Kendimi bildim bileli siyasetten uzak durmaya
çalıştığım kadar da, çok yakından takip etmişimdir.
Bu süreçte tek gözlemlediğim şey “siyaset çok
vefası olmayan bir meslek” hep deriz ya,
istisnalar kaideyi bozmaz diye, bu sihirli sözün arkasına sığına sığına
siyasetçi ve onlarla birlikte siyaset yapan bireylerde “vefasızlık” tavan
yapmış durumda.
Acıdır ki bunun en yüksek boyutu da Beykoz’da
yaşanmakta.
Siyasetçiler ve onlara yakın olan bireyler,
özellikle ilçemizde bir dönem siyaset yapmış Beykozluları çeşitli vesileler ile
gördüklerinde, onlara arz-ı endam yapmaktan geri kalmadıkları gibi,
arkalarından da saymadıklarını bırakmayacak kadar vefasızlık etmekteler.
Bununla da kalsa iyi de, maalesef kalmıyorlar. İki seçim
arası dönemde erk-i elinde bulunduran siyasetçilere, en üst tavandan yağcılık
yapanlar, yeni seçim süreci yaklaştığında, yağcılıkları ile iki seçim arası
yedi sülalesine envayi çeşit güzellikler yaşatanlar, bari yaklaşan seçim
dönemlerinde vefalı olsalar da yüzsüzlükleri bu kadar ayyuka çıkmasa.
Hele hele, seçim dönemine kadar ki süreçte kılıç
kalkan sallar gibi, mevcut siyasi erk-in cengâveri olanlar, daha sıcak seçim
dönemleri başlamadan, gelecek siyasi dönemde, kiminle yağcılığımı devam
ettiririm telaşına düşerek, adam gibi siyaset yapmak varken, aynı cenahtan veya
fark etmez karşıt cenahtan siyasetçiler arasında laf taşıyarak, kuş beyinlerine
göre, gelecek dönem kim erk-i ele geçirirse ona önceden hizmet etmiş imajı
vermek için neredeyse dönsözü geçtiler.
Siyaset kendi içerisindeki kuralları işletilerek
yapılırsa, kazanan siyasetçinin hizmet verebilmesi de o kadar başarılı olur.
Türlü türlü entrikaları görmezden gelip seçim
dönemlerinde “simsar” siyasetçilere taviz vererek bir yerlere gelenlerinde tabi
ki vefa bekleme lüksleri olamaz.
Ama biz yine de her zaman olduğu gibi Beykozlu
farkındalığını yaşayalım ve çevremize yaşatalım.
Önümüz de yerel seçim çalışmalarına yelken açmış
bir süreç başlarken, Beykozluların siyasi anlayışları doğrultusunda olan partinin
seçim çalışmalarına katılıp, hem kendilerini yetiştirip, hem de siyaset ile
uğraşma fırsatı olmayan dostlarını bilgilendirmesi gerekli.
İşte o zaman ilçeye hizmet vermiş siyasilere
vefasızlık yapılmamış olur. Vatandaşın bilinçlenmesi sonrası sıkıntısı olmayan
bir seçim takvimi yaşanır.
Ben Beykoz’a yerel anlamda hizmet etmek istiyorum
diyenler, yanlarındaki yalaka ve entrika uzmanlarından arınmış şekilde, inerler
er meydanına çıkarlar halkın önüne kimsenin tartışamayacağı bir Belediye
Başkanı seçmiş olurlar.
Ben dokuzuncu köyden kovulmayı ve onuncu köyü
aramayı tekrar göze alarak diyebilirim ki, kimse kimsenin arkasından yüzüne
söyleyemeyeceği sözleri söylemesin,
kimse kimseyi siyasetin bilinen hastalığı, iftira
ve vefasızlıkla kötülemesin. Tekrar vurgulamam gerekirse, siyaset arenası
herkese açık, buyurun çıkın meydana ya da meydanda olanları iyi tahlil edin. Ve
inandığınız kişiyi seçin. Unutmayın ki, seçilen kişi hepimizin Başkanı olacak
Çok mu zor acaba demeden edemiyorum, inanın çok iyi
bir gözlemci olarak hiç te zor değil, yeter ki planlı ve programlı bir şekilde
denensin.
Ne Dersiniz -?-