Toplumu
germek için sanki özel ders alan ve bu işten rant elde eden bir cenah, huzur
kaçırmak için en yakınına ikiyüzlülük ve ihanet etmeye devam etmekte.
İkiyüzlülüğü
ve ihaneti meslek edinenler toplum içerisinde değerlerinin olduğunu
zannederler, oysaki kendileri ikiyüzlü bilindikleri için bunun birkaç yüzü daha
vardır veya çıkarı için birini satan, daha farklı çıkarı söz konusu olduğunda
da önüne geleni satan kişiler olarak değerlendirilmektedirler.
Yüzüne
la havle diyemedikleri kişinin, arkasından ağıza alınmayacak sözler
söyleyenler, bu kişilerin karşısına geldiklerinde ise hemen yüz ve ruh cemalini
değiştirip, arkasından saldıkları kişilerin emrinde, yat yat kalk kalk talime
başlarlar.
Aslında
toplum içerisinde ikiyüzlüler çok çabuk deşifre olduğu için ya riyakâr
maskelerini çıkartıp, adam gibi yaşamayı seçmek zorunda kalıyorlar, ya da
astarsız yüzlerine yeni yeni maskeler tedarik ederek sirk cambazlığına
başlıyorlar.
Maalesef
ki, beş para etmez karaktersizlikleri ile asalakça beslendikleri için
toplumumuzun ananevi yapısını temelden sarsacak entrikalardan geri durmuyorlar.
Aslında
biraz da kabahat, bu tür kişileri bildikleri halde, henüz onların darbesini
yemedikleri için dengesizliklerini çıkarları için görmezlikten gelen bu zatı
muhteremlerde, bu kişilerin densizliklerine bile bile lades diyenler de en az
onlar kadar yanlış yaptıkları gibi yarın “ikiyüzlülük ve ihanet” ten
beslenenlerin darbesini yediklerinde en çok ağlayan sızlayan maalesef bu
kişiler oluyor ki o zamanla da atı alan Üsküdar’ı geçmiş oluyor.
Uzun
lafın kısası, yurdumuzun birçok insanının gıpta ile imrenerek baktıkları güzel Beykoz’umuzdan,
yıllardır siyaset, sivil toplum, spor kuruluşları, muhtarlarımız ve daha birçok
kurum ve kuruluşlar Beykozluların huzuru üst düzeyde yaşanmasına ellerinden
geldiklerince destek olmaya çalışmaktalar.
Ne var
ki, bu riyakâr densizler, en iyi hizmeti üretmek için yaptıkları mücadelede
zaman zaman kendi içerisinde sıkıntı yaşayan kurum ve kuruluşların bir şekilde
içerisine sızarak onların ayrışmasına, daha fazla kutuplaşmasına ve hatta
kopmalarına bile vesile olabilmekteler.
Dostlarım
ne olur Ozan ahkâm kesiyor demeyin, belki eksik veya fazla yazmış olabilirim.
Ne olur hoş görün, bu sözleri de bir gözden geçirin, işinize yaramıyorsa atın
kafanızdan çöpe, amma velakin yarıyorsa ne olur hafızanızın bir köşesinde
kalsın, inanın işte o zaman birçok şey değişecek ve o size yön veren ve
yaşamınızın her şeyi ile uğraşan hafızanız ister istemez, bu densizlere karşı
sizin adınıza mücadele edecektir.
Siz
yeter ki hafızanıza izin verin ve onunla barışık olun, gerisi kendiliğinden
gelecektir.
Belki hiç üzerime elzem olmayan çok büyük bir uzmanlık konusuna girdim. Bu konunun ilmini yapmış kişilerden ve okuyucularımdan özür dilerim. Ben konunun hiç akademik boyutuna bakmadan, siz değerli okurlarım ile konuşur gibi içimi döktüm. Selam ve Saygının en yücesi benden sizlere olsun dostlarım.