Ülkemizin içinde bulunduğu çalkantılı durum hepinizin malumu olsa gerek.

Günlerdir televizyonlarda izlediğiniz, başka bir memlekette yaşanan olayların görüntüleri değil, burnumuzun dibinde yaşanan savaş ortamı ülkemize de sıçradı.

Böyle olacağı belliydi, yavaş yavaş gelen önce kargaşa şimdi de yurdun birçok yerinde bazı odakların öncü olduğu eylemler devam etmekte.Sokağa çıkma yasağıyla olayların önüne geçme çabalarına hepimiz şahitlik ve tanıklık ediyoruz.

Can kaybı önemsenmeksizin yapılan eylemlerin, verilen zararların çıkış adresi her ne kadar belli olsa da önüne geçilememesi ve çıkan çatışmalar gidişatın hiç de iyi olmadığını gösteriyor.

Sınırlarımızın güvenliğini düşünürken, birden bire savaşa dâhil olan ülkelerdeki vatandaşlarımızı kurtarma, ardından konsolosluk çalışanlarımızın sağ sağalım yurda dönmesi, savaştan kaçan masum sivillere açtığımız kucağımız derken,bugün ülkemizde soğuk savaşın rüzgârları esmeye başladı.

Doğu İllerimizin birçoğunda yakıp yıkılan yerlere, bugünlerde İstanbul'daki eylemlerde katıldı. Devletin hazırda bulundurduğu planını ve uygulamasının ne zaman hayata geçeceğini merakla beklerken, daha ne kadar can ve mal kaybına şahit olacağımızda bilinmezler arasında.

Haberlerde otobüse atılan molotofla yanan otobüsten son anda kurtulan şoförün feryadına, polis memuru sakin ol diyerek çaresizce sadece telkin veriyorsa ve olanları izliyorsa daha zor günlerin kapıda olduğunu düşünmek zor değil.

İlçemizdeki huzurunda sarsıldığı şu günlerde, olayları yakından takip etmenizi, serinkanlı kalarak doğru değerlendirmeler yapılmasını önce Ülkem sonra Ülkemin Yurttaşları adına diliyorum.

Neyir Erkan Şişman