Ülkemizin atlattığı siyasi çalkantılardan, Cumhurbaşkanlığı Seçiminden sonra hayatımız rutine dönerken, okulların açılması ve tatilin sona ermesi de bu rutinin bir parçası olarak hayatımızda yer bulmakta.
Eğitim sektöründe, içinde bulunduğum ve birebir yaşadığım sıkıntıların olduğu dönemlerde tek kopuk noktanın iletişimsizlik olduğunu yaşayarak da görme fırsatı buldum.
Yazımı eğitim odaklı kaleme alma sebebim de, uzun sürecek olan eğitim periyodunda sağlıklı bir iletişim kurarak öğretmen, öğrenci, veli üçgeninde, çocuklarımızın dönemi başarılı şekilde kapatmasında en azından yönlendirici olabilmektir.
İlk, orta ve lise eğitimlerinin değişmezlerinden biri bahsettiğim Öğretmen-Veli alt yapısında kurulabilen doğru iletişim ve bunun öğrenciye olumlu katkılarıdır.
Küçük yaşta önce anne-baba-çocuk arasında kurulan paylaşımdan tutunda, öğrenci-öğretmen arasındaki güvene dayalı bilgi alışverişinde hep doğru iletişim devreye girer.
Eğer öğretmen Veli arasında bu noktada sağlam bir temel atılmış ve Veli öğretmene yardımcı dolayısıyla çocuğunun başarısına ortak olabildiyse, işte ektiğini biçme zamanı gelmiş demektir. Ağaç yaşken eğilir misali, çocuklarımıza küçük yaşta bilgi edinme yolunda sorumluluk sahibi olmayı öğretebilirsek hayatı boyunca başarıyı yakalamada sıkıntı çekmesi zorlaşmış olacak, böylelikle hayatı boyunca çocuğunuzu olumlu etkileyecek bir temel atmış olacaksınız.
Sene boyu süren aile çocuk arasındaki bu durum,aileyi daha sıkı bağlarlarla bir arada tutmaya çocuğunuz büyürken onu daha iyi anlamada size yardımcı da olacaktır.
Aksi halde, öğrenci kendi halinde kalacak ve başarıdan yoksun bir eğitim dönemi daha geçmiş olacaktır. Çocuğunuzun notlarını öğrendiğinizde, başarısızlığının sebebini sadece ona ya da öğretmenine yüklemek bu noktada yapılabilecek en büyük kaçışınızdır fakat kimseye faydası yoktur.
Sadece öğretmen ya da sadece öğrenci çabalarıyla başarının bir kısmı yaralanırken, ailenin çocuğu eve geldikten sonraki dönemde ona olan katkıları da öğrencinin başarı sıralamasını üst seviyelere çıkaracaktır. İş işten geçmeden, tüm bu çerçevede eğitim sektörüne dahil olan herkese başarılı ve doğru iletişimin olduğu bir eğitim dönemi dilerim.
Neyir Erkan Şişman
