En uzak mesafe ne Afrika’dır, ne Çin, ne Hindistan, ne
seyyareler, ne de yıldızlar geceleri ışıldayan…
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir birbirini
anlamayan…
Herman Amato’ya ait olan ve Can Yücel’in Türkçeye çevirdiği
bu dizeler bir öğüt gibidir aslında. Mesafelerin değil, bakış açılarının insanı
yalnızlaştırdığını haykırmasının yanında, mesafelerin nasıl aşılacağının,
birlikteliğin nasıl sağlanacağının ilhamını da sunmuştu okuyucusuna.
***********
Baş döndürücü bir hızla gelişen teknolojiyle birlikte
nereden nereye geldik...
Sosyal paylaşım sitelerinde ki samimiyetten uzak arkadaş
sayısıyla övünen, ama gerçekte derdini, sırrını, mutluluğunu paylaşacağı
güvenilir arkadaş ya da dosta sahip olamayan insanoğluna sanal muhabbetlerin
faturası gittikçe yalnızlaşmak oldu...
Yaşamın içerisinde kendini ifade edemeyen nice kişi sanal
sayfalarda birer filozof, sosyolog, psikiyatr ya da her ne isterse olamadığı
ona dönüşüverirken, suni çevrimiçi ilişkiler, duygusal sanal birliktelikler yüzünden
çevreye ve toplumsal değerlere kayıtsızlık had safhaya dayandı...
Teknoloji sayesinde iletişim çok kolaylaştı derken, vakitli
vakitsiz gerekli gereksiz paylaşılan sanal uygunsuzluklar arkadaşlık, komşuluk,
akrabalık bağlarını zayıflatarak sosyal çevreden iyice koparttı
Facabook’tan arkadaş fotoğraflarına yorumlar yazan,
birbirlerini dürten, kendine bir rahatlama alanı yaratan, her yaptığını ilan
edip takipçi sayısını arttırma telaşına düşen insanların sayısı hızla artıyor.
Bunlar göz önünde bulundurulduğunda öne alınamayacak gibi
duran internet kullanımını bağımlılığa çevirmemek ve her şeye yetişme telaşında
ki insanoğlunun en büyük sorunlarından birisi de yüz yüze iletişim kurabilme
yoksunluğu olarak karşımıza dikiliyor
*******
Eskiden modernleştikçe şekilden şekile giren dünyada eşyalar
değişir insanlar olduğu gibi kalırdı…
Kopyala yapıştırlarla klavye başlarında, kamera önlerinde
alıntılarla değil, dille sözle, belki ruha dokunan bir şiirle, türküyle ama
mutlaka özden gelerek gözden göze muhabbetle yaşanır muhatabına temas ederdi
samimiyet...
İnsanın doğası gereği birbirine dokunmak, sarılmak, görmek,
kokusunu almak, sesini duymak ister. Bununla beraber elbette ki teknolojiyi
kullanmalı internetten faydalanarak hayatlarımızı kolaylaştırmalıyız ancak
hiçbir zaman sanal iletişimi yüz yüze iletişimin yerine tercih etmemeliyiz
Facebokdan instagramdan yapılan fotoğraf paylaşımları,
twitterden duygu alışverişleri el ele, göz göze, diz dize temasların asla
yerini alamaz almamalı da…
Yazdıkça yalnızlaştığımızı daha derinden hissettiğim yazımı bağlamak adına Web camdan camdan cama değil ,içimizden gelerek candan cana yaşanır hayatlar duasıyla diyeceklerim bu kadar Anadoluhisarı’ndan Asiye’ce selametle saygılar efendim