Riva ikinci koyda bulunan, yıllar boyu devlet kurumlarının kullanımında olduktan sonra özel kişiler tarafından da işletilen Riva’nın terk edilmiş oteli olarak bilinen Milli Servet çürümeye bırakıldı.
Tesisi
himayesinde bulunduran devlet kurumu, bir başka resmi kurum olan Türkiye Futbol
Federasyonu’na tesisi kiralaması sonrasında bu TFF’nin kiralama akdi bitmek
üzereyken bugünkü harabe görüntüsünün bir benzeri oluşmuştu. Tesisi envanterinde
bulunduran devlet kurumu tesisi baştan aşağı yeniledikten sonra özel bir
şirkete kiralaması sonrası şuan ki harabe duruma dönüşmesi bu tesisin kaderi
ile ilgilide olumsuz bir görüntü oluştururken sahipsiz görüntü vatandaşları
üzmekte.
Bir dönem
Türkiye Futbol Federasyonu’nun bünyesinde olup çeşitli kategorilerde Milli
Takımların, profesyonel ve amatör spor dünyasının hizmetinde olan, akabinde
yapılan geniş çaplı tadilat sonrası otelin yüzde 80’lik bölümünün henüz
kullanılmadan kullanılamayacak hale gelerek özel bir şirkete kiralandı.
Beykoz’un
dışa açılan penceresi olan Riva’da bulunan hazineye ait olan ve harabeye
dönerek çürümeye terk edilen bu otel için sorumluluğu olanlar vebal altındadırlar.
Yıllarca
çeşitli kategorilerde Türkiye Milli Takımlar olmak üzere, yabancı konuk spor
kafilelerinin de ağırlandığı, işletmeciliğini özel şahısların yaptığı tesis, görenlerin
yüreğini acıtmakta.
Bir süredir
kapılarının kilitli olduğu bölgeye gelen vatandaşlar tarafından bilinen otel,
bir sosyal medya fenomeninin, konuyu sosyal medya hesabında, tel örgülerden
kaçak olarak giriş şeklini paylaşması sonrası tesis yerli turist akımına
uğradı.
Araç
girişinin yapılabileceği kapılarının tamamen söküldüğü otele, günün her saati
vatandaşlar girip çıkabiliyor. Daha çok otelin Karadeniz’e açılan eşsiz koyunu
kullanmak için otelin arazisine giren vatandaşlar, kimliği belirsiz kişi ve
kişilerin otelin eşyalarına verdiği zarardan rahatsız olarak gazetemizle
iletişime geçti.
Durumu
yerinde incelemek amacıyla ünlü otele gittiğimizde, araç girişinin
yapılabileceği tel örgülü kapıların tamamen söküldüğünü ve vatandaşların
araçlarıyla kumsala kadar giriş yapabildiklerini gördük.
Kumsala
uzanan ve araçların geçebildiği otel içindeki yolda bulunan çok katlı binalar,
dubleks binalar ve tek katlı binaların hepsinin tahrip edildiğini gerçeğiyle
karşılaştık. Otel konseptinin, yıllarca kapalı kaldığı için korunması gereken
yapıların neredeyse tüm camların kırıldığını, eşyaların çoğunun yağmalanıp
zarara uğradığını görüntüledik.
Zarar gören
binaların akabinde kumsala ulaştığımızda birçok vatandaşın tatil olarak harabe
otelin eşsiz koyunu tercih ettiklerini fotoğrafladık. Otelin arazisini
internette gördüğü video sonrası tercih eden vatandaşlar, yaz başından beri
insanların girip çıktığı ve her türlü çöpünü bıraktığı sahilin kullanılamayacak
duruma gelmesi ile durumun Beykoz Belediyesi’ne iletilmesiyle Beykoz Belediyesi
Temizlik ekiplerinin kumsalı ve çöp yığınlarını olumsuz görüntüden arındırdığı da
dile getirildi.
Otel
bölgesinde yaptığımız küçük inceleme sonrası, otelin hemen komşusu olan
korunaklı bölgenin Valiliğe ait olduğu ve ayrı parselasyona sahip olduğu
söylenmekte. Tüm tesis bir bütün olarak Valilik aracılığıyla koruma altında
tutulmuş olmasına karşın, özel şahsa kiraya
verilen otel tesisi ile hemen yanında ve halen iyi korunmakta olan bina tam
anlamıyla bir tezatlık oluşturmakta.
Rivalılar,
hazineye ait bir arazide uzun yıllar hizmet vermiş bir otelin şuan ki durumuna
üzüldüklerini, otelin milli bir servet olduğunu, faal olarak çalıştığında
bölgede ki işsizliği büyük oranda önleyebileceğini, yetkililerin biran önce
gittikçe çürüyen otele el atmasını hatta, Riva’ya kazandırdığı Elmasburnu
Tabiat Parkı ve yapımı devam eden ikinci koy plajı sonrası duruma Beykoz
Belediyesi’nin de el atabileceğini belirtmekteler.
Çok daha önemlisi, yurt sorununun hat safhaya ulaştığı Beykoz’da öğrenciler, özel yurt ve dairelerin kiralarının çok fazla olmasından yakınmakta. Bu tesisin bir yurda dönüştürülmesi belki de 5000 öğrencinin yurt sorunu çözülmüş olacak.