24×0=0

28-11-2024 743 Yorum yok. Yorum Ekle

Atamız sayesinde, her 24 Kasım’da Öğretmenlerimize olan saygı, sevgi ve minnettarlığımızı sunma imkânı buluyoruz.

Bu anlamlı günü, namına yakışır şekilde kutlayanlar bir kenara, diğer tarafta ise bu durumu tamamen ticari kaygılar zincirine dönüştürenlere seslenmek istiyorum. Bazı okullarda veli gruplarının aylarca çalışması sonucu neredeyse toplanan bir asgari ücretle, öğretmenlere hediyeler sunuluyor.

Kulaktan kulağa gelen duyumlara “yok artık” diyerek dillendirmek bile istemiyorum.

Kalben ellerimizle Öğretmenimiz için yaptığımız hediyelerden, bugün buralara gelmek çok üzücü.

Bu yazıyı, Öğretmen olma şerefine erişmiş biri olarak kaleme almak istiyorum.

24 Kasımlarda sadece hediyelerle geçiştirilen Öğretmenlerin, genel ama Asıl sıkıntılarına, bu vesileyle değinmek istiyorum.

Bir yandan ekonomik sıkıntılar, geçim sıkıntısı almış başını giderken, yaşanılan bu abartılı sahneler, hepimiz gibi, benim de dikkatimi çekiyor.

Öğretmenler, genel olarak maddi zorluklar yaşasalar da modern eğitimin getirisi olan olumsuzlarla daha derinden boğuşmaktalar.

Köy Okullarında Öğretmen bulma derdi varken, Şehir okullarında ise kalabalık sınıflar sorun teşkil ediyor.

Bir sınıfta 40kişiden fazla öğrenci bulunması demek, öğretmenin işinin zorlaşması demek. Bu durumla uğraşmak, başlı başına yaratıcılık ve sabır gerektirir.

Öğretmen, Öğrencileri derse adapte ederken geçen süre, dersi işleme ve müfredatın gerisinde kalmama telaşı, grup olarak öğrenilmesi gerekenler,

Öğrencilerin akranlarıyla iletişimi öğrenmelerine yardımcı olmak, eğitim sisteminde yapılan değişiklikler ve uygulama, uyum sağlama aşaması derken bu liste çok

Daha uzuyor.

Özellikle Ortaokul ve Lise düzeyinde okulların teknolojik ve dijitalleşme yolunda kaynaklarının yeterli olması gerekir.

Örneğin; bir okulda tüm bilgisayar ve donanımları bulunurken diğer okulda bilgisayar açılmıyor ya da başında 4 çocuk birlikte oturmak zorunda kalıyor.

Bakın bu düzen 90’lı yılların düzenidir. 45 kişilik sınıflar, sırtımızı yasladığımız çantalar ve 3 kişi oturulan sıralar...

Eğitimde bir arpa boyu yol gidilemediğini, fizibilite raporları dışında gelin buyurun, birkaç okul gezerek, reelde gözlerinizle görün.

Hala sistemsel değişiklikler gündemdeyken, ben biraz daha gerçekçi olup olan bitenin küçük bir kısmını yazıya dökmek istedim.

Bir kez daha tüm Öğretmenlerimizin, Öğretmenler Gününü kutluyorum, amacım halının altına süpürülenleri hatırlatmaktı.

Saygılar

Neyir Erkan Şişman