TARİHİ EŞİK

24-10-2024 847 Yorum yok. Yorum Ekle

Siyaset sahnesinde akıl almaz hareketliliğin yaşandığı şu günlerde, kısa süre önce ileri de kitaplara geçecek kadar önemli bir dönüm noktası yaşandık.

Bir süredir, Anayasa’nın ilk dört maddesiyle ilgili kamuoyunda yer alan söylevler, hepimizi hem sinirlendirmiş hem de durup etrafımıza “neler oluyor” dememizi gerektirmişti.

Daha bu hareketliliğin üzerinden zaman geçmeden şimdi de terör örgütü liderinin TBMM’de konuşma yapması fikri ortalığı karıştırmış durumda. Milliyetçi Hareket Partisi Lideri, miting alanlarında öcalan’nın idamı için urgan atmaktan, çizgisini bu denli nasıl yumuşattı merak konusu olurken, konuşmanın satır araları da Gazeteci olarak bana ilginç geldi.

“Tek başına silahlı mücadele hemen hiçbir zaman terörü sona erdiremeyeceği gibi, terörün silahsız çözümü de asla yoktur” diyen Devlet Bahçeli, mücadelenin süreceğine vurgu yaparken, bir yandan da öcalan’ı kullanarak, terörün sosyolojik kaynaklarını ortadan kaldırmak istediğini söylüyor.

Peki sizin fikriniz çerçevesinde adım adım gitmek çok daha mantıklı olmaz mıydı? Demirtaş cezaevindeyken, öcalan’nın çıkarılıp, bir de üstüne Gazi ünvanlı Meclisimizde sadece sosyolojik nedenlerle ve bağlılığı azaltmak için konuşma yapması fikri nasıl hasıl oldu. Öncesinde yakın olduğunuz Siyasi Liderlerle bu konu konuşuldu mu? Yoksa durum sadece kişisel yorumdan mı ibaret. Çünkü konuşmayı detaylı izlerseniz, Bahçeli’yi dinleyen MHP Grubu’da duyduklarına şaşırarak tepki veriyor, eminim ilk an da kulaklarına bile inanamadılar.

Öte yandan kendini sosyal kültürel zenginliklerimize, festivallerimize adayan Ana Muhalefet Lideri’de “80 milyonun barışı için her masada olacağız “diyor. Bu masa hangi masa? Şehitlerimizin kanının bulaştığı, sivil ya da Devlet görevlisi, Öğretmen ya da Korucu fark etmeksizin kaçırılıp, öldürülen Vatandaşlarımızın olduğu masa mı? Bu söylevlerim sebebiyle, sanırım barış karşıtı da oluyorum. Aksine sadece siz Liderlerimize ve Vatandaşlarımıza yakın tarihte yaşadığımız birkaç korkunç olaydan örnekler verdim.

Fark ettiniz mi, Siyaseten yapılan hamleleri anlamamız gün geçtikçe zorlaşıyor. Bu zorluğun nedenini siyaset sahnesindeki liderlerin yaşlarına vermek istiyorum. Lakin yakın tarihimize bakıldığında kimsenin siyasi arenadan kenara çekilerek, emeklilik hayatı yaşamadığını görürsünüz. Bu kötü bir şey değil elbette ama gençlerin de önünü açmak adına biraz daha düşünceli hareket edilmesi gerektiğine inanıyorum.

Yazımın başından beri detaylandırdığım bu hamlenin siyasi bir gaf olduğuna inanıyorum. Bu konjonktürde umarım atılan yanlış adımlarla sınanmayız. Tekrar Şehitlerimize rahmet diliyor, acısı hiç dinmeyen kederli ailelerine de, acılarını her daim paylaştığımı bildiriyorum.

SAYGILAR…