ALLAH VE CAN KORKUSU OLMAYANLAR DEVAM ETSİN

08-05-2021 2388 Yorum yok. Yorum Ekle

Yaşadığımız pandemi tedbirleri kapsamında, başlangıç noktasından günümüze kadar ki süreçte maalesef tedbirlere uymama anlamında kabahatin en büyüğü bizlerde.

Kural koyucuların ortaya koyduğu kurallar tartışılır veya tartışılmaz hiç oralara gelmeden biz acaba birey olarak almamız gereken tedbirlerin ne kadarını alıyoruz. Ve bu doğrultuda kendi sağlığımızı, aile bireylerimizin sağlığını ve toplum sağlığını ne kadar düşünüyoruz. Acaba hiç muhasebe yapıyor muyuz?

Birçoğumuz yapıyoruz ama içinden çıkamıyoruz denilebilir. Yaşam şartlarının zorluğundan haklılık payları kuşkusuz vardır. Lakin inanın bizden istenen çok çok büyük şeyler değil.

Bizden ne isteniyor, maske-mesafe-temizlik. Konuyu biraz açtığımızda, kalabalık yerlere girmeyelim, misafirliğe gitmeyelim, misafir kabul etmeyelim ve selamlaşmalarda öpüşme ve temas olmasın mesafe korunsun. Fakat acaba kaç tanesini yapıyoruz maalesef ve maalesef ki %30 dahi yapmıyoruz. Veya yaşamsal sıkıntısı olup ta önceliği bu kuralların önünde(ucu açık söylev) olanlar hiç yapmıyorlar.

Elimizde olmayan birçok etkenin çoğalmasıyla tahmini %40 dahi uygulayamadığımız bu acil kuralların faturası bakın bize nasıl olmakta.

Bir yakınımız virüs kaptığında, beynimize ilk düşen olgu, acaba kurtulacak mı yoksa ölecek mi. Kurtulanlara tabi ki çok seviniyoruz. Ya kaybettiklerimize… 

Ölü sayısı sanki günde iki uçak yolcu sayısı kadar olduğu için maalesef kazandığımız bağışıklık sebebiyle üzülemiyoruz bile.

Tereddütlerimiz olmuyor mu, kuşkusuz hatta hat safhada olmakta. Öncelikle hastalanan yakınlarımızı ziyaret edemiyoruz, kaybettiklerimizin birinci derecede yakını değilsek cenazesine gidemiyoruz. Birinci derece yakını bile olsak, kabir yolculuğu öncesi temizlenip paklandıktan sonra son kez yüzünü göremiyoruz. Dini vecibelerimizi aile içerisinde birlikte yapamıyoruz ve aile büyüklerimizden İslami bilgisi olanlardan yardım isteyip, onların okuduğu Kuran-ı Kerim ve duaları ölmüşlerimize bağışlatabiliyoruz.

Yani dostlarım saymaya devam edersek eğer inanın sayfalar dahi yetmez, son olarak kendimden örnek verip yazımı bağlamak istiyorum. Ben şahsım olarak, önceden yaşamda ihmal ettiğim bazı alışkanlıklarımı bu sıkıntılı süreç başladığından itibaren azami hassasiyette uygulamaya çalışıyorum.

Örneğin, soğuk su içme konusuna, soğuk havada havaya uygun giyinme konusunda, rüzgâr alan yerde durma konusunda ve yaz aylarının içecek ve yiyeceklerine dikkat etmezdim. Bunun karşılığında sistematik olarak, boğaz ve öksürük sıkıntısı yaşardım,  tabi bu süreç beni her yıl ağır geçirdiğim grip durumuna düşürürdü ve Aile Hekimimizin yolunu tutardım.

Pandemi sürecinin bir yılını geride bıraktık, almış olduğumuz aile içi önlemler sonrasında daha şu ana kadar öksürdüğümü duymadım. Öksürük olmayınca da, öksürük sonrası yatağa düşüren gribal sıkıntıyı yaşamadım.

Ve diyorum ki, keşke bu önlemleri pandemi sürecinin mecbur etmesiyle değil de, normal zamanlarda da alsaydım da, yaşam kalitem artsaydı.

Ne diyeyim, Allah ve can korkusu olmayanlar devam etsinler vurdumduymazlığa, eğer kendimizin, aile bireylerimizin, akrabalarımızın ve dostlarımızın yaşamlarını önemsiyorsak eğer çözümün %90’ı bizde oda MASKE-MESAFE-TEMİZLİK…