TÜRK FUTBOLU NEREYE…?

30-12-2024 477 Yorum yok. Yorum Ekle

Bu soruyu yaklaşık on yıldır herkes birbirine soruyor düşüncesindeyim. Çünkü, Türkiye olarak, özellikle futbola, sahalara yapılan yatırım oldukça iyi.

Birçok ilimizde gösterişli ve modern statlar yapıldı.

Ne yazık ki, üst liglerde olmayan takımların dahi statları yenilenirken, o illerin takımlarının durumları araştırılmadığı gibi, içinde bulundukları durumla ilgili bilgi sahibi olunmadığını da düşünenlerdenim.

Yani, biz yapalım da dursun orada der gibi!

Sorgulayıp, araştırmaya gerek duymuyor gibiyiz...

Oysa şimdilerde Dünya da spor olayları, özellikle de futbol seven, takip edip izleyen herkesin evinde, hatta telefon ile avucunun içinde… Hiçbir ülkede olmadığı kadar spor kanalları ve programları var..

Sadece televizyon değil, YouTube, sosyal kanallara dediğimiz dijital dünya baş döndürücü hızla çoğalıyor. Çoğalırken kirleniyor. Kirlenmekle kalmıyor bu güzel oyunu kirletiyor...

İddia, bahis sitelerinden bahsetmiyorum bile...

Devlet olarak, özellikle spor bakanlığının trilyonlarca yatırım yaptığı bu sporda olup bitenleri sadece TFF ye bırakması akıllara durgunluk veriyor...

Yapılan tesislerin bakımı, korunması ve zeminlerin zarar görmeyecek derecede bakımını dahi takip edemeyen kişi yada kurumların bu duyarsızlığı, müsabakaları izlerken gözler önüne seriliyor.

Avrupa da yılın her mevsimi yağışlı ülkelerin saha zeminleri halı gibi kalırken, yılın yarısından çok güneş gören ülkemizde zeminler içler acısı...

Sorun sadece stat ve zeminlerde değil elbette...

Takımların yönetimlerine gelen Başkan ve yöneticiler, onların hoca tercihleri, kadro yapılanmasında yapılan hatalar, fahiş ücretlerle futbolcu transferleri, sözleşmelerdeki maddeler, tazminatlar…

Büyük takımlarımızın borç yükü her sene artarken, kadro kaliteleri ve başarı olmuyor... derecede yükselmiyor, bilakis daha başarısız oluyorlar. Daha düne kadar Avrupa kupalarında adını duymadığımız takımlarla eşleşmeleri bunun en belirgin örneği. Hal böyle olmasına rağmen kazanılan maçlar ve ülke puanına katkı da pek iyi olmuyor.

Saha içinde de durum pek parlak değil,

Transferine milyon Eurolar verilen oyuncular, bunun yanında aldıkları yüksek ücretlerin hakkını vermekten oldukça uzaklar. Sorun sadece bunlar olsa iyi, izleyicilere seyir zevki vermeyen oyunlar, rakibe duyulmayan saygı, yaratılan şaibeler…

Yöneticilerin durumumları da bunlardan farklı değil, olur olmaz anlarda çıkıp ortalığı geren açıklamalar, sadece kendilerini haklı görmeyi prensip edinmiş kafa yapıları ile rakip yöneticiler ile girdikleri söz düellosu bu spora gönül vermiş taraftarların arasına da çığ gibi düşüyor.

Haksız olsalar dahi kendi taraftarlarına şirin görünmek adına yapılan bu açıklamalarla sınırlı kalsalar iyi… kendi seçtikleri ve bir gün evvel yönetimlerinden ziyadesi ile memnun olduklarını söyledikleri TFF Başkanı ve yöneticilerini de hedefe koymaktan geri kalmıyorlar...

Bu durum, ülkemizde bu sporu yapan teknik adamlar ve futbolcularla birlikte tüm dünya da elbette ki takip ediliyor...

Gidişat iyi değil...

Bazı kanallarda, böyle giderse toplumsal infiale dahi yol açılabileceği dillendirilirken, Türk sporunun en tepesindeki Bakan, Başkan ve yetkililerin sessiz kalmaları da bu değirmene su taşımak gibi bir şey değil mi?

Geçtiğimiz yıl futbol sahalarında yaşanmayan olay kalmadı...

Sezon başı tehditkâr konuşmalar, ellerinde belge ve bulgular olduğunu söyleyenler. Duyumlarının olduğunu hatta plan program için buluşma mekanları dahi dillendirenler bu yıl da geri kalmazken,

Devletin resmi makamlarından biri de;

Gel kardeşim, senin bu söylediklerini bir de bana anlat, iddialarını rapt’ı zap’ta alalım bakalım araştıralım. Ne kadar doğrusun, demiyor...!?

İşte asıl korkutucu olan da bu...

Demek ki söyleyen, nasılsa atarım ortaya, hedef sat-ptırırım, onlar bununla oyalanırken ben malı götürürüm diyor…

İfade ye çağır(a)mayanlar ise, onun yalan söylediğini, boşuna ifadeye çağırıp meşgul etmeyelim… O bizim nasılsa mı diyorlar acaba !?

İnsanın aklı karışıyor...

‘’At izi it izine karıştı ‘’ dedikleri tam da bu olsa gerek...

Ne güzel dünya, karışan görüşen yok, vur patlasın çal oynasın ortamı...

6222 yasası var, uygulayan yok…

Trilyonlar, Milyarlar gidiyor, kim, neden, nereye, niçin diye soran yok..!

Futboldan anladığını sanan, ama cebinde parası olduğu için buralara yönetici olanların Türk futbolunu getirdiği durum tam da bu içler acısı bile diyemiyorum...

Freni patlamış ‘’TIR’’ gibi uçurumdan aşağı giden bir Türk futbolu...

İçinde Türklerden çok yabancıların olduğu, kazanıp kazanıp giden hatta o araçtan en kazançlı inenler de hep onlar olurken, olan bizlere oluyor...

Kendi ülkemizin takımlarını değil, yabancı ülkelerin maçlarını izlemeyi seçiyoruz. Böyle olunca da marka değeri yok oluyor...

Günü kurtaralım derken, yok olmaya doğru hızla ilerliyor, Türk futbolu.

  

Ozan Derviş

ESKİ KÖYE YENİ ADETLER GETİRMEYELİM

30-12-2024 Yorum yok. 526
Neyir Erkan Şişman

2024’ün Geç Hesabı

30-12-2024 Yorum yok. 489
Tekin Toklucu "Ters Köşe"

TÜRK FUTBOLU NEREYE…?

30-12-2024 Yorum yok. 478
Yaprak Akın

2024’ü Uğurlarken 2025’te Gelsin Bakalım…

30-12-2024 Yorum yok. 423
Erdal Uzuner

İMAR AFLARI NEYİ ÇÖZDÜ

30-12-2024 Yorum yok. 518
Hacı Arıcı

GİTTİ 2024, GELDİ 2025

30-12-2024 Yorum yok. 515
Tuncay Ünde

SÖYLEYEMEDİM

28-11-2024 Yorum yok. 641
Feride Gündüz "Hoş Kalem"

COĞRAFYA KADERİMİZ MİDİR?

28-11-2024 Yorum yok. 550
Asiye Çakır

KUSURA BAKIN!

24-10-2024 Yorum yok. 1080
Cüneyt Pulant

Beykoz’da her şey birbirine karıştı

24-10-2024 Yorum yok. 1130