Bir seneyi daha geride bırakırken, her son yaklaştığında yapılan değerlendirmeler bu aralar favorim olmuş durumda...
Sene boyunca farklı bakış açılarıyla sağlanamayan çözümler,
şimdilerde sanki hiç yaşanmamış gibi masaya yatırılıp, acaba şöyle de bir çözüm
sağlanabilir miydi deniyor. Neden şimdi demekten kendimi alamıyorum. Halk
arasında günah çıkarmak olarak görülen bu durumlar, maalesef ki yaralayıcı
oluyor.
Umutla yeni seneyi karşılamak isterken, önce bu senenin
hesaplaşmasını atlatmamız gerektiğini fark ediyoruz. Halbuki sene içinde,
bahsedilen tüm senaryoları, versiyonlarıyla yaşayan Türk Halkından başkası
değildi.
Kapanmamış ve 2025 senesine taşıyacağımız öyle çok olay
var ki, keşke adil yargılama ortamında hepsi çözüme kavuşsaydı.
Son düzlükte, yargı sisteminin uzayan süreçler içinde
adaleti sağladığından ve asgari ücret için yapılan iyileştirmeden bahsetmek
istiyorum. Birçok çalışan tarafından beklentinin altında kalan bir iyileştirme
geldi. Zam demek nedense içime pek sinmiyor ancak iyileştirme diyerek bu durumu
tanımlayabiliyorum. Ekmeğin aslanın ağzında olduğu günümüz şartlarında, daha
önceki maaş zamlarında olduğu gibi birdenbire her şeye zam gelmeye başlıyor.
Asgari ücretle çalışan Vatandaş, biraz rahat nefes alacağım derken, kendini
maaş zammı öncesinden daha büyük çıkmaz da buluyor.
Sistematik olarak ilerleyen süreç, maalesef geçinmeyi
zorlaştırması bir yana imkânsız hale getiriyor. İnsanlar birkaç işte çalışarak
geçimini sağlamaya çalışırken, zenginler daha zengin fakirler daha fakir olup
çıkıyor.
Yeni seneyi karşılarken, Özellikle kadın cinayetlerinin
son bulmasını, daha huzurlu bir toplum için Adil yargılamanın ivedilikle
sağlanmasını, işçi ve emekçinin, emeklinin ya da çalışanın daha iyi şartlara
kavuşmasını diliyorum.
Hepimiz adına her şeyin en iyisinin, en güzelinin bizleri bulmasını diliyorum. İyi seneler...