok ama çok az bir kesim vardır. ‘’Barbar
Türkler!!’’ saçmalığı ile öteden beri Atalarımızı yaftalayan Avrupa ve Amerikan
toplumunun aynı zamanlarda ve şartlarda yaptıkları, yaşadıkları ve
yaşattıklarını izledikten ve okuyup bilgi sahibi olduktan sonra öldürmek ve
işkence yapmanın dışında yaptıkları “İğrençlikleri” sıralamaktan dahi
utanırım..
Benim Atalarıma kızdığım tek nokta; “Ellerindeki yer üstü ve
yeraltı kaynakları üzerinde yaşarken, taaa uzaklara uzanmak ve büyüklüğü ile yetinmeyip
koskocaman bir imparatorluk peşinde koşarken, kontrolü sağlayamayacak kadar
ileri gitmek yerine, ellerindeki zenginliği kaybetmeleri olmuştur.” Onun
dışında, tebaalarının inanç ve yaşamlarına her dönem saygılı olmuşlar ve imkânlarını
kısıtlamamışlardır. Hatta bugün olduğu gibi, Mazlum’a kucak açmayı da arttırarak
bu günlere taşımıştır.
Zamanımızda yaşadıklarımıza rağmen, sırf Ortadoğu halkına kızgınlıktan
yönünü tamamen Avrupa’ya çeviren ve medeniyetin beşiği olarak oraları görüp, oradan dağıtılan insan
hakları ve yaşam biçimini benimsemiş insanlar, bugünler de Filistin’de
yaşananlar hakkında ne düşünüyorlar acaba?
Tüm dünyayı yönetmeye soyunan, ülkemize karşı 40 yıldır
savaşan teröristleri bulup besleyen ve onlara her türlü mühimmat desteği ifşa
olmuş Amerika –İngiltere-Fransa ve güdümündeki destekçileri, 15 bine yakın
insanın 45 günde öldürülmesine seyirci kalan bu mezalimlere hala medeni ve
insan haklarının beşiği gözü ile bakabiliyorlar mı?
Eğer öyleyse vah ki vahh… İnsanlık ölmüş demektir. Hastane, okul
ve sivil yerleşim yerlerini ayırt etmeyen bu VAHŞİ zihniyete aklı selim halklar
tepki gösterip günlerdir sokaklarda bu işgali protesto ederlerken, yönetici
sıfatlılar kınama veya sessiz kalarak, destek vermektedirler. Bence bu
vahşetten hepsi sorumludur ve cezalandırılmaları gerekmektedir. Aymazlık o kadar
ileri gitti ki, Amerika dışişleri bakanı bölgeye gittiğinde; “Buraya bir Yahudi
olarak geldim” diyecek kadar IRKÇI bir söylemi tüm dünya insanlarının gözüne
sokmuş, barışı hançerlemiştir. Bu işgal ve katliamın en büyük sorumlusu ve
suçlusu, Amerika ve siyasi yöneticileridir ve tüm dünya İsrail denen işgalci
terör devletinin gücünün ne kadar zayıf olduğunu da görmüştür.
Zira; kendisinin kurup, planladığı bir yapı ile ‘’Bahane’’
yaratıp, elinde kısıtlı savunma silahı olan o yapı ve savunmasız halkın yaşadığı
dar bir yüzölçümlü alana binlerce bomba atarak onları topraklarını terk etmeye
hala daha zorlamaktadır. Çoluk çocuk, kadın, yaşlı 15bin insanın ölümüne sebep
olanlar, sayıları bini bulmayan rehineleri kurtarma telaşı ile geçici
‘’Ateşkes’’ ilan etmişlerdir.
Daha vahimi, serbest bırakılan her iade 10 esir için ilave
bir gün daha ateşkes yaparak zaman kazanmaya çalışmaktadır. Amerika’nın bugüne
kadar gittiği hiçbir yere demokrasi ve özgürlük getirmediğini bizler biliyoruz
ama ülkelerini yöneten Kuzey Afrika, Arap yarımadası ve Türk Cumhuriyetleri ile
İslam dünyası yöneticileri bilmiyorlarmış gibi davranarak topraklarında yaşayan
insanların geleceğini tehlikeye atmaktadırlar.
Birleşmiş Milletler, Nato gibi saçmalıklar da böylece fos
çıkmış olup sadece ABD ve yandaşlarına avantaj sağlamaktadır. Aksini iddia eden
var mı ?
‘’Yurtta Sulh Dünyada Sulh’’
Ne mutlu bizlere ki, bu sözleri söyleyen lider Ülkemizin
kurucusu, Mustafa Kemal ATATÜRK’tür
Keşke bütün ülkeler Atamızın bu söyleminin gereğini yerine getirebilselerdi.