Yerel yönetimimizde yaşadığımız handikaplar artık Beykoz’u aşarak tüm Türkiye genelinde çok sesli olarak konuşulur hale geldi.
Bir şekilde yargıya intikal edilen sürecin,
beklenmesinden, muhataplarının hukuksal mücadelesi ve sevenlerinin destek
vermesinden başka yapılacak hiç bir şey yokken, Beykoz toplumu içerisindeki
kimlikleri ‘istisna dışındakiler hariç’ hep parçalı bulutlu olan gruplar bir
şekilde buldukları yollardan ilerlemeye çalışarak, beyinlerinin arkasında kendi
ikballeri ön planda olarak akılları sıra yerel yönetime yardımcı olacağız
naralarıyla, oluşturdukları kavram kargaşalıklarıyla, yerel yönetimleri hiç
çalışamaz hale getirmekteler.
Unuttukları gerçek ise Beykoz’un seçilmiş
Başkanı Alaattin Köseler’in tutuklanması sonrası, yaşananlar tüm çıplaklığı ile
bilinmekte, neredeyse aynı gruplar yaptıkları farklı lobiler ile birçok Başkan
Vekili üretmeye çalıştılar. Ne gariptir ki Mevcut Başkan Vekili Özlem Vural
Gürzel adında hiç birleşenin olmadığı da, net olarak bilinmekteydi.
Bu tür olağanüstü durumlarda, davranışlarını
topluma karşı kendilerinde vazife imajı yaratarak hemen türeyenler, Beykoz
tarihinde hep bulunan ve zamana göre değişkenlik gösteren gruplar neden bir
gerçeği atlıyorlar, şaşırmamak elde değil.
Ortada bir siyasi parti var ve bu siyasi
partinin genel merkezi, il merkezi ve ilçe merkezi ile iki dönemdir megakent
İstanbul’u yöneten Belediye Başkanı bu durumları sizin kadar düşünemiyor mu.
Durumdan vazife çıkartma dışında halisane
duygular ile sadece Belediye değil Beykoz’un tüm kurumlarına yapacağınız katkı
çalışmaları tabi ki tüm Beykozlular tarafından ayakta alkışlanır.
İşte o zaman da sizlere böyle bir misyon
yüklendiyse, o zaman ortak amaç uğruna mücadele edeceğiniz kişileri, gerçekten
varlığı ile yokluğu belli olmayan mevsimi geçmiş bireylerden
oluşturmayacaksınız.
Yeter ki şeytani duygular ile durumdan vazife
çıkartmayın…