Çok hızlı geçen 365 gün… Kimi zaman sabrımızın
zorlandığı, kimi zamanda ağır sınavlar verdiğimiz, gayret etmekten
yılmadığımız, her şeye rağmen ileriye doğru adımlar atabildiğimiz günler, geçti
gitti ömrümüzden bir yıl daha.
Güzel haberlere hasret kaldığımız ve hiçbir
şeye artık şaşırmadığımız bir yıl daha geçti gitti. Hepimiz bir yaş daha
büyüdük, uykudan uyandık mı bilmiyorum….
Uyanmamız için birçok sebep var,
görebilenlere…
Hepimizin bir mesleği var, kimimiz alaylı,
kimimiz okullu. Kimimiz ortaokul-lise mezunu, kimimiz üniversite mezunu. Eski
eğitimler tabii ki yok artık, bakımsız devlet okullarının yanında, binlerce
üniversite açıldı, açılmaya devam ediyor. Sınavlar, giriş ücretleri, okul
harçları, say say bitmez. Devletimiz, okumak isteyen gençlerimizi ve aileleri
adeta cezalandırıyor sanki. Yeni Türkiye’nin geldiği durum. Mezun olan işsiz
milyonlarca genç.
Hepimize kolaylıklar gelsin.
Buna benzer, hepimizin yaşadığı yüzlerce durum
var, sayfalar yetmez.
Gelecek nesillerimiz, Gençlerimiz nasıl bir
Türkiye’de yaşayacaklar ön göremiyoruz.
Ön göremediğim bir konu da Emlak sektörü.
Emlak danışmanlığı, eski adı ile “Tellalık” olarak bilinse de, belli kurallar
ve değerler ile yapılması gereken bir meslek. 30-40 yıl önce genelde
muhtarların ve bakkalların daha çok yapabildiği, eğitim zorunluluğu olmayan bir
meslek idi. Günümüzde, eğitimli, nitelikli kişilerin de sektöre katılmasıyla
tercih edilen bir meslek oldu. Teknolojinin gelişmesiyle, bilgi ulaşımın
hızlandığı zamanımızda gayrimenkul arayışı olan kişilerde, şimdilerde daha
bilinçlendi. Hizmet bedeli (emek parası) vermemek için bakallarla veya esnafla
iş yapmak isteyenler var tabii ki başlarına türlü dertler açan, iş işten
geçtikten sonra yardım isteyen veya hiç kimseye güveni kalmayan kişiler.
Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olanlar diyoruz. Sizlerde uyanın
artık…Hiç kimse, ofisini açıp, vergi mükellefi olup, hayır için bu mesleği
yapmıyor. Hiçbir gayrimenkul danışmanı da hak etmediği bir bedeli talep
etmiyor.
Ancak, kendinizi sakınmanız gereken bazı
kişiler var diyebilirim,
“MYK”(Mesleki Yeterlilik Belgesi) belgemi
aldım ben Emlak danışmanıyım diyen kişiler. Bu mesleğe yıllarını vermiş kişiler
için sözüm meclisten dışarı. On yıldır bu mesleği severek, kurallara ve etik iş
ahlakına uygun şekilde yapmak için gayret ediyorum, daha on fırın ekmek yemem
gerektiğini düşünüyorum. Görüyorum ki, 750 TL’yi veren “MYK” belgesini alıyor.
Duyduk duymadık demeyin hem de 100 saatlik eğitimi de “online”( uzaktan eğitim)
ile para ile alabiliyor, sertifikanız evinize postalanıyor. Sözün bittiği yer,
böyle bir şey demek ki.
Yani, doğar doğmaz koşmaya başlıyorsunuz. Bu
belgelerde, eğitimlerde ayrı bir sektör olmuş durumda. Tüm emekçi
meslektaşlarıma ve hepimize kolaylıklar diliyorum. Emlak odaları ve benzer
kuruluşların, bu durumun farkında olmalarını, deneyimsiz kişilerin sadece bir
sınav ile alabildiği bu belgeleri iptal etmelerini öneriyorum. Bir yandan
sektörü geliştirmeye ve nitelikli bir meslek olması için kurallar koyulurken, 2
sene sonra, tüm kuralların ve zorunlulukların yok edilmesiyle, emekleriniz heba
olmuyor mu! Sizler de Uyanın Lütfen…
Ve her şeye rağmen 2025 yılı bizlere tüm
güzellikler ile gelsin. Barış, Huzur ve Sağlıkla yaşayabileceğimiz Bolluk ve Bereket
dolu günlerimiz olsun.
Saygı ve Sevgilerimle