CHP Beykoz İlçe Kadın Kolları, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününde basın açıklaması gerçekleştirdi.
CHP Beykoz İlçe Kadın Kolları Başkanı Eylem Sabırhoşgör ve
Yönetim Kurulu Üyeleri, tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak yapılan basın
açıklamasını Kavacıktaki ilçe merkezinde basın ile paylaştı.
İlçe yerel basınından sadece Doğuş Haber’in katıldığı basın
açıklamasının orijinal halini okuyucularımızla paylaşıyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları’nın
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Basın Açıklaması
Sesimize ses olan değerli basın
emekçileri,
Emeğin hakkını ve eşit günlerin
mücadelesini veren tüm kız kardeşlerim,
Hepimizin Dünya Emekçi Kadınlar
Günü kutlu olsun!
Bugün bizler, yerkürenin bütün
kadınları, dayanışma içinde haklarımızı haykıracağız. Bizim için 8 Mart, sadece
eşit ve özgür bir geleceğin iradesi değil, aynı zamanda hak mücadelesi veren
tüm kadınlara saygı duruşudur.
Kadınlar
tarih boyunca tüm toplumsal mücadelelerin en ön saflarında yer aldı. Sahip
olduğumuz her hakta, edindiğimiz her kazanımda o cesur kadınların payı vardır.
Bundan 164 yıl önce, Amerika
Birleşik Devletleri’nde çalışan 40 bin dokuma işçisi kadın, kendilerine
dayatılan ayrımcılığı reddetti. Binlerce işçi kadın, çalışma koşullarının
iyileştirilmesi ve eşit işe eşit ücret talebi ile grev yaptı. Fabrika kapıları
üzerlerine kilitlendi. O sırada çıkan yangında, kapı önüne yığılan barikatları
aşamayan kadınlardan 129’u yanarak hayatını kaybetti.
Bu olay dünyanın her yerindeki
kadınların öfkesini örgütledi, yaşamlarıyla bedel ödeyenlerin hak mücadelesi
hiç unutulmadı. Yıllar sonra; 27 Ağustos 1910 tarihinde, Kopenhag’da 2.
Enternasyonel’e bağlı Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’ndaki
toplantıda, Clara Zetkin dokuma fabrikasında hayatını kaybeden kadınlar için 8
Mart’ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılmasını önerdi. Öneri oy birliği
ile kabul edildi. O gün bugündür kadınlar, mücadelenin ve dayanışmanın örgütlü
gücünü kutluyor. Her sokakta, her mahallede, her ilçede, her şehirde sesimiz
daha gür çıkıyor.
Değerli basın emekçileri,
Bizim baharımız, 8 Martlarda
alanları dolduran kadınların yan yana gelmesiyle başlar.
Peki bugün ülkemizde kadın erkek
eşitliği açısından neredeyiz?
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2020 yılı
Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’ne göre 153 ülke arasında 130. sıradayız. Bu
yıl pandemi koşullarıyla derinleşen ekonomik kriz, kadınların yükünü daha da arttırdı.Kadınlar
ve erkekler arasında hep var olan gelir eşitsizliği, bu dönemde iyice büyüdü. Geniş
tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 43’e çıktı.
İktidar temsilcileri “lebalep”
kongrelerde ülkeyi demokrasi şölenlerine boğduğunu iddia ederken, İstanbul Sözleşmesi’ni
savunanlara, 8 Mart’ı kutlayanlara şiddet uygulanıyor, cezalar yağıyor. Kadına
yönelik şiddeti protesto etmek için dans eden kadınlara dava açılıyor. Bu
demokratik eylem, “Cumhurbaşkanına hakaret” noktasına getirilerek hapis cezası
veriliyor. Diğer yanda ise kadınlara şiddet uygulayanlar, elini kolunu
sallayarak sokaklarda dolanıyor. Kadınlar, saldırganlarıyla karakollarda
barıştırıp evlerine yollanıyor. İktidar zihniyeti kadınlara “itaat et rahat et”
anlayışını dayatıyor. Oysaki şiddet kader değildir, kederdir!
İstihdamda tutunabilen kadınların
çoğu, düşük ücretle, sendikasızlıkla, işini kaybetme korkusuyla, uzun çalışma
süreleriyle, mobbingle baş etmeye ve evine ekmek götürmeye çalışıyor.
Kadının emeğini yok sayanlara
haykırıyoruz: Her kadın emekçidir! Kendisinin, çocuklarının, ailesinin ve
toplumun geleceği için insanca yaşam kavgası verir.
Biz Cumhuriyet Halk Partili
Kadınlar olarak; bu kavganın da, bu taleplerin de, geleceğin aydınlık günlerini
barındıran bu umudun da yılmaz savunucularıyız. Bizler, haklı mücadelemizi
örgütleyerek tarihe yön verenler olacağız.
Emek biziz. Umut biziz. Mücadele
biziz. Halk biziz. Halkın iktidarını da bizler kuracağız.
Kutlu olsun 8 Mart! Dayanışma olsun, yaşam dolsun, cesaret olsun…