ERAKALIN - ERGÜL SÖYLEŞİSİ

24-01-2007 5545 1 yorum. Yorum Ekle

SANATÇI BİR RUH… SANATÇI BİR KİŞİLİK… SICAK BİR SOHBET… VE BU SOHBETTEN DOĞAN SAMİMİ BİR SORU… “ KEŞKE SİZİ, BELEDİYE BAŞKANI OLARAK TANIMASAYDIM…”

1951 Yılından beri; ülkemizde henüz TV. Olmadığı, tüm bilgi haberleri ‘ RADYO’ denen kutudan aldığımız yıllardan beri, henüz tap teze bir konservatuar öğrencisi olduğum yıllar boyu yazı yazıyorum…

Kısacası; 55 yıldır yazıyorum… Tiyatro yazıyorum, sinema yazıyorum ve de müzik… Yaptığım söyleşilerin sayısını çoktaaan unuttum… Şimdi diyeceksiniz ki:
“- Bunca yıldır ve bugüne kadar yaptığın en zor söyleşi hangisi?..”

Cevabım çok dürüst ve açık…
Şu an okumakta olduğunuz ‘ Muharrem Ergül Söyleşisi ‘, bu güne kadar yaptığım söyleşilerin en zoru idi benim için…



Çevresinde çok önemli bir görevle; Beykoz Belediye Başkanı olarak çalışan bir insanla söyleşmek, büyük bir sorgulamaydı benim için… Hem benim için, hem de Muharrem Ergül için…

İnsan gibi, bir insanı yazmak zor bir görevdi…
İnsan gibi, gönlünde sanat yatan bir insanı, sorularımla kıskaç içine almak zor bir görevdi…
Hadi buyurun hep birlikte okuyalım Muharrem Ergül’ü… Bir sanatçı gözüyle, bir sanatçı gönlüne girelim… Tüm günah ve sevaplardan uzak; insan olarak, insan gibi ve de insanca…



MUHARREM ERGÜL KİMDİR?..

İlk sorum bu oldu değerli kardeşime… Biraz heyecanlı ve oldukça saf… Gözlerimin içine baktı… Sonra beni karşıladığı makam koltuğundan kalkıp, karşımdaki konuk iskemlesine geçti… Kendisini; yılların verdiği her Beykozlu gibi tertemiz ve dupduru anlatmaya başladı…
“- Kendimi bildim bileli kültür içindeyim ve büyük bir inançla bu kültürün içinde büyüdüm… Çocukluğumda ve gençlik yıllarımda çevrem ve de tüm Beykoz Çevresi çeşitli din ve milliyetten oluşan komşularla doluydu… Rumlar, Ermeniler ve Musaviler gibi… Onlarla yıllar boyu insan gibi yaşadık… Ve ben de bu süreçte; farklı kültürleri tanıyarak, insanlar farklı düşünseler bile, onlarla birlikte yaşamanın gerektiğine inandım… Ve yıllar boyu da; Şair Mehmet Emin YURDAKUL’ un önemli bir şiirini bir gençlik yemini gibi yüreğimde büyüttüm…”
“- Dinlemek isterim bu şiiri…”
Duygu dolu bir tonla okumaya başladı… Gözlerinden fışkıran ayrımsız insan sevgisini görmemek mümkün değildi.
“- Ben en hakir insanı
Kardeş sayan bir ruhum
Bende, esir yaratmayan
Bir Tanrı’ya iman var…

“- Çevreniz; kötü veya iyi, hayal eden bir yığın insanla dolu… Sizce, hayal nedir ?
“- Hayal ve hayaller, insanların yapmayı tasavvur ettiği gerçeklerde yaşar… Bence hayal etmeyen insan, gelecek kavramını oluşturamaz…”
“- Gerçekleşen ve gerçekleşemeyen hayalleriniz?..”
“- Bütün hayallerim gerçekleşti… Kültürü, sanatı ve sanatçıyı çok sevdim. Benim damarlarımda da kültür ve sanat vardı… Bu nedenle kendimi hep mutlu hissettim.

KARŞIMDAKİ İNSAN…

Öncelikle insandı… Bakışları, çocuk duygularının rüyasını yaşar gibiydi… Bir an günümüze döndü sanki… Düşünerek ve hissederek anlatmaya devam etti…
“- İhtiras tramvayına hiç binmedim… Hayallerim, elimi uzatınca tutacağım hayaller oldu hep… Ben hiçbir zaman, bulutların üzerinde yürümeyi hayal etmedim… Ve ben, yıllar boyu kültür ile besledim hayallerimi… Gönlümde ve beynimde yarattığım bu sevgileri; önce öğrencilerime, sonra da çevremdeki insanlara sundum…”
“- Yıllarca öğretmenlik ve sporculuk yaptınız… Biraz da bugünlerinize dönelim mi?..”
“- O mutlu günlerimi hiç unutmuş değilim… Sporcu yönüm, öğretmenliğimle birlikte gelişti… Hem okul müdürüydüm o yıllar, hem de Anadoluhisarı Kulübü’nde kaleci…”

AÇ GİBİ OKUYORDUM…

Gözlerinin derinliklerine baktım Ergül’ün… Bakışlarında; zaman zaman sporculuğunun şimşekleri çakıyordu, zaman zaman da içli bir şairin duygusallığı…
Konuşmasına devam etti:
“- Görevim olan eğitimciliğin ve sporculuğum yanı sıra, aç gibi de okuyordum… Okumak çok önemlidir ve okumanın sınırı yoktur… Şu an bile, elime geçse okurum… Hiç kimse bana: “ Filanca kitap çıktı, okudun mu?..” sorusunu soramaz… Hep okurum çünkü…”
“- Yıllar boyunca yazar olarak çalışmalarınız, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığında Danışmanlık gibi önemli görevleriniz var… Bu önemli kültür çalışmaları arasında, tiyatro dünyasına katkılarınız da büyük… Nedenini öğrenebilir miyim?... Neden tiyatro?...”
“- Bence tiyatro, sanatların anasıdır… Var olduğu günden beri tiyatro, medeniyetlerin akışında büyük bir önem taşır… Tiyatro; insanı, insanla anlatan en önemli kurgudur.”

ÜÇ ÖNEMLİ MABET…

“- Yaşamımda üç mabet önemlidir benim için… Meclis Kürsüsü, cami ve kilise gibi tüm mabetler ve tiyatro sahnesi… Üçünü birleştiren toplum, bence her zaman zirveleri yakalar...”
“- Meclis kürsüsüne de kutsal bir gözle bakıyorsunuz… Birazda politika konuşalım mı?.. Politikacı mısınız?.. “
“-Ben hiçbir zaman politikacı olmadım. Her zaman özgür ve yansızım… Kısacası, ben bir kültür adamıyım…”
“- İnanıyor musunuz söylediğinize?.. Size inanayım mı?”
“- Her zaman… Kişiliğim neyse, yaptıklarım da onu yansıtır… Ve ben her zaman anayasanın bana verdiği görevler çerçevesinde çalışırım…”
“- Biraz da aile reisi olarak tanısak sizi…”
“- Mutlulukla… Üç çocuğum var… Kızım evli, iki oğlum üniversite de okuyor... Hani; “ Ben çocuklarımla arkadaş gibiyim” derler ya, ben arkadaş gibi değil, kardeş gibiyim çocuklarımla… Onları her zaman kendime örnek almaya çalışırım… Hayata onlar gibi bakmak zorundayım… Giyim, çağ ve teknoloji olarak… Hepsi birbirlerini tamamlıyor çünkü… Sağlık için spor ve ruh için kültür… Hayat için her zaman eğitim içinde olmak zorundayız… Kısacası ben; her zaman öğrenci ve her zaman öğretmenim…”



AMA GEÇMİŞİMİ UNUTMAM…

“-Babamı ve geçmişimi düşündüğüm zamanda, Yahya Kemal’in önemli bir sözünü hatırlarım… “ Ben kökü mazide olan atiyim” der Yahya Kemal…”
“- Son klasik bir soru… Tekrar dünyaya gelseniz, Ne olarak ne olarak gelmek isterdiniz?..”
Değerli Muharrem Ergül’ün cevabı çok ilginç geldi bana… Aynen aktarıyorum…
“- Kitap… Binlerce insanın okuyacağı bir kitap… Her şey kaybolur, kitap kaybolmaz… Üstelikle de, bütün kitaplar kutsaldır benim için… Ve hiçbir kitabın üzerine basılmaz…

VE SON... BAĞLAMA…

Yazımın başında da belirttiğim gibi Sayın Muharrem Ergül; keşke sizi Beykoz Belediye Başkanı olarak tanımasaydım… Oysa sizinle; sanata 60 yılını adamış bir Ülkü Erakalın olarak yapacağımız o kadar çok çalışma olabilirdi ki…
Yazık, neden olmadı?..




24-01-2007 5545 1 yorum. Yorum Ekle

Yorumlar

yaşar öztürk 25-01-2007

her zaman gönlü beykozda idi

beykozda benim gibi bir çoklarına öğretmenlik yapmasına rağmen her zaman abilik yaparak o kötü, karışık günlerde bizi olumsuzluklardan uzak tutarak bu günlere gelmemize ön ayak oldu bundan dolayı başkanımızı kutluyor yaptığı ve yapacağı başarılı işlerin devamını bekliyor saygılar sunuyorum.

Toplam 1 yorum bulundu.
Ozan Derviş

SİYASİLERİMİZ BEYKOZ BİRLİKTELİĞİ OLUŞTURMALIDIRLAR

25-04-2024 Yorum yok. 515
Cüneyt Pulant

BEYKOZLU, BEYKOZLUYA SAHİP ÇIKTI

25-04-2024 Yorum yok. 644
Neyir Erkan Şişman

RUHUMUZDA BAHAR HAVASI

25-04-2024 Yorum yok. 514
Tuncay Ünde

Yalancının evi yanmış kimse inanmamış

25-04-2024 Yorum yok. 456
Tekin Toklucu "Ters Köşe"

2 Konu 2 Görüş…

25-04-2024 Yorum yok. 430
Erdal Uzuner

SEÇİMİN ARDINDAN

25-04-2024 Yorum yok. 430
Hacı Arıcı

SÖZDE MÜSLÜMAN

25-04-2024 Yorum yok. 412
Yaprak Akın

KONUT ALMALI MI !

27-03-2024 Yorum yok. 480
Feride Gündüz "Hoş Kalem"

HEY ON BEŞLİ ON BEŞLİ

27-03-2024 Yorum yok. 465
Asiye Çakır

ZAMAN VE HAYAT

27-01-2024 Yorum yok. 1136
Adem Öztürk "Beykoz Sevdalısı"

Ortadoğu Müslüman mı?

25-11-2023 Yorum yok. 861