Önce Ülkem'e sonra memleketime sevdalıyım

Köyler arası futbol turnuvaları yönetimi, Bayraklı köyü dernek başkanlığı, İstanbul Mesudiye spor kulübü Başkanlığı ve gerek İstanbul gerekse Mesudiye için, özellikle de gençlere, öğrencilere yönelik birçok toplumsal projede oldum.

Mesudiye kurultayı sayesinde Merhum KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Saygın vali Recep Yazıcıoğlu ve daha birçok siyasi, bürokrat, akademisyen Mesudiyemize geldiler ve çok memnun kaldılar.

Bunu daha geniş çaplı düşünmekten yola çıkarak,

Sosyal, kültürel, turistik, ekonomik ve tanıtım açısından ilçemize katkısına inandığım,

Ordu/Mesudiye yarı maraton projemi Belediye başkanımız Sayın İsa Gül ve kurultay heyetine anlattım.

Heyecan duydular ve 2016 yılı Eylül ünde ilkini gerçekleştirdik. 2017 Temmuz'unda geleneksel olması kabul edilen Yarı maratonun ikincisini ilkinin iki katı sporcunun katılması ile gerçekleştirdik.

Elbette sıkıntılar oldu, eksiklerimiz oldu lakin ileride meyvelerini alacağımız bir projeyi Mesudiye tarihine Altın harflerle kazıdığımızı düşünüyorum.

Emeği geçen herkese Şükranlarımı sunarken,

Aşağıda katılımcı misafirlerimizin görüş ve düşüncelerini aynen aktarıyorum.

Saygılarımla…

-----------------------------------------------

 Mesudiye Yarı Maratonu Üzerine,              

Yıl 2016; yarışmanın organizatörü, yarışmanın hayat bulmasında en çok emek verenlerin başında gelen Tekin Toklucu telefon ile  arayıp ''Mesudiye'de bir koşu organize etmek istiyoruz, organizasyona  yardımcı olmanızı tecrübelerinizi aktarırsanız mutlu oluruz.'' dediğinde içimde yine bir şeyler kıpırdamaya başladı

Birçok kişinin olduğu gibi atletizm benim de sevdam; Hangi şartlar altında olursa olsun atletizm sporu denilince akan sular duruyor benim için.
Kendisi ile buluşup yarı maraton ve 10k lık Mesudiye Yarı Maratonunun en  şekilde yapılabilmesi için hemen çalışmalara başladık.
İstanbul Masterleri Atletizm Kulübü yönetim kurulu olarak  bu çalışmanın içinde yer almak bizi ayrıca mutlu etti.

Mesudiyeliler Derneği yönetim kurulundan arkadaşların ve kulüp genel sekreterimiz Zeynep Savcı'nın da çalışmalara katılımı ile de hızla yol aldık.

Yarışmanın yapılabilmesi için gerekli her şeyi adım adım  titizlikle gerçekleştirmeye çalıştık ve Mesudiye Belediye Başkanı İsa Gül ve belediye personelinin organizasyonun gerçekleşmesi için verdikleri her türlü destek ile de bir koşu hayata geçirilmiş oldu.
 Atletizm Camiası ve atletler olarak bu organizasyonun devam etmesi  en büyük arzumuzdur. 
Her organizasyonun mutlaka eksiklikleri vardır ve bu normaldir. Asıl olan her geçen yıl eksikliklerin giderilmesi organizasyonun mükemmellik kazanmasıdır.
           

Henüz iki yaşında olan Mesudiye Yarı Maratonu’nun da mükemmel olması için elbetteki eksiklikleri vardır.
Fakat organizasyon da görev yapan arkadaşların ve Mesudiye Belediyesi çalışanlarının; yaptıkları işe, atletlere ve  misafirlerine duydukları sevgi ve saygı bu organizasyonun her yıl daha da güzel bir hale geleceğinin bir kanıtı.

Bu organizasyonun çok uzun soluklu olması dileklerim ile  organizasyona emeği geçen herkese her kuruma teşekkür ederim.

Rıdvan Doğan

İstanbul Masterları Atletizm Kulübü Yöneticisi

----------------------------------------------

GELENEKSEL ORDU MESUDİYE YARI MARATONU

Bir maraton macerasını daha geride bıraktık. Birçok güzel insanla tanışıp güzel anılar biriktirdik. Elbette daha önce tanıdığımız güzel yüreklerle tekrar bir araya gelmenin mutluluğunu da yaşayıp coşkularımızı paylaştık.

Coşkunun doruklarda yaşanmasını hak eden yerlerden biri de bu tip sportif faaliyetler bana kalırsa. Bu coşkuya en çok yakışan da rengarenk insanlar. Etrafımın bu rengarenk insanlarla sarmalanması tarif edilemez bir mutluluk benim için. Kıyafetleri, görgüleri, memleketleri, kişilikleri, inançları, sevdikleri, sevmedikleri ve daha birçok özellikleri farklı olan bu insanlara ben Gökkuşağı İnsanları diyorum. Bu coşkuyu düğünlerde ve resmi bayramlarda da kısmen görmek mümkün elbette. Düğün sevmeyen biri olarak ben resmi bayramları, kültürel ve sportif organizasyonları tercih ediyorum.  Bu denli birbirinden farklı insanların bir arada saygı çerçevesinde olabilmesi, anı paylaşabilmesi ve hatta birbirini tanıyıp sevebilmesi için büyük şans. En önemlisi onca farklılığa rağmen ortaklıklarını fark edebilmeleri için bulunmaz nimet.  Çünkü değişen sadece renkler; şiddeti farklı olsa da duygular hepimizde aynı.

Organizasyonun tek kocaman artısı bu değil elbette. Bölgenin bambaşka yerlerden gelen insanlarca bilinmesi, keşfedilmesi, farklı kültürlerin kaynaşarak ticarete dönüşebilmesi, belki tatil alternatifi olarak düşünülmesi… vb bir çok daha artısı. Keşke hemen her belediye hatta köyde buna benzer renkli organizasyonlar, festivaller, geniş katılımlı panayırlar düzenlense.

Yine bir şeye daha yürekten inanıyorum. O da; toplumsal refahın sağlanması için insanların fiziki ihtiyacını karşılamak kadar, hatta ondan çok daha fazla yapıp etmekten keyif aldıkları kendilerini adamaya hazır oldukları, sporsal, kültürel ve sanatsal alanlarda onlara fırsatlar verilmesi, kendilerini geliştirecekleri ortamların sağlanması gerekliliği. Yoksa yardıma muhtaç olana yardım etmek, reklamı edilecek bir şey değil; olsa olsa asli görevlerimiz arasında bana kalırsa. Bu da yardımı göze sokarak yapan ve ahkâm keserek şov yapanlara sitemim olsun. Bu anlamda bu tip organizasyonları düzenleyen kurum ve kuruluşları canı yürekten kutluyor bu çalışmalarını artan bir güzellikle ve azimle sürdürmelerini diliyorum.

Maratondan önceki gün gündüz sporcuların kayıt işlemleri ve yaylaya çıkmayı beklemekle, beklemekten ümidi kesince de etrafı keşfetmekle geçti. Mesudiye halkı öyle CAN ki Pazar esnafından bazılarıyla neredeyse ahbap olduk. Cumartesi akşamı yapılan şenlikte yer alan çok sesli konsere bayıldığımı söylemeden geçemeyeceğim. İşte bu da organizasyonun artılarından biriydi. İnsanlara kendilerine uzak gördükleri ya da bilmedikleri alanların, görgülerin, sanatların kapısını aralamak. Halkın pür dikkat izlemesine bakılırsa, onların da benimle aynı beğeniyi paylaştıklarını söylemek mümkün. Halk oyunlarındaki gençlerin tutkulu dansları önünde de ancak şapka çıkarılır. Sayın Oktay Ekşi’nin de konuklar arasında yer aldığı eğlencede emeği geçen herkesin, emeğine, yüreğine sağlık.  

Emeği geçen herkese teşekkürü bir adım öteye taşımak istediğim bir kişi var aslında. O da bu organizasyona hayat veren kişi; Sevgili Tekin TOKLUCU.  Bu organizasyona hayat vermesi dışında İstanbul’da da özellikle gençler için düzenlediği organizasyonlarla da öne çıkan ve kesinlikle takdiri hak eden bir isim. Şehrin her yerinde onun fikir ve bakışını yansıtan minik ama entelektüel, çağdaş dokunuşlarını görmek mümkündü; duvarlardaki Atatürk baskıları, kocaman Atatürk posteri ve Türk bayrağı,…vb. Umarım gerçekleştirmek istediği tüm projeler için finansal desteği bulur ve biz de bu incelikli dokunuşların keyfini gerçekleştirdiği organizasyonlara katılarak çıkarma ayrıcalığı yaşayabiliriz.

“Hep bayıldım bayıldım diye anlatıyorsun, yok muydu eksik yanları?” diyenler için; evet vardı.

Mesela başlangıç bitiş noktası daha makul yükseklikte olabilir ve start finish yazıları fotoğraflamaya uygun halde düzenlenebilirdi, ve buna benzer birkaç minik şey.  Aksilik vardı da bunlar bizim keyfimizi kaçırmaya yetti mi? Asla. Bakınız maraton öncesi ve sonrası toplu fotoğraflardaki neşeli insan topluluklarına. J Ayrıca bu kadar iyi niyetli insanların, azimle, samimiyetle ortaya koyacağı gayretle gelecek sene her şeyin çok daha mükemmel olacağına inancım sonsuz.

“Bir organizasyonda gördün de hemen iyi niyetine nasıl ikna oldun?” diyenler için hemen bir açıklama yapmak gereği hissediyorum. Organizasyon esnasında yukarıda da sıraladığım sıkıntılar Sevgili Tekin Bey’ e iletildiğinde düzelmek için göstermiş olduğu çaba görülmeye değerdi. Her şey bir yana, en takdire değer davranışı kendisine aktarılan bu aksaklıkları kişiselleştirmeden ve organizasyonu; dolayısıyla yaptığı işi mükemmelleştirmek için bir fırsat olarak görmesiydi.

Ordu Mesudiye’ye ilk ziyaretim. Beklentimin üstünde aşırı sıcağı görünce Sevgili Can Dostum Canan YAMAN’ a “21 km koşmasan mı, yeterince hazırlanamadın” söyleminden sıcaktan tepemiz delindikten sonra 10 km’ye değiştirtmek kesmedi “koşmasan mı?” söylemine geçtim.  “Gelmişken koşayım. Hem 10 km’ de zorlanacağımı düşünmüyorum” hamlesi ona yaş gurubunda birincilik getirdi bana da onun coşkusunu fotoğraflamanın keyfi düştü. Bu arada gelecek yıl ki yarı maraton güzergâhının yaylada olacağını duymak, sadece beni değil; bütün haberdar olan arkadaşları mutlu etti.

Birçok güzel kare aklımda. Mesela çizgiyi elele geçen sporcular, coşkuyla bitişe süzülenler, geride kalanlara omuz verenler, çocuklarıyla kupalarını bölüşenler, kenarda halay çekenler, ortada karşılıklı Ankara havasında oynayanlar, KADIN söylemine farkındalık vurgusu…vb. İşte spor, böyle insanca, dostça, kardeşçe, sevgiyle, ahlaklıca ve en önemlisi barışla yapıldığında güzel.

Bir daha ki Mesudiye maratonunu şimdiden sabırsızlıkla bekliyor, bir kere daha emeği geçen başta Tekin TOKLUCU, Ordu Mesudiye Belediyesi yetkilileri ve görevlileri, İstanbul Masterleri olmak üzere herkesi yürekten kutluyor, katılan sporcu ve yakınları adına teşekkürlerimi sunuyorum…

Suzan Ayar