On
sekiz yılı geride bırakan, geçmişindeki radyo programcılığı ile yaklaşık 25
yıldır sektörün içerisinde, alaylı olarak işe başladığı gün ki prensiplerinden
asla taviz vermeden günümüze kadar gelmeyi başarmış, en önemlisi iki evladını
mesleğe mektepli olarak yetiştirmiş, ilkeli bir gazete emekçisi olsanız siz ne
yapardınız.
Değerli
dostlarım, yayına başladığım ilk günlerden günümüze kadar birçok seçimi geride
bıraktım. Geride bıraktığım bu dönemde özellikle haberlerimde olduğu gibi seçim
zamanlarındaki hararetli dönemlerde bile asla tarafsızlık ilkesi ana teması
olan yayıncılığımın çizgisini hiç bozmadım.
Birçok
merkezi ve yerel yönetici ile kamu görevlileri ile çalışma fırsatım oldu. Onlar
ile bile aramdaki münasebeti gazeteci ilişkisinin ötesine götürmemeye ve başka
etkenlerden dolayı olabilecek handikaplara karşı mesafeli duruşumu hep muhafaza
ettim.
Ne
yaptığımı çok iyi bildiğim için şükürler olsun ki önem teşkil edecek sıkıntı
yaşamadan, günümüz dönemine kadar gelebilmeyi başardım.
Maalesef
ki, günümüz yerel basın dünyasının kendi sıkıntıları, sektör sahiplerinin
aralarındaki samimi olmayan suni samimiyet ölçüsü “istisna hariç” günümüzdeki
kadar sıkıntılı olmadı.
2001
yılında gazete sektörüne girdiğimde, ilişkiler çok daha ilkeli ve saygın olarak
giderken, mesleğe olan girdi çıktılar ve onları anlık can simidi sanan
siyasetçiler tarafından çok çok büyük yara aldık. Güzel olan şu ki eskisi gibi
sektöre seçim zamanı giren ve adı seçim gazetesi olarak adlandırılanlar bitti.
Kendi yağımız ile kavrulurken, geçmişteki seçim gazetelerine kanarak piyasayı
allak bullak eden siyasetçiler, biz gazeteciler arasında da her geçen gün
büyüyen handikaplara sebep oldular.
Maalesef
ki maalesef bazı siyasetçiler için bakkal defteri tutar gibi veresiye defteri
tutar hale geldik. Sonu malum ya kesik atılmış ödeme ya da komple kara kalem
ile çizgi.
Biliyorum
ki ben dahil birçok arkadaşım bu arkadaşların, siyasetçi gazete sahipleri
arasındaki ilişkilere vurdukları darbe yüzünden günümüzde en sıkıntılı dönemler
yaşamakta.
Yayın
hayatımın başından itibaren hiçbir seçimde seçime özel fiyat uygulaması
yapmadım. Ve bu kendime göre prensip saydığım davranışımı taviz vermeden
sürdürmekteyim.
Günümüzde
ki bir başka moda ise bazı siyasi partiler, kurumlar, sivil toplum kuruluşları
artık gazetelere haber verme yerine kurumlarının haberini kendileri yapıp
gazetelere servis yapma modası başlattılar.
Bu
modaya şiddet ile karşıyım ve davet almadığım etkinliğin sipariş haberini de
istisna dışında koymuyorum. Davet alıp ta mazeretim gereği gidememiş isem zaten
karşı taraftan yardım istiyorum.
Hal
böyle olunca, gazetemizde çıkan haberlerde, bazı siyasi partilerin kurumların
ve sivil toplum kuruluşlarının çıkan haberlerinde orantı farklılığı oluyor.
Sebebi hülasası da bu.
Dönem
seçim dönemi ya, ben dahil tüm Beykozlular için hayırlısı olsun. Hepsine de
başarılar diliyorum…